Protokolmu dediniz? İşte protokol gerçeği!..
Başbakan ve hükümet ortakları, Angara’ra Angara seni görmek ister her bahtı kara. Senden yardım bekler her düşen dara türküsünü söyleyerek Ankara’nın yolunu tuttu. Fuat Oktay ve Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmeler yaptılar. Sonuçta, Ana önce protokol diyerek istenilenleri sıraya koydu. Tamam sözü alınınca 4 milyar 250 milyon destek sözü verildi. Geçen defa vaat edilenlerin üçte birini bile alamamıştık. Bu defa dördün birini alırsak iyi olacak.
NEREDEYSE ZİL ÇALIP GÖBEK ATACAKLARDI
Görüşmelerde 500 milyon savunma giderleri için tahsisat ayrıldığı açıklandı. Bizimkiler neredeyse 500 milyon geliyor diye zil çalıp oynayacak. Be efendiler Türkiye’nin burada Kolordusu var. Tümenleri ve Alayları var. 4’lü koalisyon döneminde cebi delik, cepteni delik KKTC’nin bütçesinden, 770 milyon civarında bir harcama yapılmış, sonrasında bu para taksitler halinde geri ödenmeye başlanmıştı. Cebimizden çıkartıp ödediğimiz bu para geri gönderilirken bizimkiler neredeyse yardım diye göbek atacaktı. Şimdi ordunun harcamaları için gönderilecek 500 milyon TL. İçin sanki bize verilen ‘Ulufeymiş ‘ gibi 32 diş göstertme yarışı başladı.
ÜRETİMDEN KOPARTILIP MEMUR CENNETİ YARATILDI
Tükiye ekonomik ve askeri gücü nedeniyle bizim dayanak noktamız tamam. Ama güney sahillerinin, özellikle Mersin, İskenderun gibi limanlarının güvenliğini sağlama almak için buraları onun için olmazlar arasındadır. Kıbrıs’ın yarısını tutarken, 1987 yılında Özal döneminden beridir uyguladığı yanlış poletikalar ile bizi üretimden koparttı. Memur cenneti yaptı. Orta ölçekli sanayimizi bitirdi. Fabrikaları Türkiye’ye taşıdı. Turizm diyerek önce bavul sonra kumar turizmini bize uygun gördü. Eee suç kimin?
KKTC’NİN TÜRKİYE’YE GETİRİSİ ÇOK
KKTC’de, yıllardır beğenmediği hükümetleri, parti başkanlarını al aşağı etti. Yerine biat edecek kişileri getirdi. Kök Kıbrıslılara siz başka ülkelere gidebilirsiniz. Biz sizin yerinize oralara nüfus aktarırız denildi. Merkez bankasının, Sivil Savunma ile GKK’nın başına Kıbrıslı Türk adını bile söyletmedi. Hatalı ekonomi kararları ile buradaki yaşamı olumsuz yönde şekillendirdi. KKTC Merkez Bankasındaki mevduatları bile Türkiye Merkez Bankasında nemalandırdı. Buradan sağladığı getirilere karşın, bize besleme denildi. Bizim Yes Sir takımı da ‘Sus makamından’ beste ve güfte hazırladı.
VATANDAŞLIK BOHÇASININ AĞZI AÇILACAK
Yeni protokolde, ekonomik yönden göbeğinden bağlanan KKTC’de, Türkiye’de ne varsa KKTC’de de olacak deniliyor. ihalelere Türkiye’de çıkılacak. Vatandaşlık bohçasının ağzı açılarak bohça doldurulacak. Bir başka deyişle ben insan göndereceğim, siz vatandaş yapacaksınız. Niyetim siyaseti ve oraları istediğim gibi dizayn deniliyor.
AĞIZ AÇMAK YASAK OLACAK
KKTC basınıda hizaya getirilecek. Türkiye’de birkaç gazete dışında, hükümetin borozanı olan gazeteler ve basın kuruluşlarına benzer yapı oluşturulacak diyor protokol. Buda çıkartılacak yasalar ile sağlanacak. Gazeteler ile sosyal medya susturulacak. Ağzını açan, tutuklanıp deliğe sokulacak.
SENDİKALAR İSTENİLEN NOKTAYA GETİRİLECEK
Bu sendikalar çok oldu. Önce Kanatları, sonra Gagaları ve pençeleri kesilip hilkat garibesine dönüştürülecek. Traji en yüksek ‘Fiskos Gazetesi’ 8 sütundan verdiği manşet haberinde, Türkiye’de açılacak bir davada hüküm giyen bir vatandaşı hükümetimiz göndermediği takdirde, Türkiye’den gelecek polisler tarafından alınıp, Türkiye’ye götürüleceğini yazıyor. Yani eleştiri babında kalem oynattın gel bakalım seni Türkiye’ye götütüyoruz. Konuştun, hoşnutsuzluk yarattın. Rahatsız olanlar var denilerek elden ayaktan pales pandrez içeri sokulma durumu ortaya çıkacak. Toros Fatihi’nin, ‘Ne gızan be bana’ kitaplarının yazarının, bağımsız, bağlantısız, egemen devletinde Ört ki ölem moduna geçeceğiz.
