Sahibine Mesajlar
Sn. Bakanlar Kurulunun Mümtaz Üyeleri, bu defa büyük alkış alacağınız bir olaya imza attınız. KKTC bayrağını Antarktika’nın Vinson Dağı’nın en yüksek noktasına çıkarak dalgalandıran, gurur kaynağımız, Birkan Uzun’un, Girne, Karşıyaka bölgesinde bulunan Kıvanç Tepe’ye adını vermeniz, halk nezdinde büyük memnunluk yarattı. Sn. Bakanlar Mermi ile çiçek arasındaki tek far biri ölmeden önce, diğerinin ise öldükten sonra atılmasıdır. Aldığınız kararlar ile gönderdiğiniz mermiler yerine, bukez çiçek atmanız memnunluk yarattı.
**
Sn. Dursun Oğuz, kim ne derse desin, bana göre düzgün ve adam gibi adam siyasetçilerin başını çekenlerdensiniz. Genç TV’deki açıklamalarınızı dinlerken, birkez daha bu yöndeki kanaatimi perçinlediniz. Nazar Erişkin’in, Hayat pahalılığı ödeneği bu ay maaşlara yansıyacak mı sorusuna, haktır verilecek. Ancak bu ay ödenebilir mi bakacağız diyerek. Seçim var. Nabza göre şerbet vereyim. Halkın hoşuna gidecek sözler söyleyerek dansözler kraliçesi Asena’nın göbek dansı figürlerinden bir potpuri sunmadınız. Gökkuşağı’nın 7 rengini sergilemediniz.
**
Sn. Murat Gezici, anketinizde federasyon isteyenlerin oranını %11 olarak gösterttiniz. Bu oran benim için çözümü zor, çok bilinmeyenli bir denkleme dönüştü. Boş bardağa koydum dolmadı. Doluya koydum taşmadı. Federasyon yanlısı CTP’nin oyu %29.2, TDP’nin oyu %9.2, TKP’nin %0.2, Bağımsızlık Yolunun %0.2, toplamda bu 38.8’e tekabül eder. %22 sandığa gitmeyeceklerini beyan eden sol oyları da buna dahil edersek, %11, Ferari gibi yanından geçen bu oranın ancak tozunu yutar. Sn. Gezici, anketi okuyunca teybe boş kaset koydum kafamı dinliyorum.
**
Sn. Ali Pilli, Sağlık Bakanı olarak Sharlok Holmes gibi elde büyülteç, içinizdeki casusları aradığınızı öğrendik. Yemek yedikleri kaba, s...yorlar düşüncesi ile Tıp-İş yönetimi ile bazı doktorları savaştaki casuslara benzeterek el mi? Yoksa beymi yaman olduğunu onlara göstereceğinizi belirttiniz. Sn. Pilli, Havayı geldiği gibi, rüzgarı estiği gibi, doktorumu da olduğu gibi kabul edeyim dedim ama Brütüs’ler sırtımı delik deşik ettiler mi demek istediniz?
**
Sn. Yasemin Öztürk, UBP Milletvekili adayı olarak, tekrar seçilirseniz, vatandaşlık hakkı verilen ancak cinsel saldırı suçunu işleyen uçkur düşkünü, beyin özürlülerin vatandaşlıktan çıkarılmasını ve kaba yerlerine Messivari vole atılarak, Ada’dan gönderilmesini içeren bir Yasa için çalışacağınızı belirttiniz. Yasemin hanım, Körden değil, nankörden, Yüzsüzden değil, İkiyüzlüden, Tipi bozuktan değil, uçkurunu düşünen beyin özürlüler korkulması gerekir. Yola devam
**
Sn. Orsel Neşe futbol arenasının tozunu attıktan sonra, DP milletvekili adayı olarak bukez Meclisin tozunu atmak için kolları sıvadığını gözlemledik. Seçmene, Spor Bakanlığını yeniden hayata geçirtmek ve Spor Dairesi fonundaki para ile yeni spor tesisleri kurdurtmak suretiyle vitrinini güzelleştirerek ‘Al Benisini’ çoğaltacağınızı, söylediğinizi öğrendik. Sevgili Orsel, Her insanın ve toplumun yaşadığı en az iki hayatı var. Biri bildiğiniz vitrinlik diğeri bilmediğiniz derinlik. İnşallah gençliğe derinlik yaşatanlar yerine, sporun vitrinini güzelleştirirsiniz..
