Taner Ulutaş'tan Sahibine Mesajlar

Taner Ulutaş'tan Sahibine Mesajlar

Sahibine Mesajlar

Sn. Meclis-i Mebusan’ın Mümtaz Üyeleri, aranızda yaptığınız 6 half time 12’de biter ‘Çullisine’ maçta özellikle hükümet kanadını tebrik ederiz. 26+1 dizilişini müthiş bir şekilde uygulama becerisini gösterttiler. İlk yarı kendi yarı sahalarında top çevirerek zamana oynamaları ve ikinci yarıda şike tüten bir pozisyonda gol atmaları müthişti. Ama maçın en güzel yanı, ‘Şike’ yaptıklarını ispat edebilmek için çektikleri fotolardı. Sn. Vekiller Ayşaba, pişmemiş burgere ne denir diye sorunca ben ‘Ham burger’ dedim. Hımm peki 7 renk kuşağına sahip Meclise ne denir diye sorunca, ben bacak arası gol yiyen kaleci gibi, şaşkın bibbb putonuna basıp susma hakkımı kullandım.

**

Sn. Zorlu Töre, partidaşların ile hükümetdaşların, Zorlu arkadaşımız madem koltuk sevdasından yanıp tutuşup ölüyor, gelin  ‘Töre’ye uygun olarak onu koltuğuna kavuşturalım dedi. Ancak, Cumhurbaşkanı Tatar’ın,  “cumhurbaşkan adaylığın kesin” sözünden sonra ma ne yapayım. Bu ülkeyi yalnız ben idare etmiyorum ya. Beni Cumhurbaşkanı olmam için mecbur ettiler diyerek çalımı basıp belinizi kırarken, bu defada ‘Yoldaşların’ muhalefet vekillerinin ‘Aile kabristanıdır, damsız girilmez’ yazısını görünce önce koltuğa oturmanı engellediler, sonrada zorlaya zorlaya 90+7’de engeli kaldırdılar. Ayşaba, Töre ovlucuğumun Pire için yorgan yakmasına gerek yok. Bilirim O bedduaya karşıdır. Ama bazı insanların kendisi gibi insanlarla karşılaşmasının şart olduğunu da bilmelidir dedi.

**

Sn. Erhan Arıklı, “Bize birkaç aylık zaman verin; Haziran’dan sonra Bakanlıkta çok ciddi reformlara imza attığımızı göreceksiniz dediğiniz noktada, yeni  havayolunun kurulmasına, fiber internetin KKTC çapında süratli  olması için, 3G’den 4,5G veya 5G’ye geçişine ve yarım kalmış karayollarının tamamlanması ile Toplu Konut İdaresi (TOKİ) ile anlaşarak gerçekleştirilecek toplu konut projelerini hayata geçirmeyi hedeflediğinizi söylediniz. Ama bunları hayata geçirmeden önce sanırım, TPIC ile yapıldığı öne sürülen akaryakıt ihalesi ile MİK yasasına aykırı hareket ettiğiniz gerekçesi ile Turan Büyükyılmaz ile birlikte mahkemeye verileceğiniz öne sürülüyor. Tabi bu iddialara kızacaksınız. Ve konuşacaksın. Boş ver ağır konuşuyorsan sustuklarına saysınlar.

** 

Sn. Cemal Tunceri, çocukluğumdan beri bana hep  ‘Bataklıkta Gülistanlık olmaz’ derlerdi. Önceleri inandım ve ‘3 K’ yani Kumar, Kadın ticareti ve Kara Para diyarında, kesinlikle gülistanlık olmayacağını sandım. Ancak, Cemal Tunceri ve Turgay Hilmi gibi kültür ve sanatta ülkeye çağ atlatan insanlarımız olduğunu görünce, yanıldığımı anladım. Uluslararası ofisi Londra’da, merkez ofisi Yeni Delhi’de bulunan International Human Rights Ambassadors Organizations’un sizi “Uluslararası Barış Elçisi” ilan ederek, özelde sizi, genelde Kıbrıs Türkünü onurlandırması, gurur kaynağımız oldu. Cemal üstadım, hayat size, emir erlerinin bol olduğu ‘Yavru’da yeşil Işığını hiç yakmadı. Ama olsun ‘Uluslararası’ alanda bırakın kırmızı ışıkta durmayı, o kırmızı ışık size hiç yanmadı.

