Sn. Ersin Tatar babanız Rüstem Tatar’ın hayatını konu alan kitabın tanıtılmasında, sizi hep gülen yüzünüz ile gören vatandaşların gözyaşlarınızı akıtırken görmesi şaşırttı. Yaptığınız duygusal konuşma, Cumhurbaşkanları da insandır. Aileleri ile ilgili konularda duygusal anlar yaşayıp ağlayabilirler yorumuna neden oldu. Sn. Tatar, baba candır. Bir insan ancak değerini bilenin yanında kıymetlidir. Gözyaşlarınız, babanız Rüstem Tatar’ın sizin için ne kadar kıymetli olduğunun ispatıdır. Duygularınızı sevginizi göz önüne seren gözyaşlarınızdır.
**
Sn. Erhan Arıklı, açıklamalarınızda seçimi %80 kazanacağınızı söylediniz. Ve Bertan Zaroğlu’nun, olgunlaşarak pişmesi gerektiğine vurgu yaptınız. Genel Kurulu işaret ederek, söylenen her lafın, iz bıraktığını ve siyasi kariyerini mahvettiğini belirttiniz. Ayrıca YDP eski genel başkan yardımcısı Ahmet Yönlüer’in de arkasında dua etmem nedeniyle Allah beni affetsin dediniz. Sn. Arıklı, öfke ile söylenen birçok söz kalbin kırılmasına yol açar. Biliyorsunuz öfke rüzgâr gibidir. Şiddeti, Rüzgâr fırtınaya bile dönüşür. Bir süre sonra diner. Dinmesine diner ama baktığınız zaman birçok dalın kırıldığını görürsünüz.
**
Sn. Resmiye Canaltay, Girne yolu yapıldığı zamandan beridir, kamyonların tonajlarından fazla yük taşıması, freninin patlaması, ölümlere ve maddi hasarlara yol açmıştı. Bu nedenle Girne Yolu, Sent Hilariyon kavşağından sonra yüklü kamyonlara kapatılmıştı. Ancak, Girne yolunu yüklü kamyonlara yeniden kullanma izni verdiğinizi gözlemledik. Koltuğa oturur oturmaz KKTC’ye gelen uçak sayısını artırıp indirdikten sonra, şimdi de yeni kazalara davetiye çıkartan yolu açmanız şok etkisi yarattı. Aliye Teyze, yahu Resmiye gızım bu kararları kendisimi alıyor? Yoksa birilerinin istediğini mi yapıyor diye soruyor. Resmiye gızım, gece rüyasında gördükten sonra hayata geçirdiği bu kararlar, insanların hayatını karartırken, kendi siyasi kariyerini de ‘Garamuzaya’ çeviriyor dedi.
**
Sn. Kudret Özersay, YDP’nin, Milletvekili adayı olarak gösterttiği bir şahsı, Yüksek Seçim Kurulu sahte evrak düzenlediği ve tedavüle sürdüğü gerekçesi ile adaylığını reddetmesinden sonra bukez Lefke Avrupa Üniversitesi (LAÜ) yönetimine atadığına vurgu yaptınız. Ve bunun ülkenin saygın kurumlarına günah ve yazık olduğunu, siyaset etiği açısından da ayıp olduğunu dile getirdiniz. Kudret Hocam, ayıp eskiden yorgan altındaydı ama son zamanlarda siyaset arenasında onu yorganın altından çıkarttılar. Güvendiğimiz karlara kar yağdıranlara sarılalım dedik ama yaptıkları ile kışı bitirerek yazı getirdiler. Bizleri yakıp gavuruyorlar. Parti içerisinde bazı efendilere sempati duyan birçok insan, yeni kan, yeni heyecan diyerek içinden geleni de ellerinden geleni de yaptılar. Ama yazık o bazı efendiler ikisinde de yoktu.
