KURTUBA İspanya'nın lojistik desteğiyle 2012'den bu yana 3. kez bu ülkede toplanan Suriyeli muhalifler, 22 Ocak'ta öngörülen Cenevre-2 Konferansı için hazırlıklarına başladı. Madrid'de daha önce Mart 2012 ve Mayıs 2013 Mayıs aylarında toplanan muhalifler bu kez çok daha kalabalık bir grupla, İspanya'nın güneyindeki Endülüs bölgesinin Kurtuba kentinde ağırlandı. Çoğunluğu Türkiye ve Şam'dan gelen, 12 kadar Suriyeli muhalif grubun temsilcisi ve Suriyeli entellektüellerden oluşan yaklaşık 130 kişi, Suriye'de Esed rejimine karşı ortak tavırlarını daha belirginleştirmek için toplandı. Sadece ilk 40 dakikalık bölümü basına açık tutulan toplantıda ilk söz İspanyol hükümeti adına Dışişleri Bakanlığı Kuzey Afrika, Akdeniz ve Orta Doğu Bölümü Genel Direktörü Manuel Gomez Acebo'ya verildi. Şimdiye kadar 130 binden fazla kişinin ölümüne neden olan Suriye'de yaşanan dramın İspanyol hükümeti tarafından endişeyle izlendiğini belirten Acebo, ''Suriye'nin geleceği adına kilit bir dönemden geçildiğini ve Cenevre-2 Konferansında barışa doğru ilk adımın atılmasını umduklarını'' ifade etti. Fares'in konuşmasına alkış Özgür Suriye Ordusu adına konuşan Muhammed Fares de Esed rejimine karşı yürütülen silahlı mücadelede uluslararası toplumun desteğini beklediklerini belirterek, ''Suriye'de çözüm, rejimin tüm temsilcileri ve sembollerinin tamamen ortadan kaldırılmasından geçiyor. Bunun dışındaki hiçbir çözüm başarılı olmayacaktır ve zaman kaybıdır. Ayrıca ülkede terörizmin ve radikalleşmenin artmasına neden olacaktır'' şeklindeki sözleriyle salondaki tüm katılımcılardan alkış aldı. Suriye Ulusal Kalkınma Partisi'nden Muhammed Barma da ülkesinde yaşananları ''faşizm ve nazizm ile kıyaslayarak'', ''Suriye'de, demokrasi ve barışın temellerine dayalı din, dil, ırk farkı gözetmeksizin yeni bir sistem kurulmasını gerektiğini'' vurguladı. Artık bıktık Toplantının basına açık bölümünde konuşan dini lider El Yakubi de Esed rejimine karşı yürütülen silahlı mücadelenin ''gereksinim'' olduğunu, Suriye halkının ''onur ve inancını koruduğunu'' söyledi. El Yakubi, ''Bu devrim üzerinde oynanılmasından artık bıktık'' ifadesini kullandı. Bu arada verilen bilgilerde, toplantının hedefinin, Cenevre-2 Konferansı öncesinde ''Suriyeli muhaliflerin uzlaşı noktalarını artırmak, aralarındaki diyaloğu geliştirmek ve bölünmüşlükleri en aza indirmek'' olduğu kaydedildi. Ayrıca Suriye'de bazı bölgelerde güçlenen El Kaide'ye yakın grupları durdurmak için Suriyeli muhaliflerin aralarında uzlaşı sağlamasının da bu toplantıda önemli olacağı ifade edildi. 250 bin avro harcandı Öte yandan ekonomik krizle mücadele eden İspanya'da, Suriyeli muhalifleri ağırlamak için İspanyol hükümetinin yaptığı harcamanın 250 bin avro olduğu ülke basınındaki haberlerde iddia edildi. Uluslararası basının da ilgi gösterdiği ve yoğun güvenlik önleminin alındığı iki gün sürecek toplantıların ardından bu akşam basın toplantısı düzenlenmesi öngörülüyor. Kutsal mekanda hatıra fotoğrafı Suriyeli muhalifler ve İspanya Dışişleri Bakanı Margallo, Emeviler döneminde 785 yılında inşasına başlanan ve 1238 yılından sonra katedral haline getirilen kutsal mekanda hatıra fotoğrafları çektirdi. Muhalifler, cami-katedrali dolaştıktan sonra 2009 yılında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve dönemin İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos tarafından sembolik olarak temeli atılan Kurtuba'daki Arap Evi'ne (Casa Arabe) geçti. Burada muhaliflere verilen resepsiyon sonrasında basına açıklama yapan Margallo, ''Cenevre-2 Konferansı'nın Suriye'deki çatışmayı bitirmeyeceği açıktır ama en azından çatışmaların bitmesine yönelik bir adım atılmasını umuyoruz'' dedi. 22 Ocak'ta yapılması öngörülen Cenevre-2 Konferansı'nı ''barış için kaçırılmayacak bir fırsat'' olarak nitelendiren Margallo, Cenevre'de masaya oturacak tarafların ''insani yardıma müsade eden ve halkın kan dökmesini durduran bir ateşkese, ne uçtan Suriye'ye girerse girsin tüm yabancı savaşçıların bu ülkeyi terk etmesine ve en zoru olarak gösterdiği Suriye'nin geleceği için siyasi müzakere ortamı yaratılmasına saygı göstermesi gerektiğini'' söyledi. Margallo, İspanya'nın barıştan yana taraf olarak Cenevre-2 Konferansı'na katılacağını da ifade etti. Margallo, İspanya'nın her zaman Suriye'de ''silahlı değil, diyalog ve müzakereden yana bir çözümden yana olduğunu ve bu görüşünü devam ettirdiğini'' söyledi. İspanya Dışişleri Bakanı, ''Suriye halkının yaşadığı sistematik şiddeti, insan hakları ihlallerini ve trajediyi durdurmak için uluslararası toplumun müdahalesi ahlaki bir zorunluluktur. Ama bu müdahalenin bir sınırı vardır. O da egemenliğin tamamen Suriye halkına bırakılmasıdır'' dedi. Margallo ayrıca, İspanya olarak Suriye'deki trajedinin mağdurlarına yönelik insani yardımlarını son bir yılda beş kat arttırdıklarını kaydetti.