Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Hasan Taçoy Ada TV’de Seher Giraslan’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Ortadoğu’da yaşanan gelişmeleri İran ile İsrail arasındaki son gerilimi de göz önüne alarak değerlendiren Taçoy, “ortam durulacakmış gibi görülmüyor, gerginliğin giderek yayılma ihtimali yüksek” ifadelerini kullandı.
Taçoy, bölgede yaşananların Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni de yakından ilgilendirmekte olduğunun altını çizerek, ABD, Çin ve Rusya gibi küresel güçlerin açıklamalarının çok dikkatle okunması gerektiğini söyledi.
Yaşanan gerginlik ve olası çatışmaların doğrudan sıcak bir etkisi olmasa bile KKTC’yi ekonomik açıdan etkilemesinin mümkün olduğunu ifade eden Taçoy, piyasaların vereceği tepkilerin etkisinin zaman içerisinde görüleceğini kaydetti.
Hasan Taçoy, ülke ekonomisinin dengelenmesinin ilk adımının iç enflasyon farkının durdurulmasından geçtiğini vurgulayarak, “kendi iç enflasyonunuzu durduramazsanız hiçbir şekilde başarıya ulaşamazsınız.
Hangi para birimini kullanırsanız kullanın, kendi iç enflasyonunuz dışarıyı körükleyecektir” dedi.
Ekonomide bir plan ve proje çerçevesinde hareket edilmedikçe ilerlenemeyeceğini ifade eden Taçoy, başa çıkılamaz bir hayat pahalılığına ulaşma riski bulunduğunu söyledi.
Taçoy, piyasadaki ürünlerde yaşanan fiyat artışlarına dikkat çekerek, et fiyatları konusunda başlatılan narh uygulamasının doğru ama yetersiz olduğunu kaydetti.
“fiyatlar denetleniyor ama ben satmıyorum diyene de bir şey yapamazsınız” diyen Taçoy, maliyeti belli olan bir ürünün ucuza satışını sağlamanın yolunun aslında çok açık olduğunu ifade etti.
Taçoy, yeni ve modern hayvan yetiştiriciliği yöntemleriyle verimin artırılmasının getireceği avantajlara işaret ederek, hayvan üreticilerinin modern hayvancılığıa geçişi için gereken ilk adımın doğru planlanarak atılmasının zamanının geldiğini söyledi.
Taçoy, şu an itibarıyla hayvan sayısının ülke ihtiyacını karşılayacak durumda olduğunu belirterek, gerekmesi halinde ithalatın da gündeme gelebileceği düşüncesini aktardı.
“mandıradan başlamak kaydıyla sistemin doğru bir zemine oturtulması lazımdır” diye konuşan Taçoy, tüketiciye arzın farlı çeşitlilik ve yeterlilikte sunulması için gereken senaryonun oluşturulup uygulanması gerektiğini söyledi.
Hasan Taçoy, yolsuzluk algısı konusunda yapılan son anketin sorulması üzerine, siyasette rüşvetin varlığının yıllardır konuşulmakta olduğunu anımsattı ve “peki biz bunu önlemek için ne yaptık” diye sordu.
Kendisinin dokunulmazlığının kaldırılmasına hazır olduğunu ve bunu önceden bir çok kez de söylediğini anımsatan Taçoy, ortaya atılan iddilaların açıklığıa kavuşması için gereken her şeyin yapılmasının önemini vurguladı.
Taçoy, dokunulmazlığın kaldırılması sürecinin başlatılması için Başbakan’ın yazacağı iki satırlık bir yazının yeterli olacağına işaret ederek, geçmişte bunun örnekleri bulunduğuna değindi.
“bazı şeylerin üzerine gidilmesi lazımdır. Siyasetçi denetlenebilir olduğunu bilecek” diye konuşan Taçoy, siyasetçiye güvensizliği yaratan nedenlerin birden çok olduğunu söyledi.
Taçoy, vatandaşa farklı sinyaller vererek güvenini kazanmanın ayrı bir meziyet olduğunun altını çizerek, kaybedilen güvenin doğru adımlarla yeniden kazanılabileceğini kaydetti.
Siyasette yıllardır süregelmekte olan lider eksikliğinden dolayı düzelme yolunda gerekli adımların atılamadığına dikkat çeken Taçoy, bu nedenle vatandaşların şikayetlerinin azalmadığına ve hatta arttığına vurgu yaptı.
Taçoy, “bu durumu anlayabilen birisi ilk olarak önder sıfatıyla oraya oturduktan ve ardından kendisini ispatlayıp lider sıfatına eriştikten sonra sorunlar çözülmeye başlar. Ancak şu itibarıyla siyasette bir lider ya da önder bulunmmaktadır” dedi.
Siyasetin temel sıkıntılarından birisinin de çok fazla dedikodu bulunması olduğunu ifade eden Taçoy, vatandaşın hissettikleri ile siyasette yapılan işler arasında dağlar kadar fark bulunduğunu kaydetti.
Hükümetin kaderinin de sorulduğu Taçoy, mecliste hükümetin bozulacağına ilişkin bir görüntü bulunmadığını dile getirdi ve ortaklar arasındaki bazı şikayetlerin hükümet bazında değil de partisel tartışmalar olduğunu söyledi.
Taçoy, meclisin erken seçim kararı alma olasılığının bir soru işaret olduğunu belirterek, erken seçim için henüz erken olduğunu kaydetti.
UBP kurultayına ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Taçoy, kurultay tarihine ilişkin olarak parti tüzüğünün çiğnendiğine işaret ederek, “şimdi sıra yasaya geldi. 28 Ekim 2024’e kadar yapmazsan seçime giremezsin. Başbakanımız bunu son tarihe kadar kullanacaktır, kullansın sıkıntı yok. Artık son aşamaya geldik, bu yıl kurultay yılı “ dedi.
Kendisinin UBP’nin demokrasiyi benimsemiş bir parti olduğu düşüncesini taşıdığının altını çizen Taçoy, ancak şu anki yönetimin böyle olmadığını vurguladı.
Taçoy, şu ana kadar sadece iki adayın ismini duyduğunu, Başbakan’ın ise henüz adaylığını açıklamadığını sadece gezdiğini belirterek, kendisinin esas hedefinin demokrasinin siyasette esas faktör olduğunu gösterebilmek ve demokrasinin getireceği zenginliği hissettirebilmek olduğunu aktardı.