Talat, zirve sonucunda bir siyasi çerçevenin ortaya çıkmasının başarı olacağını da söyledi.
2. Cumhurbaşkanı Talat, Eşit Hak ve Adalet Sendikası (Hak-Sen) heyetini kabul etti.
Talat’ın ofisinden yapılan açıklamaya göre, kabulde konuşan Talat, Cenevre’de devam eden zirvenin önemli bir aşamaya geldiğini belirterek harita sunulması ve 5’li zirve toplanmasının bugüne kadarki müzakere sürecindeki iki önemli tabunun yıkılması anlamına geldiğini söyledi.
İki tarafın da Kıbrıs coğrafyasında, diğer kurucu devletin yönetimine bırakmaya razı olduğu toprakları harita olarak BM kasasına koyduğunu hatırlatan Talat, bunun ilk kez yaşanan yeni bir gelişme olduğunu vurguladı.
Mehmet Ali Talat, 5’li zirvede Kıbrıs sorununun güvenlik boyutunun tartışılabilir olduğunun ortaya konulduğunu da ifade ederek diğer konuların Kıbrıs’ta zaten konuşulan ve konuşulabilecek konular olduğunu belirtti.
Talat, Cenevre zirvesi sonucunda siyasi çerçevenin ortaya çıkmasının başarı olacağını söyledi.
Kıbrıs Türk tarafından 60’a yakın kişiden oluşan bir heyetin dünyanın en pahalı ülkesi olan İsviçre’ye gitmesini lüks diye niteleyen 2. Cumhurbaşkanı Talat, “Bu lüks bizim krizdeki ekonomimiz için aşırı bir yüktür. Buna neden olanlar düşünmelidir” dedi.
HAK-SEN’İN YAZISI
Öte yandan Hak-Sen’den yapılan açıklamaya göre, sendika Talat’a değerlendirmelerini ve taleplerini içeren bir yazı sundu.
Talat’a, cumhurbaşkanlığı döneminde “ülkede bir şeylerin değişebileceğini, siyasi iktidarların Cumhurbaşkanı’nın değişebileceğini, müzakereler ve çözüm ve nihayetinde bir barış gerçekleşebileceği konusunda güçlü bir liderlik gösterdiği” için teşekkür edilen yazıda, 2004’teki referandumla Kıbrıslı Türklerin çözüm ve barışa samimiyetinin dünya tarafından kabul edildiği kaydedildi.
Hak-Sen Genel Başkanı İzzet Türkmen imzalı yazıda, “Cenevre’de sürdürülmekte olan zirvenin taşları sabırla döşenen bir yol olduğunu gelinen aşamanın birçok soruya yanıt vereceğine inanıyoruz” denildi.
Cenevre’den olumlu sonuç çıkması dileğinin ifade edildiği yazıda, şu ifadelere yer verildi:
“Siyasal Eşitlik, iki kesimlilik, yeni devletin yapılacak referandum ile ortaya çıkması, her iki tarafın endişelerini gözeten Garanti ve İttifak Anlaşmalarının devam etmesi, ortaya çıkacak anlaşmanın yeniden hukuk çatışması konusu yapılamaması için AB’nin birinci hukuku sayılması gerektiğini düşünüyoruz.
Zirve sonunda yeni Kıbrıs için bir sonuç çıkmasa bile, mevcut iki devletin başka konularda farklı ilişkileri ve insani konular için temaslarının fiilen süreceği gerçeğinden hareketle müzakerelerin farklı formatta süreceğini sürmesi gerektiğini bunun da bizi farklı boyutlara taşıyacağını değerlendiriyoruz. Az önce belirtiğimiz esaslar kapsamında Cenevre’de bulunan KKTC heyetine başarılar diliyoruz. Çıkacak sonuca göre herkes gibi elbette yeni bir değerlendirme yapacağız. Çözümün her iki halk içinde gerekli olduğunu ve çaresiz olmadığımızın da bilincindeyiz.”
Hak-Sen’in yazısında, zamlar ve diğer bazı iç konularda hükümetin tavrı da eleştirildi.
“Sendikal yaşama saldırmanın, sendikacılığı bitirmek üzere söylem içinde olmanın, kamu çalışanlarını özel sektör çalışanları gibi iktidarın iki dudağı arasına yerleştirmeni kabul edilemeyeceği” belirtilen yazıda, Hak-Sen’in özel sektörün terk edilmişliğine çare aradığı ve özelde de örgütlenmek üzere yola çıktığı kaydedildi.
Vatandaşların ekonomik sıkıntılarına da değinilen yazıda, “Hükümetin sadece sermaye çevrelerinin seçim finansörlerinin hükümeti olmadığını bu halkın önemli bir kesiminin emeğiyle geçindiğinin altını bir kez daha çizmek isterim.
Ziyaretimiz vesilesi ile sizin hem Başbakanlık, hem de Cumhurbaşkanlığı tecrübelerinizle görüş ve desteklerinizi talep ederiz” denildi.