İSTANBUL - Enes Kanlı/ Halit Süleyman BM'nin yardım çağrısı konusunda AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan başkent Şam'ın muhaliflerin kontrolündeki Kabun bölgesi Yerel Koordinasyon Komitesi üyesi Mahmud el-Tavil, rejim güçlerinin, muhaliflerin denetimindeki bölgelere ne tıbbi ne de temel ihtiyaç maddelerinin girmesine müsaade ettiğini söyledi. Kentin, Kabun, Cobar, Doğu Guta bölgesindeki ilçe ve beldelerde insani durumun her geçen gün kötüleştiğine dikkati çeken Tavil, Doğu Guta bölgesinde bazı beldelerde ekmeğin fiyatının 500 Suriye lirasına (yaklaşık 7 TL), bir teneke mazotun ise 30 bin Suriye lirasına (428 TL) yükseldiğini ifade etti. Rejime bağlı güçlerin, muhaliflerin denetimindeki bölgelere giden yollarda kurulan kontrol noktalarında halka kötü davrandığını belirten Tavil, başkentin Yermuk, Dareyya, Muadammiye, Cobar, Berze, Kabun ve Duma gibi muhaliflerin kontrolündeki banliyölerine uzun zamandan beri temel gıda maddesi unun ulaşmadığını bildirdi. Rejimin kuşatması altında olan bölgelere uluslararası toplumdan gelen yardımların da ulaştırılamadığını dile getiren Tavil, Suriye Kızılayı'nın gazetecileri yanına alarak muhalif bölgelere yardım gönderdiği yönündeki haberlerin de doğru olmadığını söyledi. Tavil, "Rejim şu ana kadar hep halkı aldattı ve hala da aldatmaya devam ediyor. Yardım edeceğim diyor ancak sadece kendi kontrolündeki bölgelere yardım ulaştırıyor" dedi. Şam'da rejimin kuşattığı bölgelerde halkın açlık ve aşırı soğuklar nedeniyle perişan olduğunu ekleyen Tavil, "Şam'ın birçok bölgesinde halk, açlık ve hava şartları nedeniyle şehir merkezine gelmek istiyor fakat kontrol noktalarında halkın kente girmesi engelleniyor" diye konuştu. BMMYK Sözcüsü Edwards: "Belirli bir prensip üzerine çalışmak zorundayız" BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Sözcüsü Adrian Edwards da AA muhabirine yaptığı açıklamada, kendilerinin bir insani yardım örgütü olduğunu hatırlatarak, "Biz belirli bir prensip üzerine çalışmak zorundayız. Elimizden gelenin en iyisini yaparak, ihtiyaç sahibi sivil halka gerekli yardımları ulaştırmak için gayret göstermeliyiz" dedi. Yardımları ulaştırmada karşılaştıkları en büyük zorluğun bütün çatışma bölgelerindeki gibi güvenlik olduğunu hatırlatan Edwards, uluslararası toplumun BM aracılığıyla yaptığı yardımların doğru ellere ulaşmadığı iddalarıyla ilgili şunları söyledi: "Çatışma bölgelerine yardım ulaştırmak her zaman karmaşık bir meseledir çünkü birden fazla aktörle, güvenlik anlayışıyla müzakere etmeniz gerekir. Bütün taraflarla varmamız gereken anlaşmayı sağlayamadığımızda, burada herhangi bir özel gruptan da bahsetmiyorum, insani krizin sonuçları daha da kötüleşiyor. Sadece bir hükümete, gruba ya da tarafa yardım yaptığımız düşünülmemeli. Bu, bizi asıl ilgilendiren ihtiyaç sahibi sivil halka fayda sağlamaz. Tüm koşullar zorlanmalı ve elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız." "Bize gıda, ısınma veya ilaç gönderseniz bile biz ölmeye devam edeceğiz" Suriye-Türkiye sınırının Suriye tarafındaki Bab-el Hava sahra hastanesinde görev yapan Dr. Enes Mecid de Suriye'de çetin kış şartları nedeniyle bebeklerin hayatını kaybettiğini hatırlattı. Başlıca ihtiyaçlarını, gıda, battaniye ve kış mevsimine bağlı hastalıkları tedavi edecek ilaçlar diye sıralayan Dr. Mecid, zorlu hava şartlarından en fazla bebeklerin etkilendiğini anlattı. Dr. Mecid, yanındaki iki cerrah meslektaşıyla rejim güçlerinin üç gündür varil bombası bombardımanını sürdürdüğü Halep kentine hareket edeceğini de ekledi. Halep'teki durumun felaket boyutuna ulaştığını belirten Dr. Mecid, "Bu aileler için neler yapabiliriz bilmiyoruz. Barınma, yemek, ısınma imkanları, yaşamaya uygun bir yerleri yok. Çok kötü ve zor şartlar altındayız. Hava sıcaklıkları geceleri sıfırın altında seyrediyor" diye konuştu. "Birleşmiş Milletler'in uluslararası toplumdan Suriye için 6,5 milyar dolar değerinde yardım talep etmesi sizi umutlandırıyor mu?" sorusunu yanıtlayan Mecid şunları kaydetti: "Durum çok karmaşık. Eğer bu varil bombaları durmazsa, felaket sona ermeyecek. Sizler bizim yeniden inşa etmemiz için veya yaşamamız için birşeyler göndereceksiniz. Bombalar gelecek, bizim inşa ettiğimizi, gönderdiğiniz yardımları yeniden yok edecek. Bu kapalı döngüde dönüp dolaşacağız. Yaşadığımız bu kış, diğerlerinden çok farklı. Halk savaşla geçen üç yılın ardından çok zayıf düştü. İnsanlar artık sadece Suriye'den bir şekilde kaçmaktan konuşuyor. Türkiye'ye veya çevre ülkelere gitmeye çalışıyor. Bize gıda, ısınma veya ilaç yardımı gönderseniz bile ölmeye devam edeceğiz, bu da sorunları çözmeyecek. Her gün bombalar yüzünden uzuvlarını kaybeden bebeklerle karşılaşıyoruz. Gıda, sorunun tamamı değil, sadece bir tanesi. Şu günlerde güvenlik, en büyük sorun. 2013 yılının başından bu yana hiç elektrik yok." BM örgütlerinin insani yardım stratejisine göre, Suriyelilere gelecek yıl 6,5 milyar dolar yardım yapılması planlanıyor. Bu yardımların 2,27 milyar dolarının Suriye'nin içindeki 9,3 milyon kişiye, 4,2 milyar dolarının ise bölge ülkelere sığınan yerinden olmuş 4,1 milyon Suriyeliye harcanması öngörülüyor.