Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Hasan Taçoy, BRT ekranlarında yayınlanan ‘17. Saat’ adlı programa canlı bağlantı ile katıldı.
Bakan Taçoy, Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile dün imzalanan “Türkiye- KKTC Çalışma ve Sosyal Güvenlik Ortak Daimi Komisyonu I. Toplantısı Protokolü”nün içeriğine yönelik açıklamalarda bulundu.
Protokolün 4 başlık altında olduğunu belirten Taçoy, “Protokol 4 konuyu içerir. Bunların içerisinde birinci konu İş Sağlığı ve Güvenliğidir. İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda ne tür tedbirler alınabilir diye karşılıklı iş birliği anlaşması vardır. Bunun yanında ürün güvenliği yasasına bağlı olarak iş sağlığı ve güvenliğinde kullanılacak ürünlerin tüzüğünün de yapılmasını içeriyor” dedi.
Protokolde ikinci konunun ise İŞKUR ve İŞBUL olduğunu söyleyen Hasan Taçoy, “Türkiye’de İŞKUR iş bulma kurumudur. Eğer bir münhal var ise açarsanız oradan görülüp de başvurulmasını sağlayan bir merkezdir, yazılım sistemidir. Bizde de aynı şekilde bir münhal açıldığı zaman özel sektörde veya devlette burada yayınlanması ve burada kişinin hangi işe girdiği veya girmesi gerektiği ya da hangi işlerle uğraşabildiğini gösteren ancak biz de gerekli vasıflara ait birisi yoksa bu sistemin Türkiye’de görülebilecek İŞKUR tarafından takip edilebilecek bir şekle getirilmesidir. Çalışma yaşantısına getirilecek olan çalışanların işin ehli kişiler olmasını sağlayabilmek açısından bu sistemin birbiri ile konuşulabilecek bir yapı içerisine getirilmesini içermektedir. Biz bu yapı üzerinde ısrarla duruyoruz” diye konuştu.
Kayıt dışı çalışanların kayıt altına alınabilmesi mücadelesinin de protokolde yer aldığını ifade eden Bakan Taçoy, “Gerek Türkiye’deki gerekse bizdeki yapılan yazılım çalışmalarını karşılıklı görüşerek bir yerlere varma. Biz şu anda bir yazılımı hemen hemen tamamlamış üzereyiz. İş hayatındaki kayıt dışı olan işçinin nasıl kayıt altına alınabileceğini ve nasıl teşvik edileceği konusundaki tüm tedbirleri tartışır ve bunları denetleme yolunda atacağımız gerek elektronik ortamda gerekse yazılı ortamda nasıl denetleme olacak onların uygulamasını yapar pozisyona geçmiş durumdayız” ifadelerin kullandı.
PROTOKOLÜN 4. MADDESİ: GENEL SAĞLIK SİGORTASI
Bakan Taçoy, protokolün 4’üncü maddesinin vatandaşı en fazla ilgilendiren Genel Sağlık Sigortası olduğunu söyledi.
Taçoy, “Genel Sağlık Sigortası neleri içerir? Birincisi e-Eczacılık sistemini içerir. Aldığınız reçeteli ilaçların sigortalar tarafından ödenmesini arz eder. Biz bunu zaten yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz. Bunun gelişmesi arzusu içerisindeyiz” diyerek, Mart ayında Elektronik Optik Sistem’in (OPS) yürürlüğe gireceğini belirtti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Taçoy, açıklamasına şöyle devam etti:
“Bundan sonra Sosyal Sigorta hakkı ile gözlük almaya giden kişi gözlüğünü aldıktan sonra hiçbir şekilde sigortalarla ilişkisi olmadan doğrudan optikçilerin yazacağı faturaların elektronik ortamda Sosyal Sigortalar Kurumu’na iletilmesi ile faturanın ödenmesi mevzu bahis olacak. Kişi hiç buna müdahale etmeyecek. Biz bunu da hazırladık. Kuracağımız portallar arasında doktorların sistemi vardır. Sistemi kurmamız gerekir ancak bu konuda çok zayıf kaldık. Henüz daha kendi içimizde yapamadık. Bir de hastane sağlık servislerimiz vardır. Bunlar daha henüz yapılmamıştır. İşte yasa burada devreye giriyor ve Türkiye ile sağlık sistemini entegre etme burada başlıyor.”
