Taner Ulutaş yazdı... Siyasette, UBP’de, hükümette karıştı!..

Taner Ulutaş yazdı... Siyasette, UBP’de, hükümette karıştı!..

Siyasette, UBP’de, hükümette karıştı!..

Başbakan Faiz Sucuoğlu, başbakan olmadan, takdir ettiğim, ölçülü davranışları nedeniyle saygı duyduğum bir siyasetçiydi. Yani şimdi saygı duymuyormusun diyenlere, insan olarak saygı duyuyorum. Ama lastiği patlak tomofil gibi siyasette yampuri gitmesine, kusura bakmayın saygı duyup takdir etmem söz konusu olmaz.

VERİLEN ŞANS  KIYAK SABREDİN OLARAK GERİ DÖNDÜ 

Başbakan, bize bir şans verin demişti. O şans verilmesine verildi, ama verilen şans, bu güne kadar yandaşlara mevki, sermayeye kıyak, ezilen vatandaşa da sabredin olarak geri döndü. Atama ve kıyaklar ile yandaşa dondurmalı ekmek kadayıfı, vatandaşa ise zam furyası münasip görüldü  Bir şans daha dediği noktada oldu bayım. Emredersiniz haşmetmaap, emriniz olur efendim deme noktasındayız.

PROTOKOLÜN İÇERİĞİNİ YILAN YİYEN HEKİM BİLE GÖRMEDİ

Belediyeler ile başlayan zigzaglar, Türkiye ile imzalanan protokolde de kendini göstertti. Otur Arap, Kalk Arap moduna getiremediği Sunat Atun’u, Türkiye’den gelen özel davet ile Ankara’ya götürdü. Kapalı kapılar arkasında protokol imzalandı. Ancak yapılan protokolün içeriğini muhalefet partilerini geçtim, yılan yiyen hekim bile göremedi. Bir devletsek ve bu anlaşma Uluslararası nitelik taşıyorsa, bu protokolün, içeriğinden Muhalefet partilerinin de, haberi olması gerekirdi kanaatindeyim.

VİRGÜLÜNE BİLE DOKUNAMAYACAĞI PROTOKOLÜ DÜZELTECEKMİŞ

Başbakan basın önünde yaptığı açıklamada, kurumlar ile ilgili bir iki düzeltme yaptıktan sonra protokolün içeriğini açıklayacağım dedi. Koskoca Başbakan, imzalanan protokolün tek taraflı düzeltilemeyeceğini, hatta virgülüne bile dokunulmayacağını bilmiyormu?. Ama düzelteceğim diyor. Protokolün içeriğini kendisinin bile bilmediği, hatta boş kağıda imza attığı, gerisini doldurun dediğini bile öne sürenler var.  Vallahi bu noktada bıçağı soksanız vücudumdan damla kan damlamaz.

UBP KARIŞTI PARTİ İÇİ MUHALEFET BÜYÜYOR İDDİASI VAR

Ülke, Sina çölünden, Büyük Sahra veya Kalahari’den mi geldiği belli olmayan kum fırtınasının etkisi altında kaldı. Ama daha beteri, bizim çorak siyaset çölünden esen fırtına, nefes almamızı imkansız hale getirdi. Başbakan, Maliye Bakanı Sunat Atun ile El – Sen ile yapılan anlaşma metninin imzalanması işinde olduğu gibi birçok konuda ters düştü. Sunat Atun’u görevden almak ve yerine Olgun Amcaoğlu’nu atamak için düğmeye bastı. Ama sanırım bukez yaş tahtaya bastı. UBP’nin içi karıştı. Bazı bakanlar ile milletvekillerinin de içinde olduğu bir grubun, muhalefet için hazırlık yaptığı ileri sürülüyor. Bu grup, Atun bunu hak etmedi diyor.

LAPTA BÖLGESİNE YAPILACAK YATIRIMI SİYASET BİTİRDİ

Siyasi arenadaki bu flu görüntü, ülkenin geneline de yayılmış durumda. Ülkenin yatırım ile ilgili en fakir bölgesi sanırım, Lefke, Dipkarpaz ve Lapta bölgesidir. Varlıklı bazı iş adamları çıktı ve Lapta bölgesine marina ve otel yapalım dedi. Kayalık ve çorak bir yeri yeşertmek için hatırı sayılır milyon dolarları da hazırladılar. Seçimde, Mustafa Aktuğ’un elini güçlendirecek hesabı yapanlar, sırf bu yüzden rahat durmadı ve belediyeye önemli gelir getirecek olmasının yanısıra, bölgeye istihdam sağlayacak olan marina ile otel için ara emri alarak yatırımı durdular. Yatırımcılarda ne be ama sizin ile mi uğraşacayız diyerek tası tarağı toplayıp geri döndü. Kim kaybetti dersiniz?

