Sahibine Mesajlar
Sn Ersin Tatar, geleceğe yürürken Kum fırtınasının yarattığı toz bulutu yüzünden, Torosları göremedik. Ne oldu? Tufan Hoca, yooo birşey olmadı sadece masgaralık dedi. Memleket yangın yerine dönmüşken, Türkiye’yi adım adım arşınlama düşüncesinde olan zihniyete masgaralık demedi. Ama bağımsız, bağlantısız, egemen devlette, emrin demiri kesmesine ‘Masgaralık’ dedi. Üzüntüden, 3 gün sonra gideceğiniz, Merzifon Muhtarlar Birliği toplantısı ile 6 gün sonra yapılacak Hakkari Kırsalındaki ‘Yüksek Bayır’ köy bekçileri toplantısına gidemeyeceğinizi duyduk. Ayşaba, yaşanmakta olduğumuz anın motorway’inde giderken, zam Motrobüsünün altında kaldık. İrade kaval keviğimiz kırılırken, güven kaburga kemiklerimiz tuzla buz oldu diyor.
**
Sn. Faiz Sucuoğlu, konu koltuk aşkı olunca bu aşka ciddiyetle hep esas duruşta durulur. Ve sivrilen kalemin ucu kütleştirilir. Gerekirse kafalar bumburo alınır. Bana bir şans daha verin dediğiniz noktada yaptıklarınız yapacaklarınızın teminatı olduğu için, O şans size yeniden verildi. En zor meslek bankacılıktır. Bütün gün milyonlarca parayı sayıp durursunuz. Ama eve giderken cepte para yoksa marketten bir yoğurtu bile zor alırsın diyenler halt etmiş. Bana göre en zor meslek ülkenin teknik direktörü olmaktır. Takımı ofansif oynatacağım derken, birileri çıkar ve hayır sen takımı, İtalyan savunma futbolu Catenaccio taktiğine göre oynatacaksın der. Okey demezsen muz kabuğu ayağının altındadır. Okey dersen işt seni böyle yol geçen hanı yaparlar. Sonuçta yetiştiren seni böyle muah muah yapar.
**
KKTC Meclis-i Mebusan’ın aziz üyeleri, Mehteran Takımı gibi iki öne bir geri gitmenizden dolayı, ortaya çıkan ucubede, Haraç Toplayan Mafyadan sonra kiralık katil ithalini de gördük. Ayacığına taş battığı için denizin ortasına kadar iskele kurulduğuna tanık olduk. Halka ait sahillerde denizin 3-4 metre yakınında villalar kurulduğunu gözlemledik. Mafyaya araç vermeyen iş yerleri kurşunlanmaya başlandı. Ayşaba, hasta olduğumda dünyanın en değerli şeyin sağlık olduğunu anlıyorum. İyileşince tekrar parada karar kılıyorum. Zam zum üstadı itibarı yerle bir eden yandaşa makam dağıtmakla görevli hükümetleri görünce vicdan ve itibarın büyüklüğünü anlıyorum. Ama seçim zamanı, eğilmekten kamburu çıkmış. ‘Emir Erlerinde’ yeniden karar kılıyorum diyor
**
Sn. Sıla Usar, geçtiğimiz gün, kısa bir süre önce hasta olan Göçmenköy’de bir akrabamın evine gittim. Cavit amca (covit ) onu da capur cupur öpmüş, hastalığına hastalık katmıştı. Dr. Sıla sayesinde şükür geçirdim dedi. Sıla’dan Allah razı olsun derken, sürekli onun ile ilgilendiğinizi söyledi. Senin ile ilgili övgüleri başkalarından da duydum. Sıla, meğer sen ne güzel ve sorumlu doktorsun abim. Her insan kalıbının içindeki kadar insandır tamam. Ancak İnsanı farklı kılan merhamettir vicdandır. Vicdan abla, elinde fener ile kaybettiğimizi sandığı vicdanı, Diyojen gibi arıyormuş. Vicdanın kaybolmadığını, sen ve senin gibilerde halen yaşadığını gördük.
