ANKARA - KADİR KARAKUŞ/KURBANİ GEYİK Türkiye'deki sivil toplum kuruluşları, iç savaş ve Esed rejiminin bombardımanları, katliamları karşısında Suriye'de hayatta kalma mücadelesi verenleri ramazan ayında da yalnız bırakmıyor. Yardımları, Suriye'deki ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için türlü zorlukları aşan sivil toplum kuruluşları, herkesi Suriye'de yaşanan drama daha duyarlı olmaya çağırdı. İHH Başkanı Bülent Yıldırım, Suriye'de, iç savaş mağdurlarına yönelik insani yardımlara ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'nin 56 noktasında kurdukları küçük dernekler aracılığıyla, yardımları en ücra yerlere kadar ulaştırdıklarını söyledi. İnsani yardım derneklerinin Suriye içinde faaliyette bulunma konusunda daha istekli olmaları gerektiğini belirten Yıldırım, İHH ile birlikte Katar ve Kuveyt'ten birkaç dernek dışında Suriye'de bire bir çalışan dernek bulunmadığını bildirdi. Yıldırım, Suriye'dekilere yapılan yardımların çok düşük seviyelerde kaldığına işaret ederek, "Suriye'ye yardımların düşük seviyede kalması buradaki trajedinin sıradanlaşmasından ve insanların Suriye'de olanlara karşı ideolojik yaklaşmasından kaynaklanıyor. Suriye'de ölen kişi sayısı, ölen kadın ve çocuk sayısı, tecavüze uğrayan kız çocuğu ve kadın sayısı Bosna'dakinden çok daha fazla. Ancak belli sebeplerden dolayı kamuoyu duyarsız kalmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı. "Suriye'nin 4'te 3'üne yakın kısmı yıkıldı" Cansuyu Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Genel Başkanı Mustafa Köylü de Suriye'deki durumun çok vahim bir hal aldığını, milyonlarca insanın mağdur olduğunu, Suriye'nin 4'te 3'üne yakın kısmının yıkıldığını söyledi. Suriye'ye yapılan yardımların sivil toplum kuruluşlarının boyunu aştığını, devletlerin ve uluslararası kuruluşların devreye girmesi gerektiğini savunan Köylü, "Bu iş sadece sivil toplum kuruluşlarına bırakılırsa Suriye'deki insanların ızdırabını dindirme şansı hemen hemen hiç yok gibidir. Biz, üzerimize düşeni yapıyoruz, ama bu yaptığımız yardımlar yapılması gerekenlerin yanında çok az kalıyor. Devlet yardımları veya uluslararası kuruluşların güçlü yardımıyla ancak Suriye'deki insanların ızdırapları dindirilebilir. Savaşın bir an evvel bitmesi, Esed rejiminin halkını öldürmekten vazgeçmesi gerekiyor" diye konuştu. "Sivil toplum kuruluşları gibi bizim de yardımlarımız Suriyeli sığınmacılara yetersiz kalıyor" Kimse Yok Mu Derneği Genel Başkanı Celal Türkoğlu, Suriye'de insanların temel yaşam malzemelerine bile artık ulaşmakta güçlük çektiklerini, dünya kamuyonunun Suriyelililerin yaşadığı acıyı paylaşması gerektiğini dile getirdi. Türkoğlu şöyle devam etti: "Kamuoyu Suriye'yi unuttu gibi. Bu insani krizin kamuyonuna duyurulması lazım. İnsanlar iftar yemeği bulamıyor, sahurda kuru ekmek yiyorlar. Çok ciddi bir dram var. Diğer taraftan bağışçılarımızı ziyaret bağış talebinde bulunduğumuzda Somali gibi, Pakistan gibi ülkelere daha önce yapılan yardım kampanyaları kadar ilgi grmedik. Bu da biraz medyadaki yansımalara bağlı. Suriye'deki dramın kamuoyuna iyi anlatılması lazım. Oradaki acıyı hissetmemiz gerekiyor." "En çok bebek mamasına ihtiyaç var" Deniz Feneri Derneği Genel Başkanı Mehmet Cengiz de Humus, Halep ve Şam'da ağır bombardıman altında ağır dramlar yaşandığını, insanların evlerini terkederek daha güvenli bölgelere çekilmeye çalıştığını belirterek, "O da kuzey bölgesi, oradan da Türkiye’ye doğru büyük bir hareket var. Özellikle Humus ve civarında Esed yanlısı köyler tarafından çevrilmiş olan bazı yerleşim bölgelerine yardımın girişi neredeyse tamamen kesilmiş durumda" dedi. Cengiz, "Biz yardım kuruluşları olarak ilk defa, bir bölge için bu kadar uzun süren bir insani yardım operasyonu ile karşı karşıyayız. Gerek ülke içindeki siyasi olaylar gerekse geçmiş yıllardaki Suriye-Türkiye ilişkileri dolayısıyla bağışçılarımızın tereddütlü davrandıklarını gözlemliyoruz. Biz insanımızdan hemen yanı başımızdaki bu insani drama daha yoğun bir şekilde hassasiyet göstererek yardım etmesini rica ediyoruz" dedi. Deniz Feneri Derneği olarak Suriye ve Türkiye içindeki Suriyeli mültecilere yardımlar ulaştırmaya devam ettiklerini, şu ana kadar yapılan yardım miktarının 16,5 milyon liraya ulaştığını aktaran Cengiz,ramazan boyunca tüm sınır illerinde, kamplar haricinde yaşayan ve sayısı 200 bini bulan Suriyeli mülteci misafirlere gıda ve temizlik malzemesi yardımında bulunduklarını, Şanlıurfa’da 2 bin mülteci aileye 5 tır gıda yardımı ulaştırıldığını, aynı zamanda Kilis, Gaziantep, Hatay, Ankara, İzmir ve İstanbul’da da Suriyeli mültecilere gıda yardımları yaptıklarını bildirdi. Cengiz, Kilis'teki Suriyeliler için, AFAD’la birlikte 103 prefabrik afet evinden oluşan bir mahalle kurma çalışmalarının devam ettiğini sözlerine ekledi.