Kıbrıslı Türk resim-seramik sanatçılarından Türksal İnce ile Taylan Oğuzkan’ın Kıbrıs Modern Sanat Müzesi için özgün teknik ve yaratıcılıklarıyla hazırladıkları ve toplam 34 eserden oluşan iki ayrı kişisel resim sergisi Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy tarafından açıldı.
Yakın Doğu Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden verilen bilgiye göre, açılışa, Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, Kurucu Rektör Dr. Suat İ. Günsel, rektör yardımcısı, enstitü müdürü, dekanlar, öğretim üyeleri, sanatçılar ve davetliler katıldı.
Sergi açılışında Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, Kıbrıslı Türk resim-seramik sanatçısı Türksal İnce, resim sanatçısı Taylan Oğuzkan ile Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy birer konuşma yaptı.
Prof. Tamer Şanlıdağ; “Sanatçıyı desteklemek toplumların geleceğine yatırım yapmaktır.”
Yakın Doğu Üniversitesi Rektör yardımcısı Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, sanatın insanoğlu ile yaşıt olduğunu, İnsanların ilk ortaya çıktığından beri sanatın var olduğunun herkesçe bilindiğini belirtti.
Prof. Şanlıdağ, Barnett Newman’ın sözü olan ‘İlk insan bir avcı toplayıcı ya da alet yapıcı değil, bir sanatçıydı.’ Sözüne ilişkin, ilk insanlardan bu güne kişiler duygularını, düşüncelerini, olaylara bakış açılarını hep sanat yoluyla aktarmıştır. Ayrıca, Tolstoy, "İnsanın bir zamanlar yaşamış olduğu duyguyu, kendinde canlandırdıktan sonra, aynı duyguyu başkalarının da hissedebilmesi için hareket, ses, çizgi, renk veya kelimelerle belirlenen biçimlerle ifade etme ihtiyacından sanat ortaya çıkmıştı" sözleriyle tamamladı.
“Sanatçıyı desteklemek toplumların geleceğine yatırım yapmaktır diyen Prof.Şanlıdağ, büyük liderler bu alanda özel çalışmalar yaparak sanatçıları destekler. Güçlü sanat anlayışına ve uluslararası yarışabilecek güçlü sanatçılara sahip olan ülkeler, dünyada seslerini duyurabilme gücüne sahiptirler. Uluslararası düzeydeki bir sanatçının ve uluslararası sanatsal faaliyetlerin ne denli bir tanıtım gücüne sahip olduğu aşikardır” dedi.
Prof.Şanlıdağ; “Her iki sanatçı da ülkeleri adına çok büyük fedakarlıklar yaptılar ve büyük acılar çektiler”
“Türksal İnce ile Taylan Oğuzkan Kıbrıslı 2 Türk resim ve seramik sanatçısı. Türksal İnce’nin 1974 Mutlu Barış Harekatı’nda tüm yapıtları bombardımanda yanarak yok oldu. Yeniden var olmak için çalıştı.
Taylan Oğuzkan, 1974 Mutlu Barış Harekatı’ndan sonra İngiltere’de yaşamını sürdürdü. Belirsizliklerden dolayı İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde mezuniyetini süresiz erteledi. 1982 yılında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nden yüksek lisansla mezun olduktan sonra Avustralya’ya yerleşti. 1994 yılında ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne kesin dönüş yaptı. Her ikisi de ülkeleri adına çok büyük fedakarlıklar yaptılar ve büyük acılar çektiler. Onlara minnetle selamlarken, siz sanatseverlere saygılar sunarım” ifadelerini kullandı.
Taylan Oğuzkan; “Sanatsız yaşanılmaz, sanatsız medeniyet, uygarlık yaratılmaz.”
