Son dakika haberi: Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Kanal7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet'in sunduğu Başkent Kulisi programında sorularını yanıtladı. Demir'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
TEKNOFEST'E YOĞUN İLGİ
3'üncü yılında da bu ilginin artma hızı gerçekten ümit verici. Gelecekle ilgili gerçekten büyük umutlarımız var. Ama biz kendi kendimize hep şunu söylüyoruz: Gençlerimizin bu umudu, coşkusu ve heyecanını sürekli devam ettirecek, önümüzdeki yıllarda bunları ürüne dönüştürecek iradeyi koymak gerekiyor.
"GENÇLERE GURURU YAŞATMAK YETİYOR"
Bir şeyler yapabilme, gencimize başarı hazzını tattırmak önemli. Çeşitli konularda çeşitli seviyelerde çocuklarımız içinde. O gururu yaşamak yetiyor. O heves ne kadar hayata geçiyor, gözlerdeki ışığın bir ileri geçme konusunda ne kadar umut verdik, asıl önemli olan bu. Yarışma konularının bizatihi kendisinden başka, o ruh ve heyecanın canlı tutulması bizim için çok önemli.
Türkiye çapında çeşitli okullarda dantel gibi inceden inceye bir dizi faaliyet olması gerekiyor. Teknofest bir ateşleme noktası. Diğerleri küçük ateşleme noktası.
"BU DAMAR HEP VARDI"
(Teknofest'ten önce böyle programlar çok yapılmıyordu. Bu damar vardı da yeni mi keşfedildi?) Damar hep vardı. Damarın varlığını çeşitli vesilelerle, girişimlerle görüyorduk. Bize gelen başvurular, ufak tefek yarışmalarımız vardı.
Her çalışma, her proje sonuç alınamasa bile bir adımdır, bir şey öğretir. Hiçbir zaman başarısızlık yoktur. Gidilen yolun da nereye varacağı öğrenilir. Kolları sıvayıp yola çıkmak isteyen her gencimiz ve şirketimiz mutlaka bir şey öğrenecektir. Sonucun 'başarı' olması şart değil ama öğrenilmesi önemli.
TÜRKİYE YERLİLİK KONUSUNDA NE DURUMDA?
Şimdiye kadar olan süreçte hiçbir sorun olmadan ticari ürün gibi alınanlar var. Ama onlarda da engel artmaya başladı. Öncelikle Türkiye'nin kendi imkan ve kabiliyetleriyle bizim kritik sistem ve platformlarımızın tamamıyla fonksiyonel olması açısından tamamen kendi kaynaklarımızla temin edebilir hale gelmemiz lazım. Bu çok önemli.
Şu da mümkün: Bir ürünün temininde bugün problem yoktur ama Türkiye'de o kabiliyet yok ise onun bir şekilde mevcut olduğunu garanti altına alacak faaliyetlerin olması gerekiyor. Şu anda belki o ürünün çok pahalı olması ama kabiliyetinin olması çok önemli, biz yine dışarıdan tedarike devam edebiliriz ama o kabiliyetin olması, gerektiği anda derhal sistemin alınması açısından önemli. O kabiliyetin olması çok önemli. Onun için de tespit gerekiyor. Rakamsallıktan çok nitelik önemli bizim için.
Savunma Sanayii Başkanı Demir: Taşınabilir Mühimmat Sistemleri DM-5 ve DM-7'nin güvenlik güçlerinin kullanımında olduğunu belirterek, "5.56 ve 7.62 milimetre makineli tüfekler için geliştirilen sistem, kesintisiz atış imkanı sağlıyor.
YERLİ SİLAHTA ASKERDEN GELEN GERİ DÖNÜŞ NASIL?
Bu çok önemli. Bu açıdan arkadaşlarımız kullanıcılarla çok yakın temas içinde, saha bilgilerini almaya devam ediyorlar. Bazı konularda anında harekete geçip iyileştirmeler yapıldı. Teknofest sırasında bile bir grup arkadaşımız oradan diğer illerimize geçip geri bildirimler alıp geri geldiler. Oradan gelen bildirimlerle biz bazı iyileştirmeler veya bazı yeni ürünlerin sahaya sürülmesiyle ilgili neler yapmamız gerektiğini tespit etmiş olduk.
En son İdlib harekatında elektronik harp konusunda yapılan çalışmalarda, son harekatta SİHA sürüleri vardı. Genelde elektronik harp açısından da rejimin ve arkasındaki güçlerin sahaya sürdüğü ileri teknolojiler oldu. Onların giderilmesi için biz de sahaya bazı teknolojiler sürdük diyebilirim. Çok detay vermiyoruz ama derhal kısa sürede bazı uygulamalar yapıldı.
YERLİ İHA TEKNOLOJİLERİ
Sadece İHA değil denizde ve karada insansız hava araçlarından bahsetmek durumundayız.
TÜRKİYE'NİN YERLİ SAVAŞ UÇAĞI NE ZAMAN HAVALANACAK?
İlk hedefimiz yerli jet motorlu savaş uçağı üretmek.
