Sahibine Mesajlar
Sn. Vatandaş, sosyal medyada, Sucuoğlu ile şürekasının, Ankara baskısı ile yapılan zamlardan utanmadığını dillendirdiniz. Yanlış. Başbakan, Tak diye verilen direktifleri Şak diye yerine getirirken, Hindiya Horozu gibi kızarırken, utanıyor. Hasipoğlu, kendisine yapılan hakaretten dolayı utanıyor. Taçoy koltukta istenmemesi sonrasında mosmor olduğunu gizleyerek, utandığını göstermemeye çalışıyor. Ertuğruloğlu, istenmemesine karşın medazori olarak kabineye alınmasına utanıyor. UBP'nin, Bakan ve Vekileri zam kazıklarına bakarak utanıyor. Bizlerde halk olarak Dikili Taş önünde eller göbekte saf tutanlara baktıkça, düşürüldüğümüz durumdan dolayı utanıyoruz.
**
Sn. Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Bürosu yetkilileri, Yaşanmakta olan krizin yarattığı sıkıntıların yurttaşa verdiği zararı asgariye indirdiğini ve bu yöndeki çalışmalarının devam ettiğini belirttiğiniz Cumhurbaşkanı Tatar ile ilgili açıklamanız size en büyük ödülü kazandırdı. Dütte don kalmadığı, aç köpeklerin fırın yıktığı, Cumhurun bir uçaktan diğerine konan tahtadan geçerek, Türkiye’yi karış karış gezerken yaptığınız açıklama, cibbanalar eşliğinde ülkede büyük seviç yaşattı. Diyojen bile bu açıklamayı görünce İskender’e ‘Gölge etme başka ihsan istemem’ sözünü değiştirerek, yerine ‘Toros’ ile gölge edebilirsin dedi.
**
Sn. Erhan Arıklı, yeni havayolu kuracağız ve uçaklar ‘Ercan’dan kalkacak açıklamanız ilgi toplarken, çeşitli yorumların yapılmasına neden oldu. Bazı vatandaşlar ‘Yes be annem’ kriz, miriz vız gelir. Gücümüz kaldırmaya yetmezse ‘Erdoğan’dan yardım ister kaldırırız derken, Ayşaba ‘Sorry be annem’ krizin yarattığı bu ortamda, yakıtına bir ogga bal koysanız bile burnu yeri gösterttiği için uçağınızı kaldıramazsınız. Ne Erhan Başkan, ne Faiz Sucuoğlu, ne Ünal Üstel, nede Dimağ Çağıner uçaklarını, krizin yarattığı bu ortamda kaldıramaz dedi.
**
Sn. Tufan Erhürman, hükümet ne hikmetse, halkın yanısıra muhalefetin, sendikalar ve belediyelerin, sanki onlar evrodoymuş gibi hep analarını soruyor. Yahu bir defada babalarımızı sorsalar ölürler mi dediğiniz noktada, reformun "r"sini içermeyen paketi Meclise sunduklarını belirttiniz. Battı balık yan gider diye düşünenler birçok balığın halen düz gittiğini görmezden geldiklerini ima ettiniz. Anayasa'nın birçok defa ırzına geçmelerine karşın birkez daha geçer ve biz yaparız olur diyen hükümete, galiba bazıları eşek erkek ile aşık atmadılar mesajını yolladınız. Ayşaba, elin damdaki merteğini görmeyen, kendi merteğini büyük sanır dedi.
**
Sn. Orhan Tuğbay, UBP'de ayrılık kazanını kaynatmaya başladığınız söyleniyor. Faiz Sucuoğlu'na karşı, muhalefeti artırarak, ‘Güneş’ten ayrılamam dediğiniz noktada ‘Ulusal Devlet Partisi’ adı altında yeni bir parti kuracağınızdan, galiba bundan sonra kavuşmanız hayal olacak. UDP yi kurmaya karar verdik derken, sakın bu kararı almanıza Başbakanlık Danışmanlık görevinizden şutlanmanız neden olmasın. Sn. Tuğbay ayrı parti kuracağım derken ağzınız tatlanıyor. Ama Bal demekle ağız tadlanmaz bilesiniz. Şeker katılarak yapılan bal akıdeye dönüşür. Unutmayın.
**
Sn. Orhan Durgun, avrat var ev yapar, avrat var ev yıkar. İktidar var ocak yakarak aş verir, iktidar var ocaktaki aşın dibini yakarak garamuzaya dönüştürür. Antep fıstığı yerine tuzsuz leblebi. Bir ogga yerine bir önge kıyma alın diyenlere tepki olarak, Mağusa, Sulu çember önünde, eylem yaparak, yolu kapatacağınız söyleniyor. Sevgili Orhan, bıyık burarak üstümüze gelenleri durdurmak için ‘Stop’ düğmesine tıklamak gerekir. Bunun için bir tek tepki şansımız kaldı. Zamanlama düğmesi geri sayıma başladı. Zaman dolunca karanlık odaya çökecek. O zaman son çıkan mumu üfleyerek odadan çıksın diyeceğiz.