**
Sn. Bertan Zaroğlu, İki gram akıllılar ve piyonları, kişisel hırslarından dolayı gemide Bertan'ın olduğu tarafta bir delik açalım da Bertan batsın diye planlıyorlar. Ve bu eksik akıllılar düşünmüyorlar ki geminin ucunda olan Bertan batarsa geminin kıçında olan onlar da batar dedin. Sevgili Bertan, göz, gez, arpacık diyerek, hedefi söylemedin ama hedefi belli olan kurşunu fırlattın. Bu kurşun piyade tüfeği ile yapılan savaşı bitirir ve füzeler savaşına döndürür. Unutma her şey nasip işidir. Nasibin varsa bir bardak çay içersin, Değilse fincana sadece bakakalırsın. Ayşaba, 2’nci dünya savaşı, şehirleri yerle bir etti. Taş üstünde taş bırakmadı. Nasibi varsa ve o çayı içecekse, Füze savaşı sonrasında, taş üstünde taş kalmayan yıkılanların üzerinde çay içilmez ki diyor.
**
Sn. Dursun Oğuz, ah be Dursun bakanım. Millet bu Maliye belasına nerden bulaştın diye dert yanıyor. Maliyenin cebi delik, cepkeni delik. Kasasının yanından geçerken sıçan içine düşse başı yarılacak. Baba mirası yanan mum gibiyse, Maliyenin kasası da yağı bitmeye yüz tutmuş ‘Fanoz’ gibidir. Golorambicik gibi ha söndüm ha sönüyorum diyor. Fanoz biraz daha aydınlatması için denize düşen yılana sarılır misali sizde internet üzerinden bahislere yasal statü vererek vergi toplamayı düşünüyorsunuz. Sn. Bakan, para bulmak için sizin ananız ağlarken, bakıyorum bazıları şov havasında geride playback yapıyor. Türkan Şoray, Yeşilçam’ın kanunlarını, Taş Bebek Gönül Yazar tarihini, bazı efendilerde şovun magazin tarihini yazıdı.
**
Sn. Cemal Tunceri, KKTC diye isimlendirdiğimiz bu coğrafya’da bakıyorum, Millet kendi değerlerini unutmuş, kendine uymamasına karşın, bir yabancı hayranlığı elbisesini üstüne geçirivermiş. Dar gelen elbise sıkıntıya sokarken, bol gelen güldürüyor. Kıbrıs Türkü, sanatta, sporda, uluslar arası arenada çeşitli dallarda adından övgü ile bahsedilen değerleri anmaktan sanki utanır olmuş. Cemal Tunceri Turgay Hilmi ve sizin gibi kendi dallarının ustası ama ülkelerinin hastası olan insanımıza yeterince sahip çıkılmamasına anlam veremiyoruz. Sn. Tunceri, belki de bu değerlerimizin, ülkesini ve ustası olduğu işi çok sevdiği için aldığı bir ödüldür, yalnızlık. Ne dersiniz?
**
Sn. Sadık Gardiyanoğlu, siyasetin yozlaştırmadığı, değerinden dirhem eksiltmediği az sayıdaki insanlardan birisisin. Ancak genel kurulun konuşulduğu günlerde UBP’ye 181 üye yazmanız, belki tüzük açısından sakıncalı olmayabilir ama etik değil. Ve sanırım yeni yazılanların oyları ile genel başkan yarışında akıllardaki aday diğerlerine önemli fark atar. Bu durum Ali Dalkıran, Fikret Günözger gibi bazı üyelerin de tepkisini çekerken Halil Kamburca, sana yönelik yazdığı yazıda, sayın başkan inşallah eskiden olduğu gibi mahkemeye gidilmez dedi. Sevgili Sadık, geçmişten, günümüze, günümüzden de ileriye taşınacak olan eğreti oy yarası, zamanla iyileşecek sandık. Ancak her genel kurul öncesinde, başkan adaylarından birisi bu yarayı kaşıyarak büyütüyor. Aman büyüyen o yara kangrene dönüşmesin.