**
Sn. Erdoğan Sorakın, lastiği patlayan, hükümetin zik zaklar çizdiğini, tiyatro oynayarak masgaralık yaptığını söylediniz. Tiyatro oyununda suflaş adettendir. Hükümet için tutarsız, başarısız, iradesiz diyorsun. Ama başarısızlık ve iradesizlikte becerildiği oranda başarıdır. Otur arap, kalk Arap oyunu irade ve özgüveni nokavt ettiği için maskaralık değil becereksizliğin başarısıdır. Sn. Sorakın, maskaralık sözü ile Ankara’nın gözdesi, Toros Fatihini üzdünüz. ‘Ana icazetli’ hükümet İstifa etti tamam. Ama biraz putra ve fondoten ile yeni bir imaj yaratıldı. Niye beni çağırmadınız sorusuna gelmeyesin diye çağırmadık işte cevabı verilirken, hükümeti kurma görevi bana niye verilmedi sorusuna da ‘ülke icazetli’ yerine ‘Ana icazetli’ hükümet kurulması için cevabı verilir.
**
Sn. Hakkı Önen, UBP’yi biat eden bir kuruluş olarak nitelendirdiniz. Ve 1975 yılında hasbelkader kurucuları arasında bulunmanızdan hicap duyduğunuzu ima ederek, gelmiş olduğu acıklı durumun hakkı olduğunu belirttiniz. UBP’de itibarı yerle bir eden. Eğilmekten kamburu çıkmış. Ayakları güçsüz olduğu için yere sağlam basamayan insanlar olduğunu ima ettiniz. Sn. Önen bunlar Ülke ve parti sevgisi ile dolu insanları, akrep gibi işi bitince öldürür. Bu devirde Şanslı olduğumuz tek şey ıslak mendile fahiş zam yapılmamasıdır. Bir tane çekiyoruz, iki üç tane çıkıyor. Birisini öfkeden ağzımızda biriken köpükleri, diğeri ile sinirden akan gözyaşlarımızı, üçüncüsü ile de yerle bir edilen itibarın üzerindeki çamurları siliyoruz.
**
Sn. Hakkı Atun, toplum dertler ile uğraşırken hükümet oyunları oynanmasının kabul edilemez olduğunu söylediniz. Hükümet lingiri,. Birdir bir, Saklambaç ve tutmaca veya tu tumayana oyununu değil. Brütüs oyununu çok sevdi. Dışardan sen Karaoğlansın. Sen Malkoçoğlu’sun diyenlerin gazına gelerek en sevdiği oyun olan Brütüs’cülük oyununu oynamaya bayılıyor. Arkadan sokuyor hançeri, çıkartıp tekrar sokuyor. Sokup çıkarttıkça keyifler bin beşyüz feet yükseklikte ozon tabakasında seyrediyor. Sn. Atun, Allah’tan gelene razı oluruz. Tamam da bunlardan gelene bizleri geçtim, Allah razı olurmu?
**
Sn. Tahsin Ertuğruloğlu, Annan Planında söz konusu deklerasyona imza atmadığım için gururlu ve mutluyum demişsiniz. Doğrudur bahsettiğin deklerasyonu imza atmış olsaydın, Güney Kıbrıs referandumda hayır dediğii için AB üyesi olamayacaktı. Fare olarak nitelendirilen Kıbrıs Cumhuriyeti, AB’ye girdiği için ‘Boğa’ olarak nitelendirilen Türkiye’nin, burnuna halkayı geçirip başlıklarını kapattığı örneğinde olduğu gibi istediği gibi onu çekip çeviremeyecekti. Sn. Ertuğruloğlu Annan planının artık lafı olmaz. Çünkü gezinmekte olduğunuz Ozon tabakası delindi. Ama olsun. Güvensizlik tabakanız sapasağlam duruyor
**
Sn. Serhat Akpınar, eskiden Mecliste, su bardağı fırlatma senfonisini vardı. Vivaldi’nin yaylı ve nefesli sazlar ile hazırladığı muhteşem sonbahar müziği yerine, meclisin ortasında Dolar sallayarak rüşveti yedim aryası dinletisi vardı. Çiçeği burnunda yeni bir vekil olarak bugün yaşananlardan büyük üzüntü ve endişe duyduğunuzu dile getirdiniz. Hükümet etmek isteyenlere aklınızı başınıza toplayın, geleceğimiz olan çocuklarımızı böyle bir yıkıma sürükleme hakkımız yok dediniz. Sn. Akpınar, bu dünyada bir ölümün bir de kaybolan güvenin telafisi yoktur. Toplum olarak, gıccaccığın işe girmesi, oğlancığın sözleşmesinin yenilenmesi nedeniyle kapıda bekçilik yaptıktan sonra, içi geçmiş işi bitmişler alayını sandıktan çıkarmak suretiyle, yaptığımız hatadan dolayı, ahı gitmiş vahı kalmış efendilerden özür dileriz. Cancağızlarımız merak etmesin ve kusura bakmasınlar. Çünkü bu defa tekrarlanmayacak.