**
Sn. Doğuş Derya, durup durup yine tuz kavurdun. Bazılarının yüz verdiği Fincancı katırlarını ürküttün ve zücaciye dükkânına girmesi için zemin hazırladın. Kıbrıs’ın kuzeyinde enflasyon % 46.09, adanın güneyinde ise % 4.3 diyerek, iki ayrı devlet diyenlerin nasırına bastın. Doğuş evladım, Doğuş kızım, Güney’in Euro ile gelen yaşam kalitesi varsa, bizim bayrağımız ve tunç siperi göğsümüz var. Borç yiğidin kamçısıdır. Hepsimiz yiğit olduğuna göre kamçı bize vız gelir Fransa Kraliçesi Marie Antoinette dediği gibi ekmek bulamazsak ‘Kek’ yeriz olur biter.
**
Sn. Nazen Şansal, BY milletvekili adayı olarak, damda gezer takyanoz vur beline kazmayı misali durup dururken, ‘Adalet Müşaviri’ atanarak yargıya müdahale edilecek izlenimi verilmesine, yargı bağımsızlığımıza dokundurtmayacağız diyerek tepki verdiniz. Ayrıca %2'lik küçük bir kısmına denk gelen ultra zenginlerden, Robin Hood vergisi adı altında servet vergisi alınması gerektiğine vurgu yaptınız. Sn. Şansal, unutmayın eğer bir yerde, cebinde akrep olan küçük insanların, büyük gölgeleri oluşuyorsa, orada güneş batıyor demektir.
**
Sn. Mustafa Arabacıoğlu, rahmetli Arif Hoca’nın halk tarafından beğenilen bir sözü vardı. Arif hoca hep bataklıkta gülistanlık olamaz derdi. Bizde tam aksine bataklık ne kadar çirkef ile dolu olsa bile mutlaka temiz bir yerinde o gülistanlık oluşur derdik. Doktorum, kirlenmemiş siyasi duruşun ile yarattığın o gülistanlık hala yerinde duruyor. Siyasete temiz girdin, üzerinde lekeyi geçtim toz bile olmadan siyasetten çıktın.
**
Sn. Güneş Güneşoğlu, Söz ilaç gibidir, azı yaşatır, çoğu öldürür. Doğru söylemem gerekirse, gözlerim yıllarca hizmet verdiğiniz UBP’nin listesinde sizi aradı. Vallahi ince bir çalım ile sizi saf dışı bırakmışlarsa, bunun doğru bir yaklaşım olmadığını düşündüm. Söz verilip o söz ilaç yerine zehir olarak size döndüyse bu hiç olmadı. Sn. Güneşoğlu, Güneş her akşam batar. Ama her sabah güne ışıl ışıl yeniden doğar. İnce çalım ile saf dışı bırakılmışsanız, yeniden doğacağınız günler yakındır derim.
Fıkra
Bak gitmem
bir ülke varmış orada kablumbağalar yaşarmış. Ülkede bir gün su bitmiş bir dağın arkasında da gölet varmış. Ancak sularını oradan bulabilirlermiş. Kablumbağa su sorununu çözmek için heyeti toplanmış. Neyse aralarından iki tane kaplumbağa seçmişler. iki tane genç kablumbağa yola düşmüşler 10 yıl 20 yıl 30 yıl 40 yıl 50 yıl 60 yıl derken gölete varmışlar. Bir bakmışlar ki yanlarına kap almamışlar. Kaplumbağalar düşünmeye başlamışlar. Birisi demiş sen git gel hadi demiş niye ben gidiyom sen git demiş neyse bunlar o zaman yazı tura atalım demişler.
Yazı turayı kaybeden kaplumbağa ben gelinceye kadar sende su içmeyecen demiş. Yola düşmüş 10 yıl 20 yıl 30 yıl 40 yıl.....100 yıl gelen giden yok gölettin başında bekleyen kaplumbağa oooo demiş bizim ülkedekiler ölmüştür demiş yavaşça su içmeye yaklaştığında arkasından bi çıtırtı gelmiş diğer kaplumbağa bak böyle yaparsan gitmem demiş.