**
Sn. Kasım Uluçaylı, Covit 19’un neden olduğu pandemi, kapanma, açılma battık feryatları sonrasında, fırtınadan sonra durgunlaşan deniz gibi şimdilerde, erken seçimi konuşmaya başladık. Babamın adı hıdır, elinden gelen budur deyip, ismi olup da cismi gölgeden öteye bir anlam ifade etmeyenlerin yerine partiler aday arayışına girmeye başladı. Bizim Minik Kuşlar, ‘ozon’ tabakasında gezen isminiz nedeniyle, bazı partilerin kapınızı aşındırmaya hazırlandığını ve adaylık teklifinde bulunmaya hazırlandıkları söyleniyor. Sn. Uluçaylı, Berberin solumazı, tellağın terlemezi, kahvecinin söylemezi, Milletvekili adaylarının da kariyer sahibi olanı makbuldür.
**
Sn. Serdinç Maypa, ülke insanının her yardıma muhtaç olduğu zamanlarda, ‘hızır’ gibi ortaya çıkıp, topladığın yardımlar ile insanların yardımına koşuyorsun. Robin Hood gibi zenginden alıp fakire vermiyorsun. Ama daha iyisini yapıp, yardımseverlerden toplayıp darda ve sıkıntıda olanın imdadına yetişiyorsun. Hata ne kadar çoksa, silginiz o kadar azalır diyorlar. Maşallah senin silgi dirhem eksilmedi be abim. Sivri dilinden rahatsız olan bazı siyasiler yardım konusunda sana hiç yeşil ışık yakmıyor. Yakmasınlar be Serdinç, zaten sen kırmızıda bile durmuyorsun. Hacı amca kalp bir bahçe gibidir. Onda mutlaka bir şeyler biter. Serdinç ovlucuğum O kalbe çok güzel şeyler ekti ki çok güzel şeyler bitiyor dedi.
**
Sn. Emirali Tatlıdil, sabreden derviş, muradına ermiş misali, aylardan sonra nihayet sizlere de iş yerlerinizi açmanız nasip oldu. Geçen süre neredeyse ekonomik yönden sizler nezdinde yıkıma neden oldu. Kaliteli un, irmik ve şekere rağmen ustada yetenek erozyona uğradığı için helvanın ortası hamur kalırken, dibi tuttu. Buzdan hayaller, Şekerden evler vaat edenler, yağdırdıkları yağmur sonrasında, buzdan hayalleri suya, şekerden evlerinizi de akideye döndürdü.
**
Sn. Mahmut Özçınar, Belediyeler Birliği başkanı olarak, azınlık hükümetinin, pandemi nedeniyle büyük sıkıntı içerisine giren Belediyelere verilmesi düşünülen katkının neredeyse sıfır noktasında olmasına tepki gösterttiniz. Kan ihtiyacı olan bir hastaya kan verilmesi yerine, kanının çekilmesine benzer bir durumun belediyelerde yaşanmasını eleştirerek, insanların, iş yerlerinin bölgelerinde en büyük destekçisi konumunda olan belediyelere gerekli maddi desteğin verilmesi gerektiğini belirttiniz. Mahmut hocam, hükümetin bir parmağı pandemiyi işaret ederken, diğer üç parmağı sizin yerinize karantina otellerini gösteriyor. Hocam belediye başkanları olarak sizler hizmet etmek için çok iyi niyetlisiniz. Ama bu efendiler sizleri ağzında bal olan bal arısı gibi görüyor. Olsun, arıyı çok kızdırırlarsa ağzında bal olan arının, kuyruğunda iğnesi olduğunu da öğrenirler.
**
Sn. Âdem Elma, insan elbisesi giymiş senin gibilerin isminin önüne sayın kelimesini koymuyorum. Koyarsam insan olanlara hakaret etmiş olurum. Lapta’da faaliyet gösteren River Side Otelde, birlikte kaldığın ve sarhoş ettiğin, M.D isimli erkek birisine, cinsel tecavüzde bulunman karakterinin yerlerde süründüğünü gösterir. Elma dersem öperim, armut dersem s…m diyerek sarhoş ettikten sonra armut dediğin M.D’nin şikayeti sonrasında, inşallah çıkartılacağın mahkemede yargıç, kurutun fazlalığını der. Veya onu demezse kökünden budayın deyiverir.