**
Sn. Ahmet Sönmez, Adamın iyisi alışverişte ve yaptığı işlerdeki başarıları ile belli olur. Kamp Der Başkanı olarak burnundan kıl aldırmayanların aksine, mütevazi kişiliğin ile, Yeniboğaziçi Karavan alanına huzur getirdin. İş yerinin bulunduğu Mağusa Sakarya Bölgesi, KKTC’nin en yoğun ve kalabalık bölgelerinden birisi konumuna geldi. Hacı amca, yahu bizim Ahmet neden buralara da kalite ve huzur getirmek için ‘Muhtar ‘ adayı olmuyor diye soruyor. Sn. Sönmez, basma kumaş emtarinin artisliği tuttu. Ve sùresiz greve girdiğini açıkladı. Bizde sinirlendik ve hìç gelme dedik. Kaliteli ‘Kazmir’ arayınca aklımıza geldin. Kalite insana yapılan yatırım olduğundan, ‘Muhtar’ olarak kaliteyi hayata geçirme zamanı geldi diye düşündük.
**
Sn. Derya Atamer iğneden ipliğe her ürüne gelen zam ve fiyat istikrar fonundaki fon artışlarına herkes gibi sizde sert tepki gösterdiniz. Bir usta bir memleket modunda memleketi idare etmeye çalışanlar, Belediyeleri birleleştirirken, Şehir Plancıları Odası'na danışan soran oldumu, yoksa haritayı önünüze açıp kafanıza göre mi birleştirdiniz diye sordun. Sevgili Derya, Kanuni, Sadrazamı Pargalı’nın kelleyi bumburo keserken birine mi sormuştu. Biz yaparız olmazsa da olur. Birilerine sormazsak sıkıntı yaşamayık. Baktık sıkıntı yaşıyoruz Erdoğan’dan destek isteriz diyorlar. Gerçi çiçekleri büyüten gök gürültüsü değil, halkın yağdırdığı yağmurdur unutulmasın.
**
Sn. Oğuzhan Hasipoğlu, UBP Genel Sekreteri olarak CTP’nin aldığı karara karşı tepki göstererek, karar yerinin PM değil, meclis ve komitelerin olduğunu söyledin. Süreç işliyor. Tantanaya lüzüm yok gelin ne olması gerektiğini söylesin dediniz. Herkes hem fikir, bu nedenle neden bugünün işini yarına bırakıyoruz diye sordunuz. 2018’de 4’lü hükümette bu reform vardı ama CTP su koyvererek, yalnız Yenierenköy’ü kapatma yönüne gitti. Sorun olduğunun herkes farkında ama CTP işi siyasi popülizme çekiyor. Çorak tarlada ürün olmaz. Ne kadar un elde edilirse, o kadar ekmek. Çorak tarlayı verimli hale getirelim dediniz.
**
Sn. Turan Büyükyılmaz, tarih tekerrür ederek, başarılı bir şekilde KIB-TEK Yönetim Kurulu başkanlığı görevinden arkadaşlarınız ile birlikte alındınız. Yerinize de, başkan olarak Meftun Orkun Asbaşkanlığa da Atilla Deva’nın atandığını öğrendik. Sn. Büyükyılmaz, çürüdü denilen meyvenin çekirdeğinden çok güzel bahçeler hasıl olur sözünü çok güzel hayata geçirdiniz. Başkanlığınız döneminde, bu çekirdeklerden oluşan bahçe çok güzel bir görüntü yansıttı.
**
Sn. Mahmut Anayasa, son zamlar sonrasında, saygıdeğer Konyak, sayın Elektrik, Beyfendi Hıyar, Hanımefendi Taze Fasülye, Kral Sivri Biber ve Monsenyor Benzin hazretleri bu akşam bekliyoruz dedin. Ama burada ayrımcılık yaparak, sırf zenginler tayfasına mensup oldukları için bay likör, Asilzade viski, yoldaş votka ve Rakı demeyerek ırkçılık yaptın. Sevgili Mahmut, hellim Trodos'da kayak yapmaya gitti. Acemi olduğu için düştü bileğini burktu. Haberin olsun.
**
Sn. Gülşah Sanver Manavoğlu, nedenini ve niçinini, çözümü zor çok bilinmeyenli denklemi çözemediğim gibi bu ülke insanının, iyliği için çalışan. Yeri geldiğinde kavga veren sizin gibi insanları sandığa gömmesini, varlığı ile yokluğu belli olmayan bazı Allah’lıkları da sandıktan ip atarak çıkartmasını inanın çözemedim. Gülşah hanım, Lefkoşa Belediye Başkanlığı için aday olduğunuzu öğrendik. Hayırlı olsun diyelim. Ayşaba, geçmişte seni sandıkta bırakarak zarar verenleri unut, ama yeni bir hedef belirlerken, asla o zararın sana neler öğrettiğini unutma dedi.
Fıkra
Genç ve güzel bir kız babaannesiyle alışverişe çıkmış. Girdiği dükkanda alışveriş yaptıktan sonra borcunu sormuş Bir öpücük, demiş dükkan sahibi. Kız, bizde aldıklarımızın ücretini babaannem öder, demiş, o versin ücretinizi.