**

Sn. Tahsin Ertuğruloğlu, Anamızın, sizin yerinize Hasan Taçoy’u ‘Dışişleri Bakanı ‘ yapmasına sinirlendiğini öğrendim. Devlet büyükleri, akademisyenler, bakanlar, iş dünyasının katılacağı,  Antalya Diplomasi Forumu’na, tek suçu koltuğa oturmak olan Taçoy’un gidiş biletini iptal etmiş. Anamızın, ne be ama siz ‘Yavruluktan’ çıktığınızı ve sözümü dinlemeyeceğinizimi sandınız diyerek, en yakın kankası, Ersin Tatar’a ‘Toros dağlarının’ resmini çekmesini yasaklarken, güvenlik mafiş kurban, Ankara’ya gelirsen ayaklarını kırarlar demiş. Yetmedi, Sucuoğlu’na da Başbakan koltuğuna oturunca kendini sahiden başbakan mı sandın diyerek, no way out diyerek kırmızı kart göstertmiş. Ben, halen ‘Prematüre Bebek Yavru’da siyasilerimizin seçildikten ve hükümet kurup, iktidara geldikten sonra, her şey ‘Çok’ güzeI oIacak, cümIesindeki ‘Ç’  kıIığına bürünmüş ‘B’yi buImak için çaba harcıyorum. 

**

Sn. Fazilet Özdenefe erkek hakimiyetinin sürdüğü, Bakanlar Kurulu üyeleri arasında tek bir kadının bile olmadığı  Meclis-i Mebusan’a, tomofilin ön lastiği kasten patlatıldığı için, ancak tamir edilip 2’nci tura geçilince, anlamlı bir gün olan 8 Mart ‘Dünya Emekçi Kadınlar Gününde’ Meclis Başkan Yardımcısı seçildiniz. Hayırlı olsun diyelim. Sn. Özdenefe, eğer bir kızın fotoğrafIarı beIden yukarı ise kısa boyIu, omuzdan yukarı ise şişman, sadece gözIeri görünüyorsa kaçın diyorlar. Bir meclisin fotoğrafına baktığınız zamanda salonunda kadın sayısı az ise karnesi zayıftır. Erkekler, güreşçi olmaya soyunup küfür edebiyat fakültesi mezunu ise bütünlemeye kaldı demektir. Ama başkan kürsüsünde, bakanlar kurulunda ve oluşturulan bakanlıklarında kadın müsteşar yoksa, o meclisin kapısına at nalı kadar kilit asın diyorlar.

**

Sn. Ayse Öztabay Sınırüstü yaşlı bakım evinde, iddia doğruysa, hayvan desem hayvanlara hakaret olacağı için insan kılığına girmiş bir yaratık tarafından, 38 yaşında, engelli olduğu söylenen bir kadına tecavüz edildiği iddia edildi. Kadına tecavüz iddiası bile tüylerimizi ürpertti.  Sizde bu duruma tepki göstererek soruşturma maksatlarına zarar vermeyecek şekilde kamuoyuna bu konuda bilgi verilmelidir dediniz. İçlerinde renk yoksa bunlarda  gökkuşağı aramak sanırım beyhudedir. Sevgili Ayşe, bazı yolların dönüşü, bazı hataların özrü, bazı insanların anlamı yoktur. Anlamı olmayanlara da iki küfür bir tükür çekerek hadde ‘Barra’ demek gerekir.

