KKTC’nin gündeminde son günlerde ‘Protokol’ var. Bayraklar göklerde, Protokol dillerde marşı ile sancılı günlere başlıyoruz. Fırtına ve şiddetli dolu yağışı nedeniyle, partilerin siyasetindeki, kara kış nedeniyle burnunu dışarı çıkartmayanlar ve bu nedenle nisap hastalığı nedeniyle meclise avdet etmeyip ense ve gerdan büyütenler, Mevsim normallerine döndü. Mevsim normallere dönünce, patlayan protokol ‘Solinalarından’ akan sulların memleketi bataklığa döndüştüreceğini anladık. Egemen, bağımsız ve bağlantısız dedikleri KKTC For Ever’i yönettiğini sananların aslında Saray Önündeki ‘Dikili Taş’ önününde, eller göbekte, emme basma tutlumba gibi kafa sallayıcılarından ibaret ‘Emir Erleri’ olduklarına birkez daha tanık olduk.
GÜNEŞ YARASI DİKİŞ TUTMUYOR
Seçimde yer gök UBP’li derken, zamlarının şehirli olduğunu gördük. Türkiye’den su geldi. Su sorunu çözüldü derken, yetenekten sınıfta kalan sucuların, barajı yıkarak memleketi bataklığa dönüştürdüğünü gözlemledik. Yaz geldi. Soğukta buz kesmekten kurtulup artık rahatlayacağız dediğimiz noktada ‘Güneş’ yarasının dikiş tutmayacağını öğrendik. Egemen, Bağımsız dediğimiz KKTC For Ever’de, 7.7 şiddetindeki ‘Protokol Depreminin’ yaratacağı Tsunami’nin yıkım gücünün ne olacağını yakında göreceğiz.
PİYANGOLAR PASTASI KİME?
Protokolde özelleştirmeden bahsediliyor. Liman ve Milli Piyango İdaresinin özelleştirileceği dile getiriliyor. Elektrik özelleştirilecek denilmiyor ama Kıb-Tek’ parselasyona uğrayan tarla gibi ayrıştırılacak deniyor. Yani üretim, iletim, dağıtım ve tedarik fonksiyonlarına bölünecek. Bir başka deyişle yandaşım al sana, buda sana denilirken neyi kalacak Hasan’a, pardon Kıb-Tek’e söylermisiniz? Geçtim, esas mammanın büyüğü Piyangolardadır. Piyango biletleri, Spor Toto, Spor Loto, kazı kazan derken, musluktan ‘Bavuriyi’ değil, 10 tonluk su depoasunu dolduran, hatırı sayılır para akar. Bu para ile spor tesisleri yapılıp yenilenirken, kulüplere de sahalarını düzenleme imkanı verilir. Elde edilen paranın bir kısmı da maliyenin bohçasına konur. Mamma büyük ve iştah kabartıyor. Özelleştirme adı altında acaba hangi yandaşa sunulacak merak ediyorum.
ALIN SİZE ERCAN ÖRNEĞİ !..
Ercan özelleştirildi. Özelleştirildi da mamur mu edildi?. Taşyapıya verilirken, 5 kişinin 32 dişini göstererek, ellerinde tuttukları o şovdan olma, çekten bozma durumundan sonra, Ercan, hala daha tamamlanacağı günü bekliyor. Cihazları sürekli arızalı. Uçaklar güvenli iniş yapamıyor. Hava Trafiği tam bir rezalate dönüşerek Allah’a havale edildi. Yılda on binlerce yolcu ercan’a iniyor ve ayrılıyor. Uçaklar bazen cihazların arızalanması nedeniyle pisti pas geçerek Türkiye’ye geri dönüyor. Elektrik kesilince jeneratörlerin bozuk olduğu ortaya çıktı ve jeneratör krizi yaşandı. Yakında pilot inişe geçiyoruz diye anons yapınca, aşağıdan birileri önce Allah’ın izni ile sonra besmele çekerek ‘Ya Allah’ diyerek ineceksin diyecek.
SENDİKALARA ÇALIM MI ATILACAK?