“1 YIL İÇERİSİNDE YAPILACAK”
Türkiye ile sağlık sistemini entegre etmek için hangi adımların atılacağına ilişkin net yanıt veren Bakan Taçoy, söz konusu çalışmanın 1 yıl içinde yapılması yönünde protokole madde konulduğunu aktardı. Hasan Taçoy, “Yasa çalışmasını hemen hemen tamamladık. İnşallah Meclis’e sunacağız. Bu birinci basamağıdır. İkincisi yasaya bağlı tüzüklerin yapılmasıdır. Yasayla birlikte tüzük çalışmaları da devam etmektedir. Üçüncüsü sosyal Sigorta sistemi içerisinde ayrı bir birim açıp, Genel Sağlık Sigorta hizmetini vermek. Sosyal Sigortalar Müdürlüğü altında ve Sosyal Sigortaların tahsilat gücünü kullanmak kaydı ile Genel Sağlık Sigortasını ayrı bir birim halinde devreye koyabilmek gibi bir teşkilat yapısı düşündük. Bunların yasasının hazırlanmasıdır gündemde olan” açıklamasını yaptı.
Söz konusu çalışmalarla birlikte eş zamanlı Sosyal Sigortalar Dairesi’nde aktüerya hesaplama yapılacağını kaydeden Bakan Taçoy, “Sosyal Sigortalar Dairesi, sağlık için ayrılan gelirlerin veya sosyal sigortalardaki yatırımın ne kadar cezbedici olabilecek insanlarımızın sosyal sigortasını daha fazla yatırsın ve genel sağlık sigortasından yararlansın gibi faktörlerin hesaplanması gündeme gelecek. Bunun hesaplanmasının yapımı için hizmet satın alımı veya Türkiye Cumhuriyeti’nden hizmet alımı noktasındayız. Bu hesaplar yapılırken aynı zamanda Genel Sağlık Sigortasının bütçesel yapısı ne olacak? Bunların hesaplamaları ve projenin uygulamasında yüz yüze kalınabilecek sorunları görebilme açısını protokol içerebilmektedir” diye konuştu.
MEDULA SİSTEMİ
Bakan Taçoy, Türkiye’deki Medula diye isimlendirilen sağlıkta oluşacak olan herhangi bir faturalandırma sisteminin sosyal güvenlik sistemine uygulanış programının ile konuşabilir duruma geleceğini ve aynı şekilde Sosyal Sigortalar Kurumu’nun uygulayacağı sistemin Türkiye ile konuşabilir duruma getirileceğini söyledi.
Taçoy, açıklamasına şöyle devam etti:
“Türkiye’den gelen birisi KKTC’yi ziyaret ettiği zaman herhangi bir sağlık sorunu yaşarsa devlet hastanesine veya anlaşmamız olan özel bir hastaneye başvurması halinde Türkiye’nin Medula sistemi sorgulanmasıyla kişinin sağlık sigortası olup olmadığına bakılacak. Eğer sağlık sigortalı ise kendisine gerekli hizmet verilecek. Fatura ise Sosyal Güvenlik Kurumu’na gönderilecek. O da ödemesini yapacak. Kişinin sigortası yoksa aynı anda Medula sistemi üzerinden yeşil kart alması kaydı ile buradaki sağlık sisteminden yararlanması mevzu bahis olacaktır.”.
Taçoy, KKTC’de ikamet eden ve Sosyal Sigortalar sistemine dahil olan kişilerin de Türkiye’de Medula sisteminde bulunan herhangi bir hastaneden hizmet satın alma noktasına gidebileceğini ve ödemenin de Sosyal Sigortalar tarafından yapılabileceğini söyledi.
Taçoy, “Eğer kişi sigortasız ise Türkiye’deki Sosyal Güvenlik Kurumu aylık veya yıllık olarak yasanın belirleyeceği şekilde o sigortasız kişiden sigorta parasını alacak onu Türkiye Cumhuriyeti nezdinde sigortalı addedilecek. Kişiye sağlık hizmetini verecek. Ondan sonra geri dönüşlerinde Türkiye Sosyal Güvenlik Kurumu’nun tahsil ettiği yıllık sosyal sigorta primini Sosyal Sigortalara ödemek kaydı ile faturayı gönderip, karşılığını alabilecek duruma gelecek. Yani hiç kimse sağlık sisteminden ayrı olmayacak. Herkes sağlık sisteminden yararlanabilir duruma gelecek” dedi.