**
Sn. Ünal Üstel, fondoten ve putra ile gocagarıyı 25’lik genç kız gibi göstertmeye çalışanlar, parti içerisinde senin ile partinin bazı ağır toplarını temizlemek için kolları sıvamış. Bugün yeni kabine açıklanacak. Parti başkanlığı sultanlıktır da, bazılarının ki, padişahlığa doğru gidiyor. Padişah, kulları olarak gördüğü parti milletvekilleri ile istediği gibi oyunuyor. . Tahsin Ertuğruloğlu göreve getirilirken dik durulmadı. Hasipoğlu görevden alınırken peki denilerek eğilmekten kambur çıktı. Kabinenin listesi elçiliğe verilirek, do, re, mi, fa yerine peki efendim notalarından beste düzenlendi. Sn. Üstel, Fatih İstanbul’u ‘Şahi’ topları ile yıkmıştı. UBP’nin ağır topları, birilerinin koltuktan düşürürken “düştün mü” diye soranlara yok, düşmedim. Benim iniş tarzım böyle deme durumunda kalacak..
**
Sn. Tolga Güçsoy Derviş Kıbrıslı bir Türk Antrenör olarak, önce Türkiye’nin 4 büyüklerinden, Gakatasaray ve Trabzon Sporda görev yaptın. Yetmedi, şimdi Türkiye Super Liginin güçlü isimlerinden Adana Demir Spor’un, U 19 takımının teknik heyetine dahil oldun. Sevgili Tolga, teknik adam olarak böylesi büyük kulüplerde aranılan isim olman bizleri gururlandırıyor. Bazıları, cep telefonları sarjda dura dura ev telefonuna dönmesinin aksine, başarıların sayesinde seninki maşallah santrale dönüştü. Yetenek tesadüf değil, doğuştan gelir. Kalite ise insana yapılan yatırımdır. Sen yeteneğin sayesinde bu yatırımı çok iyi yapman nedeniyle aranan isimsin. Yola devam.
**
Sn. Sunat Atun, kusura bakma ama, görevden alınman senin suçun. Kimse sana doğrucu davut gibi, hata ve yanlışları dillendir demedi. Kimse sana gerek Ekonomi bakanlığında, gerekse Maliyede başarılı bir grafik çiz ve bazılarının gözüne sok da demedi. KKTC siyasetinde adettir. Çok sivrilen ve başarıları dillendirilenler kütleştirilir. Osmanlı’da padişahlar, oğlularının bile başını alırken, bizde koltuğa aşık olanlar, başarılı olan bakanlarının kellesini alır. İstikrar diyerek istikrarsızlığı bozmayan ulu önderlere, bir Türk tedavi şekli olan, git bir elini yüzünü yıka uygulanır. Bu tedavi kafi gelmezse zamanı gelince ‘Hadde Barra’ tedavi şekline geçilir.
**
Kaçış Provası Yaptık
İki deli tımarhaneden kaçmak için plan yapmışlar
ve arkadaşlarına akşam kacacaklarını söylemişler
ve dedikleri gibi akşam kaçmışlar.
Ertesi gün tabi herkes alarmda bu delileri arıyor
akşama doğru iki deli tekrar tımarhaneye gelmişler,
Arkadaşları sormuş:
-Madem kaçtınız niye geri döndünüz?
Deliler cevap verir:
-Bu provaydı yarın akşam kacacagız demiş.