**
Sn. inci Pars, herkeslerin girdiği karantina otel nedense kapılarını size kapattı. Eski Başbakan eşi olmanız nedeniyle, herkesin sığınağı olan karantina otellerin odalarının konforsuz vel size dar gelmesi nedeniyle, uçaktan evinize yolcu edildiniz. Tabi diğer yolcular karantina oteline giderken siz evinize gittiğiniz için mutlu oldunuz. Sn. Pars, unutmayın, mutluluk pantolona işemek gibidir. Sıcaklığını yalnız siz hissedersiniz ama ıslaklığı herkes görür. Ve kokusundan da rahatsız olur.
**
Sn. Zorlu Töre, geçirdiğiniz anjiyo operasyonundan sonra şimdi Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi Kardiyoloji yoğun bakımında damar değişikliği için açık kalp ameliyatına hazırlandığınızı öğrendik. Öncelikle acil şifalar dilerim. Tarla sapan, bağ çapa, Mecliste Töre ister. Yaz geliyor düğünler Töresiz olmaz. Sn. Töre, Çayı közde, sevgiyi gözde, tebessümü yüzde, adamlığı özde, mutluluğu azda, sağlık için duayı, sizi seven insanların yüreklerinde arayın. Birkez daha acil şifalar dilerim.
**
Sn. Emre Dalgıç YDP Lefkoşa İlçe Başkanı olan sizi ve Bertan Zaroğlu'nu balo bileti satıp baloyu yapmamakla itham eden Ayhan Arıklı'yı, vatandaşlara sattığı evlerin tapularını vermemekle, provakatörlüğün yanı sıra dolandırıcılık ile suçladınız. Genel Kurul öncesinde, yapılan karşılıklı suçlamalar, 10 bin metre yükseklikte seyreden YDP uçağının motorunda, kanatlarında ve flatlarında hasara neden oluyor. Hasarlar nedeniyle uçak çok geçmeden mecburi inişe geçebilir kanısındayım. YDP kısa bir süre öncesine kadar umuttu. Ancak karşılıklı suçlamalar ve kavga sonrasında umut bitti. Sizler yalnız uçağın ineceği hava limanını değil, YDP gezegenini ateşe veriyorsunuz.
***
Ağzımı çalkalayıp çıkayım
4 rahibe ölmüs ve cennet cehennem sınırında sorgulamaya alınmışlar. Sorgulama meleği demiş ' şimdi herkes sırayla dünyadayken işledigi en büyük günahı anlatsın. Sakın atmayın tespit ederiz.
1. rahibe ben hayattayken bir kere penise dokunmustum parmağımın ucuyla demiş melek hangi parmağınla diyince sağ elinin isaret parmağını göstermiş. Melek: Tamam yavrum şimdi git ve günahı işlediğin o parmağı yan taraftaki kutsal suya sokarak arın günahlarından demiş.
2. Rahibe ben hayattayken bir kere penisi tutmuştum Melek: hangi elinle demiş. Sag elini kaldırmış 2.rahibe, melek de ona gidip o elini yandaki kutsal suya sokarak günahlarından arınmasını ögütlemiş.
Bu sırada 3. rahibeyle 4. rahibe aralarında fısıldaşıyolarmış. Sonra aniden yer değiştirmişler. Sorgulama meleği bunu farkederek: 'Bir dakika ne oluyor, siz niye yer değiştirdiniz ' diye sorunca daha önce 4. sırada olup 3. sıradakiyle yer değiştiren rahibe: ' İzin verirseniz, arkadaş kutsal suya g...tünü sokmadan ben bi ağzımı çalkalayıp çıkayım efendim...
***
GÜNÜN SÖZÜ
GÜNÜN FOTOSU