Taner Ulutaş yazdı.. UBP’de durum, koalisyon ve UBP azınlık hükümeti olur mu?

Taner Ulutaş yazdı.. UBP’de durum, koalisyon ve UBP azınlık hükümeti olur mu?

UBP’de durum, koalisyon ve UBP azınlık hükümeti olur mu?

KKTC’yi aylardır meşgul edip, bir arpa boyu yol almamasına neden olan UBP Kurultayı nihayet bitti. Kurultay sonrasında her şey güllük gülistanlık olacak diye beklenti içerisine girenler sanırım büyük bir yanılgı yaşayacaklar.UBP’nin yeni patronu Faiz Sucuoğlu, büyük bir oy farkı ile sandıktan galip çıktı. Son dakikada topun barradan döndüğü gibi, Ersan Saner’de kurultay üst kale direğinden döndü ve yarışı kaybetti.

Peki sesli düşünürsek, bu noktada Ersan Saner sizce rahat duracak mı? Sanmam. Zaten durmayacağını kendisi de açıkladı. Gündemi meşgul eden video nedeniyle Sucuoğlu’nu mahkemeye vereceğini söylüyor. Artı kurulacak hükümete de olumlu oy vermemeyi bile düşünebilir.

Hatırlarsanız, eski Başbakan İrsen Küçük ile eski sağlık bakanı Ahmet Kâşif’in yarıştığı 21.10. 2012 tarihindeki 19’uncu UBP Olağan Genel Kurulunda, 1402 oyun, 704’ünü İrsen Küçük almıştı. Geçerli sayılmayan oylardan sonra Ahmet Kaşif ise 690 oy alarak ikinci sırada kalmıştı. Ancak UBP tüzüğüne göre adaylardan birinin, 1427 delegenin yarısından bir fazlasını alması gerekiyordu. İrsen Küçük 704 oyda kaldığı için bunu alamamış ve kurultayın yeniden yapılması gerekiyordu. Son derece heyecanlı ve gergin bir ortamda geçen kurultay sonrasında, İrsen Küçük divan başkanı Hüseyin Özgürgün’e beni kurultayın galibi ilan et demiş ve Özgürgün’de, İrsen Küçük’ü başkan olarak ilan ettikten sonra papara kopmuştu.

Ahmet Kaşif, tüzüğe aykırı davranıldığı gerekçesi mahkemeye müracaat etmiş ve kurultay sonucu Mahkemeye taşınmıştı. KKTC böylelikle bir başbakanın, mahzun bakışlarla, bir sehpada mahkeme koridorunda, başı eğik bir vaziyette oturduğuna tanık olmuştu.

Ersan Saner’in mahkemeye müracaat etmesi sonrasında, böylesi bir durum yeniden yaşanarak, siyasetimiz yine mahkeme koridorlarına taşınır mı? İşte orası meçhul.

Evet, UBP’nin içine dönersek, Ersan Saner’in yanı sıra, yıllarca UBP’ye hizmet eden Özer Kanlı’nın parti içindeki görevinden alınması bence suları bulandıracak. Kanlı’nın birlik, beraberlik hep biriz söylemleri sonrasında, partideki görevinden alınması ve sonrasında, BRT’deki yönetim kurulu başkanlığından da muhtemelen el çektirilecek olması, Özer Kanlı’nın parti içindeki belli bir gücü nedeniyle, tartışma başka bir boyuta taşınacak.

Neyse, Sucuoğlu’nu Erdoğan istemez. Bu nedenle kazanamaz iddiaları sonrasında Sucuoğlu kurultaydan parti başkanı olarak çıktı. Bu noktada, sürekli olarak UBP kazan, AKP içindeki kevgir gibi karıştırmasına ve her mukuna maydanoz olmasına bir tepki olarak mı yapıldı? Yoksa bir güç kaybı olarak mı gerçekleşti işte o tartışılır. Ancak, Faiz Sucuoğlu’nun, kurultayda seçimi kazandıktan sonra salonda çalan İzmir Marşı da düşündürücüdür.

Sonrasında Erdoğan’ın, Sucuoğlu’na tebrik mesajı göndermesinden daha doğal bir şey olamayacağını düşünemeyenler, aha tebrik mesajı gönderdi. Hani Sucuoğlu’nu istemezdi diyerek neredeyse zil çalıp, göbek atacaktı.