Kıbrıslı Türk resim sanatçısı Taylan Oğuzkan, sanatın insanlığın başlangıcı ile birlikte başladığını ve insanlığın varoluşu ile sanatın türetildiğini, insanlar ve hayvanları birbirinden ayıran konunun ise insanların yaratıcılığı olduğunu belirterek; “Sanatsız yaşanılmaz, sanatsız medeniyet, uygarlık yaratılmaz. Kültür yaşayarak yaratılır. Üreterek çoğaltılır.” Dedi.
Taylan Oğuzkan ;“Adeta yeni bir rönesans yaşıyoruz. “
Oğuzkan; “40.000-50.000 yıl önce yapılmış mağara resimlerinin o günkü değeri neyse bugün de aynı değeri görmektedir ve her zaman yükselen bir şeydir. Yani sanat eseri değerini kaybetmiyor, aksine değer kazanıyor. Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat İ. Günsel’in yapmış olduğu bu hareket çok büyük bir değere sahip, devletin dahi yapamamış olduğunu yapmaktadır. Eminim ki bu büyük hareket ileride de çok büyük bir değer kazanacaktır. Bu hareketle adeta yeni bir rönesans yaşıyoruz. “ ifadelerini kullandı.
Sanatçı Oğuzkan son olarak, “Eserlere baktığınızda bu resimden ne anlıyorsunuz sorusunu sormayın, kendi içinizde anlamlandırın. Kötü eser yoktur ancak daha iyi yapılabilecek eserler vardır” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Türksal İnce; “Eserlerime ‘İzler’ adını koydum. İzler, 1974 öncesi ve sonrası.”
Kıbrıslı Türk bir diğer sanatçı Türksal İnce de konuşmasının başında bugün büyük bir heyecanın içinde olduğunu ve sabaha karşı bir torunu olduğunu, yine aynı gün içinde kişisel sergisinin açılıyor olmasından çifte mutluluk ve heyecan yaşadığını belirtti.
Sanatçı ince ; “Eserlerime ‘İzler’ adını koydum. İzler, 1974 öncesi ve sonrası. Neden 1974? Çünkü 74’te tekrar dirilmeye çalışmak için öldüm ve tekrar dirilmeye çalışmak için büyük çaba sarf ettim. Bütün resimlerim ve hatta üniversiteden mezun olduğum belge dahi yandı. Kendimi ifade edecek, sanatçıyım inanın bana diyecek bir tek resmim dahi kalmamıştı. Sadece elimde parçalanmış vaziyette bir resim vardı onu muhafaza ettim.
‘Savaş ve Barış’, Savaş kısmı paramparça olmuş, Barış kısmının içerisinde bir iskelet vardı o da parçalanmış ama diğer parçaları kuşlar, çiçekler yani güzel şeylere hiçbir şey olmamıştı. Enteresan bir resimdi onu evde muhafaza ediyorum.
Resimlerime bakarken şunu göreceksiniz; ben de yaratmış olduğu izlere baktığınız zaman eğer bir derviş havası görüyorsanız, onun yorumunu Taylan arkadaşımın dediği gibi sizlere bırakıyorum. Ben Mağusa’da deniz kenarında küçük yaşlardan beri denizle ve sualtıyla ilgili devamlı araştırma yapıyordum, onlarla ilgili izler göreceksiniz, sonra Mağusa’da yeni olan Mağusa Limanı’nın bir esrarengiz yorumu vardır, Arap Ali destanı ile ilgili. Aşık Veysel var, Nazım Hikmet var bunlar bende iz yapmış insanlar, onun için serginin adını “İzler” koydum.” Diyerek, iyi seyirler diledi.
Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy da konuşmasında, sergi salonuna girdiğinde Nazım Hikmet’i, Aşık Veysel’i gördüğünü ve uzun ince bir yolda nasıl gidileceğini kendisinin yorumuyla, sözleriyle aklına gelen ifadeleri düşündüğünü ifade ederek; “Arkamı döndüğümde bir baktım ki bir çınar ağacının gölgesinde duran Gülhane Parkı var. Onunda biraz ötesine geçtiğimde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin olgusunda ve yaşanmasında halkımızın çekmiş olduğu acı ve ızdırabın en destansı hikayelerinden biri olan Arap Ali destanı ile bilinen türkünün şekillenmesini gördüm. Bunların hepsi bizim geçmişimizin anımsattığı şeyler, belkide bir çoğumuz o günlerde doğmamıştık ama o günler yaşanmış ve bunların ileriye taşınacağı, o güzelliklerin bir mana ve anlam bulacağı bir şekil var ortada, o da sanatın kendisidir. Öyle bir şey ki bu, sesli olabilir görsel olabilir ve sanatın her şekliyle insanın kendi benliği ile olan etkisinin o yaratıcılığın hissi ve duyarlılığı çok daha ileriye taşınabileceği noktalara kadar gelebilir. Bugün biz burada bu sergide gerçek anlamıyla çok farklı duygular içerisinde kendimizi bulabildik. İnsanlığın kendi benliğini kazanabilmesi için nelerle uğraştığını ve o acının, o ızdırabın, bunun getirmiş olduğu o duyguları bir şekilde geleceğe taşımak için bir tuval parçası, bir kağıt parçası üzerine nasıl yansıtıldığını görmek ve ondan anlam çıkartmak ve o kişinin o resim fırçasının dokunuşlarıyla yaratırken hissettiklerini hissedebilmek gerçekten çok farklı bir duygu. Hava ne kadar isterse gri olsun, isterse kapalı olsun, ne kadar isterse yağmurlu olsun, o küçücük bir dünyanın içerisinde, o küçücük tuvalin içerisinde verilen anlam ve önemin sıcaklığını hissetmek çok farklı bir duygu. “ Dedi
Bakan Taçoy“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti eminim ki sizler sayesinde, Yakın Doğu sayesinde çok şey kazanacak.”
Bakan Taçoy; “Yapılan bir şey, 20.000 metre² bir alan var, cismani bir şey var ve bu alan içerisinde bir hazine var. Hocam sizden ricamdır, kapıya şifreli kasa kapıları koyun. Çünkü bu devasa yer gerçek anlamıyla çok büyük bir düşünce hazinesinin barındırıldığı bir yer, bir müze. Dünyanın en büyük müzesi diye hitap etmek isterim ve bu zenginliğin bu hazinenin içerisindeki kurucuların hepsinin ne kadar farklı olduğunu da ifade etmek istiyorum, çünkü bugün değilse bile yarın, yarın değilse bile bir sonraki gün buradaki eserler, buradaki hazine çok daha farklı bir şekilde canlanacak ve bu sizlerin bırakmış olduğu, sanatçıların bırakmış olduğu eserlerin paha biçilmez bir düşünce yapısıyla ve zenginliği ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sizler sayesinde, Yakın Doğu sayesinde çok şey kazanacak. Yakın Doğu Üniversitesine ve sizlere teşekkür etmek istiyorum, bu güzel eseri bu dünyanın dev markası olabilecek eseri ortaya çıkarttığınız için, ve size de ortak olduğunuz için yürekten teşekkürler ve ellerinize sağlık.” İfadelerini kullandı
Sanatçılara Fergâni Ödülü ile Teşekkür Belgeleri takdim edildi, büstleri açıldı ve sergi kurdeleleri kesildi
Konuşmaların ardından Ekonomi ve Enerji Bakanı tarafından kişisel sergisi açılacak olan Taylan Oğuzkan ile Türksal İnce’ye Alasya ödülleri kapsamında resim sanatçılarına verilen Fergâni ödülü takdim edildi. Daha sonra sanatçıların büstleri açıldı ve sergi kurdeleleri kesildi. Sergi 20 Aralık 2019 tarihine kadar hafta içi 08.00-16.00 saatleri arasında Yakın Doğu Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi sergi salonunda gezilebilecek.