Türkiye ‘den ülkemize gelen suyun yönetim ve işletmesiyle ilgili olarak Türkiye Büyükelçiliğinin yaptığı açıklama, yaşanan sıkıntılara olumlu katkıda bulunmaktan uzaktır…
Bakanımızla Türkiye kanadından iki Müsteşar Yardımcısının ve teknik elemanların yürüttüğü görüşmenin sonucunda ortaya çıkan metin, CTP Parti Meclisinin önceden kararlaştırdığı su politikasından büyük farklılıklar içerdiği için, doğal olarak, yeniden Parti Meclisinin gündemine getirilecekti ve müzakerelerde yer alan Müsteşar Yardımcıları da bunu biliyordu…
Sonuçta CTP PM varılan son noktayı, hazırlanan metni benimsemedi…
CTP Parti Meclisi, Türkiye’nin çok büyük ihtiyacımız olan suyu ülkemize getirmesinden mutluluk duymakla birlikte, suyu nasıl yöneteceğimize karar vermenin de bizim irademize bağlı olduğunu ortaya koydu.
CTP’nin kararlarını nasıl vereceği CTP’nin bileceği iştir… CTP, kollektif karar alma mekanizmaları ile hareket eden bir partidir ve hükümette yer alması da bunu değiştirmez… CTP’nin hükümette olması, temel politikalarda partinin karar organlarının yetkilerini kullanmasına bir engel oluşturmaz…
Siyasi partilerin çok partili demokrasinin temel oyuncuları olduğu ve hükümetle bakanlar kurulunu da partilerin oluşturduğu unutulmamalıdır.
Son bir husus, suyun yönetim ve işletmesiyle ilgili henüz herhangi bir mutabakat yoktur…