Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Taner Ulutaş'tan mesajınız var!

Sahibine Mesajlar

Sn. Ersin Tatar, Okulda bizlere Cumhurbaşkanını tüm halkın başkanıdır diye öğrettiler. Bizim Minik Kuşlar, o eskidendi. Şimdi yandaşların başkanı olarak değişti. Tatar’ın, korumaları, Erenköy’den girip, İskele’den çıktılar ve yandaşlara oy topladılar diyor. Sn. Tatar, halk katilini artık tanıyor. Ancak dikkat edin. Bir gün sevildiğiniz yüreklerde kim vurduya gitmeyesiniz.

 **

Sn. Faiz Sucuoğlu, bir kontenjanla ilgili tereddütte kaldığınızı açıkladınız. Vallahi seçildiğinizden bugüne kadar gerek stokçular, gerekse zamları önleme konusunda göstertmiş olduğunuz yönetim zafiyeti nedeni ile bizde sizin ile ilgili tereddütte kaldık. Siz kendinizi çekici veya lokomotif sanabilirsiniz. Ama zam yağmurunuza karşın inanın biz halen yolda kalmadık.

**

Şerefsiz X’ler, Yağmur yağınca solucanlar gibi ortaya çıkıyorsunuz. Edepli insanları aptal sanım edepsizliği marifet sayıyorsunuz. Yağmurun yol kenarlarına biriktirdiği suyun göbeğine girip, kaldırımdaki insanları ıslatırken pis pis sırıtıyorsunuz. Pisliksiniz demeyeceğim çünkü pisliğin bile temiz bir tarafı varken oda sizde yok.

**

Sn. Mesut Genç, Sn. Hasan Büyükoğlu, Brütüs nasıl olunur filminin fragmanında, HP’ye hançeri arkadan sokanların, Sezarı öldürmenin bedeli olarak, İskele’de 3’üncü sıradan, Güzelyurt’tan da 3’üncü sıradan kontenjan adayı yapıldığını gördük. Ancak ‘Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz’ filminin fragmanında da en güzel çiçeklerin mezarlıklarda yetiştiğini izledik.

**

Sn. Kıb-Pet-Sn.Altınbaş Akaryakıt Temin Şti. Yöneticileri, stokçulara en ağır cezayı vereceğim diyen Başbakan’ın sözlerinin üzerinden 15 dk. Geçmeden, akaryakıt pahalı olur olmaz, bayilerinize gelinde akaryakıt alın dediniz. Bakın beyler, halk olarak hayatın efendisi bizleriz. İstediğimizi Şah, istediğimizi möt ederiz. Bizde sıkıntı yok. Ama sizde olabilir.

**

Sn. Erkut Şahali, Gatriyaba, mavro beytambal galsın yine seçim var. Geçen defaki seçim, Erkut ovlucuğumun eski eşinin başında şahurga kabacığını patlatmış, ateş bacayı sarınca, Erkut’cuğum bir başkası ile evlenmişti. Ayni şey evdekinin başına gelir mi diye korkarım dedi. Ayşaba, bir kadına tekme atma, yalnız karnındaki bebeğe aittir dedi. Acaba ne demek istedi?

**

Sn. Emrah Yeşilırmak, Kadir gecesinde doğduğunu söylerlerdi de inanmazdım. Hacı amca ulan bu çocukta şeytan tüyü var. Cumhurun korumaları ona kanat gererken, bazı adaylarda yoluna  ‘Yasemin’ dağıtarak yolunu açıyor dedi. Başkan, görünüşe aldanma; çünkü hiç bir şey göründüğü gibi değildir. Bugün hayat veren su, yarın esas seçimde seni boğabilir.

**

Av. Hasan Esendağlı, Başkanı olduğunuz Barolar Birliği ile şahsınız, halk tarafından takdir edildiği için Kutlu Adalı onur ödülüne layık görüldünüz. Kötü insan korkutarak saygınlık arar, iyi insan severek. Sn. Esendağlı, Kalp bir bahçe gibidir. Ona güzel şeyler ektiniz ki sevildiniz. Rahatsızlık yaratan Mazbata otlarını bir müddet ekmeyin ki, kalp bahçeniz hep güzel kalsın

 **

Sn. Fırat Borak,  adam sanıp arkalarından giden gölgelerine lafımız yok. Ancak yaşadıkları yeri Cennet yapamayıp cehennem yapanlara lafımız çok. Zamtonların halkı ne un, ne tüp nede süt ile yumurta alamayacak hale getirdiklerine vurgu yaptın. Sevgili Fırat, zam kazıklarını hazırlarken sizi seviyoruz gibi yapana, sandıkta oyu seviyoruz gibi orta parmak ile atacağız

**

Sn. Halil Talay, Sn Ahmet Arslan, biriniz Merkezi İhale Komisyonu Başkanlığı yapmış bir isim, diğeriniz Merkez Kaymakamı olarak önemli bir görevde bulunan bir kişi. Ancak Messivari yediğiniz bir çalım sonrasında, UBP’de liste dışında kaldınız. Ve büyük bir hayal kırıklığı yaşadınız. Yapılarında bozukluk olanların benze sizden artık mimarlık beklemesinler

**

Sn. Latif Akça, Denktaş’ın düşüncelerini yaşatma derneğini kurdun. Ancak hayatları boyunca sahip oldukları şeylerin fiyatını bilen ancak, kıymetini bilmeyenler, senin yanında durmadı ve değerini de bilmediler. Sevgili Latif, siyaset çamaşır suyu gibidir. İnsan yıpratmaktan başka bir işe yaramaz. Oynanan oyun seni fazla yıpratmadan iyi ki aday adaylığından vazgeçtin.

Günün fıkrası

Babam damda kedileri kovalıyor

Bir gün babası çocuğunu eczaneye gönderir ve viyagra almasını söyler. Çocuk koşar adımlarla eczaneye gider ve eczacıya utanarak-

"Babam beni viyagra almam için yolladı.."

Eczaneci de ona bir paket viyagra verir ve sıkı sıkı tembihler:

-"Babana söyle, bundan günde bir taneden fazla kullanmasın!."

Çocuk aldığı ilacı ablasina verir,

-"Abla babama söyle bundan günde iki taneden fazla kullanmasın."

Ablası aldığı ilcı annesine verir ve der ki:

-"Anne, babama söyle bundan günde üç taneden fazla kullanmıyacakmış."

Evin hanımı da kızından aldığı ilacı eşine verir ve

-"Herif bundan günde dört taneden fazla kullanmıyacakmışsın ." der.

Evin herifi de daha iyi olsun diye beş adet ilaç yutar ve sonra film kopar. Ertesi gün eczaneci işyerine giderken kaldırımda oturan çocugu görür ve merakli bir şekilde sorar.

-"Eee ufaklık, ne oldu verdiğim ilaç ise yaradımı"

Çocuk aglayan gözleri ile eczacıya bakarak der ki:

-"Evet çok işe yaradı, annem öldü, ablam hamile, benimde kıçım ağrıyor. babam ise damda kedileri kovalıyor..."