**

Sn. İzlem Gürçağ, senin hizmet aşkından kaynaklanan yaranı gören, ne hal ise sağolsunlar,tuzluğu  kapıp geliyor. Seni vallahi de billahi de bakan yapacağız olmadı Meclis Başkanı yapacağız diyerek yemin edenler, fark ettiysen ayaklarını yerden kaldırdığı için yemin altından geçip gitti. Tamam bakanlık uçup gitti ama Meclis-i Mebusan başkanlığı var diyenlere de başınızdan bin beytambal galsın demedin. İzlem abiciğim, yaşımız itibarı ile bizler aklımdasın diyen balıklar, ömrümsün diyen çok kelebekler gördük. Unutma bulutlar ağlamasa, yeşillikler gülemez. Birileri yağmur gibi size yağmadı ki sizler toprak gibi kokasınız. Erkeklerin hakim olduğu mecliste, yağmur yağdırmak, kadın olarak senin ve Resmiye Canaltay ile diğer kadınların elindedir.

**

Sn. Mehmet Harmancı, KKTC Meclisinde tartsan 1800 ogga çeken, verdikleri oyun fotoğrafını ispat için çeken milletvekillerimizin aklına gelmediği, halk olarak 8 Mart Kadınlar gününde de olsa hatırladığımız baş tacımız kadınlarımız için yapmış olduğun kadın sığınma evinin ne kadar önemli olduğunu da bu vesile ile hatırlamış olduk. Biz işgence gören kadınlarımız için adalet diyoruz. Baştacı yapmamız gereken kadınlarımıza erkek erkin hakim olduğu modelde daha fazla  demokrasi diyoruz. Da sözden öteye bir muk yapamadığımız memlekette domuz ölümüzün körü diyesim geliyor. Haaa bu arada tekrar belediye başkanlığı seçimlerde adaylığını koyman için ailen ile istişare içerisinde olduğun söyleniyor. Sevgili Mehmet Kanat vardır, Doğanı padişaha götürür; Kanat vardır Kuzgunu Ieşe götürür. Senin kanatlar LTB’yi bataklıktan huzura götürdü. Denemekte yarar var.

**

Sn. Ali Pilli sistemsizliğin sistem olduğu ülkemizde, sizde damardan girerek, en büyük sorunumuz sistemsizliktir dediniz. Ve sağlığı düzeltmek için uğraş verirken, bozmaya çalışanların nasırına bastığınız için bu zümrelerin sizi istemediğini dile getirdiniz. Mağazada ne kadar eşya olduğunu bilgisayara bakıp öğrenebilirsiniz. Ama eczanelerde ne kadar ilaç olduğunu bilmiyoruz dediniz. Sn. Pilli bazıları kavanozu geçtim, küp içindeki balı eskiden parmak ile yerken şimdi kepçe ile mideye götürüyor. Kavanozlarının ağzına takoz koyduğunuz ve nasırlarına bastığınız için tabiki ciyak ciyak bağıracaklar. Ben ilaç olmadığından kıvranan kanserli vatandaşlarım yerine cebini ve menfaatini düşünenler için aklımdan geçenleri Şeytan’a da anlattım. O bile yapma günah dedi.

 **

 Sn. Ülfet Kral, KTAMS Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Bürosu Sekreteri olarak yaptığınız açıklamada, 8 Mart Amerika’nın New York kentinde bir fabrikada 40 bin dokuma işçisi kadının daha iyi çalışma koşulları taleplerinden dolayı özgürlük ve eşitlik için grev yapmaları sonucunda 129 kadının yanarak öldürüldüğü ve onların anıldığı bir gündür. 8 Mart  kadına çiçek veya pırlanta alma, kadınlar matinesi gibi eğlence düzenleme günü değildir dediniz. Da gelin bunu kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin diyen Gülyabanilere anlat. Gelin bunu kadınlarının gözlerini morartan,kafasında bardak kıran, canı istediği için kadınını öldüren yaratıkların beynine işle. Ve KKTC’de dediğimiz devlette, bir kadını bakan yapmaktan aciz. Meclis başkan yardımcılığını bile burun kıvırarak,ikinci turda lütfen veren erkek erk bir Meclisten insan elbisesi giymiş bu yaratıklar için caydırıcı ceza içeren yasaların çıkmasını bekle. Olur.

Zeki Çocuk

Çocuk annesine sorar anne niye senin saçların beyaz ?

Annesi:

-Sen beni her üzdüğünde saçımın bir teli beyazlıyor demiş.

Çocuk:

-Gülerek o zaman annanemin saçının niye beyaz olduğu anlaşıldı.