TÜM KİŞİSEL VERİLER TÜRKİYE’YE AKTARILACAK
Şimdi birde e devlet ortaya çıktı. e devlet politikası ile kurum ve kuruluşlar ile vatandaşın tüm şahsi bilgileri, Türkiye’ye aktarılacak. Bir devlet, Ana’sı bile olsa kendi vatandaşının bilgilerini bir başka devletin arşivine göndermez. Bir evlat ayrı bir evde otururken, ayrı evde oturan anasına bile evi ile ilgili birçok bilgiyi aktarmaz. Türkiye hükümeti kaldıki, eski vekilimizden tut, yazar ve sendika başkanlarımızı ile sınırdan geri çeviriyor. Bu bilgiler eline geçerse kimlerin daha sınırdan geri çevirileceğini düşünmek bile istemem. Bu durum bizce sıkıntı yok. Hadde barra Güney’e, buralar bize kalacak demeye getiriliyor.
YABANCI ÖĞRENCİLER SIKINTILI
Neyse saadete gelirsem, Veli Efendi Hipotromunda gemi azıya alan at gibi son sürat giden döviz, yıkıp geçtikten sonra şimdi de yakmaya başladı. Dövizin yarattığı pahalılık yabancı öğrencilere de gına getirdi. Yabancı öğrenciler, döviz nedeniyle artan market fiyatlarına mı yetişeceğini yoksa okul ücretlerini nasıl denkleştireceklerinimi düşünsün. Yakında ‘Bilim Adası ‘ denilen Ada’da, öğrenciyi yeşil altlı mum ile aramaya başlayacağız.
ÖZEL OKULLARDAN DEVLET OKULLARINA MI?
Daha iyi bir eğitim alması için bazı aileler çocuklarını özel okullara gönderiliyor. Ancak özel okulların ücretleri artık cep yakmaya başladı. Bu nedenle bu fiatlara yetişemeyen ana ve babalar, sanırım çocuklarını özel okullardan devlet okullarına aktaracak. Aksi takdirde yemesinden içmesinden feragat etme durumunda kalacak.
HARCAMALAR KISITLANACAK
Protokolde harcamalar kısılacak deniyor. Bence bu ‘Cuk’ diye yerine oturdu. Önce Cumhurun 20 koruması, aileye bile tahsis edilen makam araçlarında kısıtlamalara gidilsin. Sonra devletten ve cumhuriyetten vazgeçmeyiz diyen, ama 3 koruma daha isteyen nisaptan ‘Cüce’ harcamada ‘Yüce ‘ Meclisin başkanının harcamalarına neşter atalım. Ona makam arabası ile mezarlığa, sünnet ve evlenme törenlerine artık gitmek olmaz diyelim.Yok ben bildiğimi yapacağım derse aman biri beni tutmasın. 3 özel koruma verilmeden gidip soy ağacı incelemesi yapayım.
ÇOCUKLAR PAHALILIKTAN BESLENEMİYOR
1 Haziran çocukların günüydü. Bu pahalılık karşısında aileler çocuklarını istediği gibi besleyebiliyormu? Karbon Hidrat ile protein yeterli oranda bu çocuklara sağlanabiliyormu? Uzmanlar yeterli beslenmeyen çocuklarda kansızlık meydana gelir.bünye zayıf olduğu için hastalıklara açık durumda kalır diyor. Koruma ordusu meraklıları bunları düşünüp bu konuda tedbir alıyormu?
SİCİL AFFI ŞART
Her hükümet değişiminde, Başbakan çıkıp kredi imkanı sağlayacağız, iş yerlerini, esnafı rahatlatacağız diyor. Yani borcu borç ile ödemeye bakın, faiz üstüne faiz ödeyerek bankaları zengin edin demeye getiriyor. Bu denendi. Abartılı faizler sonrasında Mazbata ordusu yaratıldı. Birçok vatandaş ‘Mandralarda’ yatıp kalkarken bazıları da soluğu Güney’de almıştı. Ayrıca kredi baş vurusunda bulunanlar, geçen defa sicil affına takılmıştı. Peki her iki ayda kriz yaşayan bu ülkede sicili karbolit sabunu ile yıkanarak tertemiz kalan kaç kişi var koruma ordusu meraklıları bana söylermi? Sicil affı şart. Yapma gücünü elinde bulundurmayan hükümetler ancak işte böyle rüzgarsız havada yelkenli gemileri ile ortada kalır.
İNSANLAR EVLİLİK YÜZÜĞÜ İLE KÜPESİNİ SATIYOR
Zamlar yağmur gibi yağdıkça, insanlar ne yapacağını şaşırıyor. Evladının okul taksidini ödemek için kadın küpesini satıyor. Adam elektrik taksidini ödemek için evlilik yüzüğünü satıyor. Eskiden Afrika’nın geri kalmış ülkelerinde gördüğümüz bu durumu şimdi ülkemizde yaşıyoruz. Ama adamlar koruma ve daha çok makam arabası alma derdinde. Vay sizin zamınıza da, koruma isteğinize de,makamlarınıza da, neyse devamını getirmeyeyim.
Fıkra
Niye avaz avaz bağırıyor
Ünlü bir sopranonun konserine giden baba oğul
ilgiyle konseri dinliyorlardı.
Bir ara çocuk merakla babasına sordu:
"Baba, öndeki amca elindeki sopayla niye kadını korkutuyor ?"
Baba; "Korkutmuyor oğlum, yönetiyor!"
"Eee, peki o zaman kadın niye avaz avaz bağırıyor "