Bağımsız bağlantısız egemen KKTC’de sendikaların oto kontrol görevi yapması birilerinin bir yerlerine battı. Siz herşeye maydanoz oluyorsunuz. Ve sürekli tekerimize takoz koyuyorsunuz. Tekerimiz ‘Ahristo’ oldu ve istediğimiz gibi yürümüyor. Bu nedenle ayağınıza pranga vurup, çıkacak ‘Köle İsaura’ yasalarını görmemeniz için gözünüze mil çekeceğiz. Kanatlarınızı kesip, yarın din iman, Allah Kuran dediğimiz noktada idolojik faaliyetlerimize bayda (Çalım) atmamanız için tedbir alma babında, mevzuat düzenlemeleri yapacağız deniyor. Yani ‘Yannisi’ Nikolisi yok. Anada ne varsa Yavru’da olacak. Afganistan’a dönüşecek dediysek ‘Taliban’ı da biz yaratacağız deniyor
EMEKLİLİK YASASI DÜZENLENECEK MAAŞLARDAN VERGİ ALINACAK
Anaya saygının evrensel öğretilerinden biri, anaya ve onun emeğine saygıdır. Yavrunun ensesinden tokatı, kulağından elinizi çekmeyeceksiniz. Bu günler gelir geçer, önemli olan ananın tokadı ile kulak çekme operasyonun nasıl bir iz bırakacağıdır. Öyle cartta curtta bağımsız ve egemen devletiz demekle bu iş olmaz. Oturun oturduğunuz yerde bizim beğenmediğimiz emeklilikde olmaz. Siz yavrusunuz. Bu işleri bilmezsiniz, Ananız olarak bu işleri biz düzenleyeceğiz. Emeklilik yasasını da, maaşları da maaşlardan vergiyi de biz belirleyeceğiz. Maaşlardan vergi ve prim alınırken, emeklilikler yeniden gözden geçirilip düzenleyeceğiz deniyor.
BEĞENMEYEN DİĞER ÜLKELERE GÖÇ EDEBİLİR!..
Ana bizim için yahu bir avuç insansınız. Vatandaş olmak isteyenleri hemen vatandaş yapacaksınız. Biz, yarın yapılacak olan halk oylamalarında. Seçimlerde istediğimizi yapacak bize yakın olanları buradan göndereceğiz. Sizlerde vatandaş yapacaksınız. Haaa bunu sineye çekip beğenmeyecek olanlar, İngiltere’ye Avurstralya’ya, Kanada’ya veya Avrupa’nın herhangi bir ülkesine gidebilir. Erdoğan’ın ve eski Genel Kurmayın dediği gibi biz onların yerine de insan göndeririz. Yiyemem, gurguramda kalır demek yok. Gargara yapıp yiyeceksiniz diyor Anamız. Haaa birde Türkiye vatandaşları için öngörülen asgari ortaklık payı gibi kısıtlamalar kaldırılacak. Yani parayı cebine koyan şartısız şurtsuz gelip, yatırım yapacak. Geçmişte gelip piyasayı dolandıranlara. Müteahhitlik yapıp, topladığı paraları cukka yaptıktan sonra bay bay diyenlere bakmayın. Onlara yapacak. Türk Polisi ile Ana kovalamayacak. Kısacası Gel vatandaş gel. Durumu hasıl olacak.
HAKKI DAYI ÖLDÜ, ADALET ABLA MÜŞTERİ BEKLİYOR
Ana birde sizde nedir öyle Toplu iş sözleşmelerinden doğan hak ve hukuk işi diye soruyor. Geçti Bor’un Pazarı bugün Pazartesi. Hak hukuk timsali Hakkı dayı sinirden kalp krizi geçirip rahmetli oldu. Mahkemeler Adalet dağıtıyoruz adı altında, bizim düşünceleirmize aykırı işler yapıyor. Adalet ablayı eve gönderdik. Sinirden kapının önüne bir iskemle (Sandalye) koydu. Müşteri bekliyor. Sizlerde Sendikaların otomatik olarak boyunu uzattığı Toplu iş sözleşmelerine neşter vuracaksınız. Bacaklarını kısaltıp uzatmayacaksınız. Eski eskide kaldı gün yeni dönem devridir deniyor.
YAPILMAK İSTENEN GÖRÜNMEYEN İLHAK’IN HABERCİSİ Mİ?
KKTC çıkartılmaya çalışılan basın yasası ve protokol ile fırtına öncesi sessizliği yaşıyor. Durup dururken, hoşnutsuzluk kelimesinin karşılığının bile bilinmeden basın yasasının çıkartılmak istenmesi, TDP başkanı Mine Atlı’nın ve bazı kişilerin endek göndek nedeniyle mahkemeye verilmesi, sendikaların budanmaya çalışılması sanki görünmeyen gizli bir İlhak’ın habercisidir. Öncesinde yasalar düzenlenerek muhtemel bir fırtınanın rüzgar aşamasında dindirilmesi düşünülüyor olabilir. Ancak yarın rüzgar şiddetlenirse tepkinin boyutunun büyük olmayacağını kim garanti edebilir. Açılan yara iyileşebilir ama o yaranın izi kalmaz mı?
Denedim abi!..
Adamın biri topal olan bir dilenciye para vermiş.
Ayrıca onun gönlünü de kazanmak istemiş;
Dua et topalsın ya kör olsaydın…
Dilenci;
Onu da denedim abi, 50’lik diye 5 TL yutturmaya çalışıyorlardı.