İSTANBUL - Andaç Hongur Yeryüzü Doktorları Yönetim Kurulu Başkanı Kerem Kınık, Suriye'deki savaşın bininci gününü AA muhabirine değerlendirirken, ülkenin bütün altyapısının, sağlık sisteminin çöktüğünü, kamu düzeninin yıkıldığını belirtti. Ülkede, 2,5 milyona yakın insanın Suriye dışında, 7 milyona yakın insanın da ülke içinde mülteci durumuna geldiğini kaydeden Kınık, şu bilgileri verdi: "Toplam 21 milyon nüfuslu Suriye'nin yarısı, evlerinden barklarından edilmiş, sağlık sistemi tamamen çökmüş durumda. Bin gündür Suriye'de aşılama yapılamıyor, yeni doğan çocuklara sağlık hizmeti verilemiyor. Bundan dolayı çocuk felci, tüberküloz, kızamık, kolera gibi hastalıklar yayılmaya başladı ve salgın boyutuna ulaştı. Savaş öncesinde tamamen temizlenmiş veya temizlenmeye yakın olan şark çıbanı gibi birtakım hastalıklar yeniden hortladı. Suriye'de 30 bin hekim yurt dışına çıkmak zorunda kaldı, sağlık çalışanlarının yüzde 70'i ülkesini terk etti. Ülkedeki 90'a yakın devlet hastanesinin yarısı hasar aldı; 30'a yakını artık çalışamaz durumda, tamamen yıkıldı. 400'e yakın sağlık çalışanı, büyük oranda muhaliflere tıbbi bakım yaptıkları için hapiste." Kınık, verilere göre 10 bini kadın, 9 bini çocuk olmak üzere 130 bine yakın insanın hayatını kaybettiğini belirterek, "Bugün insanlar, haklarından, kamu düzeninden mahrum, geleceklerinden ümitsiz bir üçüncü yılı geçiriyorlar" dedi. "Tahminen 50 bine yakın mülteci Suriyeli kadın hamile" Suriye'de insanların normal şartlarda yaşamadıklarını, düzensiz gıda aldıklarını, günlük su tüketimlerinin çok düşük seviyelerde bulunduğunu ve sığındıkları okullarda, derme çatma mekanlarda yaşamak zorunda kaldığını ifade eden Kınık, "Dolayısıyla mikropların, hastalıkların birbirlerine bulaşma ihtimali yükseldi; insanların bağışıklıkları düştü. Bundan kaynaklı olarak en çok mikrobik hastalıklar görülüyor ve bu çerçevede de antibiyotik ihtiyaçları var. Yara bakımı temelli ilaçların ihtiyacı çok fazla. İç savaş durumundan kaynaklanan sebeplerle şeker hastalıkları, yüksek tansiyon, ruhsal hastalık patlamış durumda. Bunlara yönelik ekstra koruma tedbirleri alınması gerekiyor. Kronik hastalıklar, kanser hastalıkları, diyaliz hastalıkları, maalesef tedavi edilemeyen insanların durumu da meçhul" diye konuştu. Kınık, soğuk havanın insanların bağışıklığını olumsuz yönde etkilediğini hatırlatarak, ülkede elektriğin, düzgün su temininin olmadığı, yakacak sıkıntısı bulunduğu düşünüldüğünde, insanların ısınmak ve günlük hayatlarını sürdürmek için ciddi bir kriz içerisinde olduğunun görüleceğini belirterek, "Özellikle mikrobik hastalıklar, üst solunum yolları iltihapları, zatürre, ishal gibi rahatsızlıklar, özellikle çocuklar, yaşlılar gibi dezavantajlı gruplarda kendini gösteriyor. Bugün tahminen 50 bine yakın mülteci Suriyeli kadının hamile olduğunu biliyoruz" dedi. Suriye'de her geçen gün kötüleşen bir durum olduğuna işaret eden Kınık, şu önerileri sundu: "Suriye'de her 30 saniyede bir çocuk mülteci oluyor. Dünyanın Suriye'ye insani perspektiften el atması gerekiyor. Bugüne kadar konuya maalesef siyasi hesaplarla yaklaşıldı ama bugün Suriye'de siyasi bir problemin ötesinde büyük bir insani kriz var, dram var. İnsanlar çok kompleks bir sorunla karşı karşıya ve kendi başlarına çarelerini bulamayacak durumda. Çok acil uluslararası müdahale yapılması, insani yardım koridorlarının açılması, Suriye'deki sivil insanlara yardımın ulaştırılması ve masum insanların koruma altına alınması gerekiyor."