 GEREKÇE AYACIĞINA TAŞ BATIYORMUŞ

Ülkemde anomaliler incir ipi gibi uzayıp gidiyor. Ercan’ı, bitireceği yönünde 8 defa tahahhüt veren, Pandemi Hastanesini ve bazı yol  ihalelerini alan, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın dostu olduğu öne sürülen, Emrullah Turanlı’nın ayacığına taş batıyor gerekçesi ile evinin terasından denizin ortasına kadar iskele kurmasına izin verildi. Bukez, Ercan’da olduğu gibi saf tutup çek gösterilmedi. Ama çevre dairesinin izin vermemesine ve yasaya aykırılığa göz yumuldu. Bir gariban deniz kenarına küçük  bir çardak kursa yeri göğü inleten Belediye, susma hakkını kullandı. Yasa dışılığa, başbakan ve bazı bakanlar sahip çıkmaya çalıştı. Ört ki ölem modundayım.

 POLİS DÜNYADA VATANDAŞIN GÜVENLİĞİ İÇİN BİZDE RAPOR İÇİN YOLA ÇIKAR

Bütün dünyadaki ülkelerde Polis halkın güvencesidir. Halkın güvenliğini onlar sağlar. Tabi bizde de öyledir. Ama zaman zaman öyle işlere imza atılır ki, şaşırmamak elde değil.  Gelişmiş ülkelerde polis, vatandaşının yol güvenliğini sağlamak için, bizde ise sırf rapor etmek ve  gumgumaya para akıtmak için yola çıkar. ABD ve AB’de, hatta Güney Kıbrıs’ta, araba ile yol kenarlarında durarak sürücülerin dikkatli gitmelerini sağlar. Hatta yaptırılan sahte polis arabaları yol kenarına konarak, sürücüler dikkatli olmaya zorlanır. Bizde ise polis köşelere saklanarak, çember üstünde ve yoğun trafik akışının olduğu caddelerin ortasında durarak, çukurlar ile dolu yollar için ödenmeyen seyrüsefer ruhsatları için rapor eder. Bazı trafik polisleri bundan övünme payı çıkartarak bu kadar rapor yaptım, rekor kırdım der.

SÜRÜŞ EHLİYETLERİ DÜNYADA BİR KEZ  BİZDE SÜREKLİ YENİLENİR

Sürüş ehliyetleri, bizde her yıl veya iki yılda bir yenileme adı altında para basma makinesi olarak görülür. Halbuki dünya ülkelerinde ehliyet, bir kez verilir. Bizde ehliyeti yenilemediğiniz zaman araba sürmeyi unuttuğunuz sanılır. Parayı verince hemen sürme yeteneğini yeniden kazandığınız için size araba sürebilirsiniz denir. 5 sene parayı yatırmazsanız ehliyetten de olur, sürmeyi hepten unuttuğunuz varsayılr. Polis sizi durdurursa sigortasız ehliyetsiz diye size oggalı birde ceza keser.

DENEYİMLİ YARGIÇLAR BAŞKA POLİS BAŞKA SÖYLÜYOR

Hukukun piri kişiler arasında gösterilen, eski kıdemli yargıç İlker Serbay’ın, henüz emekliye çıkmadığı zamandı. kaza yapan, ancak ehliyeti bittiği için kapsam dışında bırakılan bir trafik kazasını yargıç olarak irdeliyordu. Genel Müdürlüğünü yaptığım Sigorta Şirketi ehliyet bitti. Ödeme kapsam dışıdır derken, Futbol Federasyonunda görev yaptığı için sürekli konuştuğum İlker Sertbay, ilgili bir yasa maddesini önüme koyarak, Taner o iş bilgiğin gibi değil demişti.  Bak ilgili yasanın bir maddesi, şayet kaza yapan şahsın, bir zaman bir ehliyeti varsa ve bu ehliyet o sınıf bir aracı kullanma yetkisi o şahsa veriyorsa, sigorta o şahsı kapsar demişti. Ve sigorta şirketi kapsam dışında tuttuğu kaza ile ilgili ödeme yapmıştı.

OGGALI CEZA KAPIYA GELİR

Peki şimdi ne değişti de ehliyetin bitti, sigora kapsamaz denilerek oggalı cezaya maruz kalırız. Polisin bu yasayı değiştirme yetkisi varmı ki,  sigortan bitti. Sigorta seni kapsamaz deme lüksü olsun? Öğrendiğim kadarı ile bazı konularda Lefkoşa Trafik Şübe Sorumlusu Mv. Mehmet Özatılgan’da araştırma yapıyor. Biliyorsunuz onun bir tahkikatı  mahkemece dikkate alınarak, yaptığı tahkikat örnek alınmış ve mahkeme o konuda  iştihat kararı almıştı.

Bazıları bize ‘Korsan ‘ diyor. Kızıyoruz. Ama bizim kızmamıza korsanlarda kızıyor. Çünkü bizde en azından bir sistem ve bir düzen var. Sizde bizdeki düzen varmı diyor

Annem Gel Dedi

İlkokul öğretmeni sınıfta

 Cennet’e gitmek isteyenlerin ellerini kaldırmalarını ister.

Yalnız Temel’cik elini kaldırmayınca hoca merak eder ve sorar:

- Sen gitmek istemiyor musun?

- İster idum ama anacum okuldan sonra hemen eve gel dedu.