2023 olabilir. Genelde insansız sistemlerde 'gözü kara' gidebiliyoruz. İddialıyız.
Baykar buna çalışırken onlara destek verecek de sahada ne büyük dinamik güç olduğunu gördük. Gençlerimiz gerekirse 24 saat çalışmaya hazır.
UÇAK GEMİSİ YAPILACAK MI?
Sayın Cumhurbaşkanımız birkaç kez gündeme getirdi. Burada asıl murat deniz unsurlarınızın havada vurucu güce sahip olması. Bunun için çeşitli tasarımlar, teknik çözümler tartışılıyor.
Bu konuda net bir şey söylemek istemiyorum ama şu anda sadece gemi değil, üzerinde hava unsurları gibi çalışmalar var. Bizi izlemeye devam edin.
YUNANİSTAN'IN ASKERİ ÜRÜN SİPARİŞLERİ
(Yunanistan'ın bu hamleleri tedirgin ediyor mu?) İzleniyor ama tedirgin ediyor diyemeyiz. Onlar belirli siparişler veriyorlar, belli ürünler almaya çalışıyorlar ama biz aslında kendi imkanlarımızla zaten savunma sanayii hamlesi içindeyiz. Belirli sistemlerin edinilmesi, inşası biraz vakit alabilir. O konuda gelişmeler çok daha hızlı ve sıcak çatışmaya giderse, o konuda da daha acil tedbirlerin alınmasıyla ilgili adımlar atılabilir. Ama burada tedirginliğe mahal yok.
Herkes her şeyi konuşabilir. Mesele sahada belli olur. Bir taraf bir hareket yaparken onu eli kolu bağlı seyretmeyeceğimiz tabii ki çok net.
İLK 100'E GİREN FİRMA SAYISI KISA SÜREDE NASIL ARTTI?
Bir taraftan kapasite, bir taraftan da projelerin büyüdüğü anlamına geliyor.
İhracatı artırmak için çalışıyoruz. Çoğunlukla içe çalıştığını düşünürsek proje ve miktarın arttığını gösteriyor. Firmalarımızın kabiliyet ve yetenek olarak derinleşmesi bu konudaki hacmi artıracaktır. Çok iyi netice alan firmalarımız olmaya devam ediyor.
F-35 programlarında yer alan Türk firmalarının hem maliyet hem teknolojik olarak çok iyi olduğu Amerikalı makamlarca defalarca dillendirildi. Türkiye'deki sanayi ekosistemimizde çok yetkin firmalarımız olabiliyor. Yetkinliği artırmak konusunda kararlıyız.
F-35 SÜRECİNDE SON DURUM
Programla ilgili tutumumuz değişmedi. Attığı imzayı tanıyan ve gereğini yapan bir tarafız biz. Burada atılan imzaları ihlal eden diğer taraf. O halde biz yine gerçekten büyük devlet olma niteliğimizi masaya koyan ve bu şekilde davranan bir davranış içindeyiz. Diğer parametreler gündeme geldiğinde tartışılır.
(Proje iptal olursa ABD Türkiye'ye tazminat ödeyecek mi?) Biz haklarımızın peşinde olacağız. Hukuki zeminde çalışmalarımızı yapıyoruz.
Şu andaki tutum devam ederse ışık görünmüyor. Tutum değişikliği olursa mesele olabilir.
(Amerika F-35'i Yunanistan veya başka bir ülkeye verirse bu endişelendirecek bir durum mu?) Endişe kelimesi bence yersiz. Dağ ne kadar yüksekse aşılır. F-35 özelinde teknik tartışmalara girmek istemiyorum ama gerek Amerikan medyasında gerek diğer ortamlarda F-35'le ilgili yapılan yorumları takip etseniz... Karşı tarafta F-35 var yandık diye bir şey yok.
Bugünün teknolojilerinde eğer bir sistemin bütün unsurlarına sahip değilseniz o sistemin size ne kadar ait olduğu sorgulanır. Onun için meseleyi çok abartmamak gerekiyor. Her tedbirin karşı tedbiri vardır.
(Vermezlerse biz daha da kamçılanır kendimiz yaparız diyordunuz.) Zaten F-35'i vermezlerse biz kendi yolumuzda devam ediyoruz. O zaten olacak bir şey. Ama bazı konuları ne kadar hızlandırsanız da belli limitleri var. 2023'te angar çıkışını yapacağız 2025-26'da havalanacak dedik ama her işin bir gidişatı var.
ERMENİSTAN-AZERBAYCAN GERİLİMİ
Azerbaycan dost ve kardeş ülkemiz. Her anlamda, her konuda onlarla beraber olma irademiz ortada. Diğer yandan Ermenistan tamamen haksız durumda. İki taraf eşit olsa bile bir tarafın saldırgan olduğu çok net. Bizim bu konuda tavrımız çok kesin. Türkiye'de ne imkan var ise kardeş Azerbaycan'ın yanındayız.
Savunma sanayii imkanlarımız kardeş Azerbaycan'ın emrinde.