Suruç Katliamı davasının 8'inci duruşması bugün Urfa Hilvan'da görüldü.
20 Temmuz 2015'te Kobane'ye yardım götürmek için Suruç'a giden Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin Amara Kültür Merkezi'ndeki basın açıklamasına yönelik canlı bomba saldırısında 33 kişi hayatını kaybetmiş, 104 kişi de yaralanmıştı.
Saldırının ardından başlatılan soruşturma kapsamında Ankara Katliamı davasından tutuklu olan Yakup Şahin ile Suriye’de bulunduğu belirtilen Deniz Büyükçelebi ve İlhami Bali hakkında 104’er kez müebbet hapis cezası istemiyle açılan dava açılmıştı.
5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 8. duruşması, güvenlik gerekçesiyle Şanlıurfa Ceza İnfaz Kurumu Hilvan Salonu'nda gerçekleştirildi.
Duruşmaya, saldırıda yaşamını yitirenlerin yakınları, yaralananlar, HDP Şanlıurfa milletvekilleri Ayşe Sürücü ve Ömer Öcalan'ın yanı sıra Urfa Barosu başkanı Av. Abdullah Öncel, Özgürlükçü Hukukçular Platformu, Diyarbakır Barosu Dava Takip Komisyonu ve Urfa Barosu’ndan avukatlar takip etti.
Davanın tek tutuklu sanığı Yakup Şahin, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldığı duruşmada, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, beraatini istedi.
Müşteki beyanlarıyla başlayan duruşmada, kayıp yakınları geçen süredeki adaletsizliğe dikkat çekti.
Avukatlarda beyanlarında, bir önceki duruşmad tanık olarak dinlenen ve çelişkili ifadeler veren, Abdullah Ömer Arslan'ın sanık olması gerektiğini dile getirdi.
Av. Sevda Çelik Özbingöl, "Katliam günü Suruç’a fotoğraf çekmek için geldiğini iddia eden Abdullah Ömer Arslan’ın, Suruç’a geldiği motosikletinin satılması için vekalet verdiğini iddia ettiği polis memurunun bulunması zorunludur, mahkemece araştırma yapılmalıdır” dedi.
Av. Sezin Uçar da, "Geçen celse dinlenen Abdullah Ömer Arslan’ın beyanları göstermektedir ki bu kişi bu davanın sanıkları arasında yer almalıdır. Bu kişi, o gün neden motosikletle köy yollarından geçerek Suruç’a geldiğini açıklayamamıştı diyerek Arslan'ın ifadelerine dikkat çekti.
Uçar'dan sonra söz alan, Av. Fırat Ayçiçek, Arslan'ın Ankara'ya tayinini hatırlatarak, ”Abdullah Ömer Arslan katliam günü gözaltına alınıp bırakılıyor. Kendisi Urfa’ya varmadan tayini Ankara’ya çıkarılıyor. Sizce bu kadar hız normal mi? Kim bu Abdullah Ömer Arslan?” dedi.
Mağdurlar ve yakınları ise yaklaşık 3 saat süren duruşma boyunca yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi.
Mahkeme heyeti, avukatların taleplerini reddederek bir sonraki duruşmayı 9 Mayıs 2019'a erteledi.
Öte yandan, mahkeme sonrası açıklama yapmak isteyen avukat ve kayıp yakınları jandarma saldırısıyla karşılaştı.