Faiz Sucuoğlu kurultayın hemen sonrasında kolları sıvayarak, hükümeti kurma işine el attı. İlk açıklama YDP başkanı Erhan Arıklı’dan geldi. Arıklı, tükürdüğü tükürüğü yalamadı ve bence dik duruş sergileyerek koltuk için eğilmedi. Sucuoğlu ile ‘yıldızımız uyuşmaz diyerek koalisyonda yer almayacağını açıkladı. Ancak kapıyı gındırık bırakarak, koalisyonda yer alamam ancak ülkenin içinde bulunduğu durum nedeniyle, hükümet kurma noktasında bize ihtiyacı varsa, seçim tarihinin 9 Ocak’tan ileri gitmemesi şartıyla dışarıdan hükümete destek veririz dedi

Peki, sesli olarak düşünürsek, koalisyon şekillerinin konuşulduğu bu ortamda nasıl bir koalisyon oluşur diye yorum yaparsak, sizce nasıl bir koalisyon ortaya çıkar dersiniz?

Mesela UBP-CTP koalisyon hükümeti kurulur mu? Bence bu imkânsız gibi görünüyor. Geçen defa sütten dili değil ağzının bütünü yanan CTP, bu evliliğe hele hele böylesi bir durumda bence evet demez.

Hele Sanal Bet, kayıt dışı ekonomi, rüşvetin kol gezdiği, bunların üstünden milyonlarca para akışının olduğu bir ortama, CTP sıcak bakmaz. Bunların dışında, Tüp Gazın el yaktığı, gaz tedarikçilerinin tüp gazın fiyatının 200 TL olacağını öne sürdüğü bir ortamda CTP, UBP’yi dizginleyemeyeceğinden koalisyona yaklaşmaz. Akaryakıt fiyatının cep yaktığı, denetim noksanlığından etiketlerin isteyenin istediği gibi düzenlediği böylesi vurdumduymazlığın yaşandığı noktada, her istediğini ortakları yokmuş gibi yapan UBP’ye bence CTP ‘Nayır’ der.

Yükselen Döviz’in veya TL’nin değer kaybının yarattığı fırtınayı ve onunla ortaya çıkan dev deprem dalgası Tsunamiyi gören, vizyon ve öngörü sahibi Tufan Erhürman ve Genel Sekreter Erdoğan Sorakın ile keza ehli kişiler ve üst akıla sahip kişiler ile dolu CTP PM ve MYK’sı, Stabil para birimine geçişe, özellikle Türkiye’nin hayır diyeceğini bildiklerinden, eriyen TL’nin yaratacağı kaosta yara almak istemez.

UBP-DP’nin boyu yetmez. UBP-TDP-DP-HP koalisyonun boyu yeter ama siyasi görüşteki boy farklılıkları ‘Daltonları’ anımsatacağından bence buna pek sıcak bakmazlar.

UBP –HP koalisyonu HP’den ayrılan 3 milletvekili nedeniyle HP tarafından kabul görmez. Birde 7 Ocak 2018 tarihinde gerçekleşen seçimde 21 Milletvekili çıkartan UBP, Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi, Hüseyin Özgürgün’ün İstanbul’a yerleşmesi nedeniyle 19 Milletvekilliğinde kaldı. HP ise çıkarttığı 9 Milletvekilinin 3’nün yolda bayda atması ile 6’da kaldı. Koalisyon 1.58 cm boy uzunluğunda kalacağı için sayı yetmez.

Kanaatimce UBP sayı yetmez ama DP ile bir seçim hükümeti kurabilir. Güvenoyu almasa bile seçime kadar verilecek gensoru tartışılıncaya kadar, bunu götürür. UBP Güvenoyu almayacak bir UBP-DP koalisyon hükümeti yerine, tüm bakanların kendinden olacağı bir hükümet modelini de düşünebilir. Güvenoyu alamayacak ama zaten seçime kadar iş işten geçer. Sucuoğlu yıpranmasın diye hükümetin başına toparlayıcı, herkesin abisi, Ünal Üstel’i geçici olarak oturtur ve işi bitirebilir. Yasa geçirmede, şunda bunda zorlanır derseniz, toplanmayan bir mecliste zaten yasalardan eser kalmadıki.

Fıkra

Kadın doktora gittikten sonra eve geldi ve kocasına müjdeyi verdi:

- Hamileyim!

Adam şaşkınlık içerisinde:

- İmkansız!.. Ben hep dikkat ederim…

Emin olmak için doktoru ziyaret etti:

- Anlayamıyorum doktor, dikkat etmiştim.

- Bakın bayım… Bu araba kullanırken dikkat etmeye benzer. Siz dikkat edersiniz

ama başkası gelip çarpar!..