Sn. Recep Tayyip Erdoğan, BM’de KKTC ile ilgili yaptığınız konuşmada dışa karşı diriliği hiç tozlanmayan, ancak içte, buzlu su içince bademcikleri şişen birisinin sesine dönüşen sesiniz ile KKTC’yi tanıyın dediniz. Tanınma, ciddiyeti hep esas duruşta olan Ümmeti Muhammetin olduğu gibi, gayri müslimlerin de dikkatini çekti. Hah tanınma işini, fiiliyatta hasır altı eden Anamız, TC Büyük Millet Meclisinden şimdi tanıdığına dair kararı çıkartacak dedik. Galatasaray, Fener, Beşiktaş, Trabzon bizimle değilse bile kendi aralarında KKTC’de maç yapacak diye düşündük. Akdeniz oyunları, Trabzon Gençler Olimpiyatları olmasa bile İslam Oyunlarına katılabileceğiz dedik. Sn. Erdoğan hayaller Paris, gerçekler Lefkoşa’dır
**
Sn. Erhan Arıklı, tarih bile vererek Rusya’dan direk uçuşlar gerçekleşiyor dediniz. Ama Rusya Büyükelçisi, uçak havada trübülansa girdi. Şiddetli fırtına nedeni ile düştü dedi. Halk olarak bedelini ödediğimiz KTHY, değer taşıyan tek hikayemizdi. Ayşaba’nın ‘Gandır çocuğu da Taksim istesin’ dediği noktada, Onun yerine ismini çokmu aradığınızı bilmediğimiz, %25 hisseye karşın ‘Milli’ dediğiniz, MGA şirketinin Mavi Gökyüzü isminden peydahlanan, ‘ Mavi Girne Hava Yollarını ‘ ikbalden çıkarttınız. Hacı Amca, söylenenlere ve yapılanlara baktıkça dışımda kahkahalar ile gülen bir suret, içimde kan ağlayan bir çocuk var diyor.
**
Sn. Tolga Atakan, yani şimdi senin yaptığın iş mi? Durdun durunda tuz gavurdun. Milli havayolumuz ile ilgili bazı bilgileri ifşa ederek, pişmiş aşa su kattın. Halbuki ne güzel %25 hisse ve bir uçak ile bizim olacak olan. Milli dediğimiz, ismini Mavi Gökyüzünden devşirip ‘Mavi Girne’ yaptığımız Hava yolumuz olacaktı. Kalktın, Türkiye’de yakın tarihte tescillenip AOC sertifikası aldığını bile ihbar ettiğin MGA şirketini diline doladın. Ayşaba, söyle ona Sebastian, kafayı bulmak için rakı içmemiz için malzeme veren hükümetimiz varken, Tolga ovlucuğum neden ikinci şişeyi içmemizi mecbur bırakacak böylesi bir konuyu da başımıza sardı dedi.
**
Sn. Alişan Şan, ‘Göç Yasası’ ile ilgili olarak hükümetin Gökkuşağının 7 rengini yansıtarak, bukalemun gibi renk değiştirmesi sonrasında, eylem kararı alan Kamu İş başkanı Serdaroğlu’na, dur be başkan % 6’lık artışı kabul ettim” demeniz fırtınayı mütedil rüzgara dönüştürmüştü. Ancak Üst bir El’in işaret parmağını sallaması, çark etmenize neden oldu. “O gün beni sıkıştırdınız napayım diyerek, çare yerine bahane olmanız ipleri yeniden gerdi. Sn. Şan, bir zamanların meşhur fahişesi Abbas’ın Şerifi’ne yahu sizin kapıyı günde 10 kişi çalıyor. Onlardan nasıl hamile kalmazsınız diye sorulmuştu. O da biri yapar diğeri bozar demişti. Bizde de bugünlerde biri yapar diğeri bozuyor. Özellikle son zamanlarda dağıldık ‘topla bizi Allah’ım’ duasına çıkmak farz oldu.
**
Sn. Emrullah Turanlı T&T şirketi olarak maşallah tavuğunuz her zaman olduğu gibi yine çift doğurdu. Daha önce %20 vergi ertelemesi ile size sunulan ekmek kadayıfının üstüne bu defa %40’lık dondurma ve fındık ezmesi kondu. Sn. Turanlı, halk olarak bizler yaşanmakta olan anın rayında giden trenin altında kalanlar, Kadir Gecesi doğan sizlerde o trenin lokomotifinin dümeninde olanlarsınız. Sizler Diriliği hiç tozlanmayan dağarcığın sahibi, bizler andilla koyarak dağarcığa bakan ezilenler ekibi
**
Sn. Erkut Şahali, dümeni iyi çevirmeleri için ‘Kaptan’ yaptıklarımız, gemiyi ‘Mercan Kayalıklarına doğru götürüyor. Gidişat kötü kolla dütü derken, gidişatı görmek istemeyen göze ışık ne yаpsın dediğiniz noktada, hükümetin KKTC yurttaşlarına da kumarhanelerin kapısını açmak için adım attığını ifade ettiniz. Sn. Şahali, ülkede cebi şişkin, ensesi kalın, gerdanı sarkıklar bildiğini okuyor. Hükümette halkın canına okuyor. Ayşaba, havalara girenlere hiç dokunmayın. Ne kadar yükseklere çıkarlarsa düşüşleri de o kadar sert olur. İzleyin ve keyfini çıkartın diyor.
**
Sn. Adil Özyılkan, baş hekimi olduğunuz Dr. Burhan Nalbantoğlu hastanesinde ‘Bebek kaçırma' olayından sonra ‘Sahte Çalışan’ olayı, iyi niyetinizin suistimal edildiğini gösteriyor. Bu olaylar hastane ‘Tomofilinin aksona gardasının kırıldığını, makinesinin de mangos ettiğini gösteriyor. Sn. Özyılkan, iyi niyetinizin son kullаnmа tаrihinin bittiğini, boğazınızda hıçkırık olup, ne aksırsanız ne öksürseniz kurtulamadığınız o şakayı gabyaka yapan birilerine, sanırım hatırlatma zamanı geldi. Doktorum yaşananlar sonrasında Ozon tabakasının artık lafı olmaz. Çünkü delindi. Ama yaşananlara rağmen sizin ile ilgili ‘Güven tabakası şimdilik sağlam duruyor
**
Sn. Ahmet Serdaroğlu, hükümeti ringte yediği yumruklardan abondone olmuş ve kavak gibi sallanırken, nakavt olmamak için çırpınan boksör durumuna düşürdünüz. Sendika başkanı olarak halkın ‘’ Yoksullasmasını reddediyoruz” derken, aralarındaki ilişkiyi bilmediğimiz Ercan’daki yandaşlara vergi muafiyeti getiriyorlar dediniz. Başkan, bal tutan eskiden balı parmak ile şimdi kepçe ile mideye indiriyor. Unutulmaz Filmler arasına giren,Toros’larda sisli sabahlar, kötürüm KKTC, Döndürekler ve Emir Erleri Gökkuşağı 7 renk filmlerinden sonra ‘’ Sittin sene Vergisi bağışlananlar ‘’ filmi de unutulmaz filmler arasına girdi. Onlar enginarın göbeğini yerken sapı size kalsın diyor.
**
Sn. Sait Faraç, Karaoğlanoğlu Avcılık, Atıcılık ve Balıkçılık Derneği Başkanı olarak, Karaoğlanoğlu’nda yapılan eylemin, verilen otel izinleri nedeni ile yapılmadığı, barınağa para yatırılmadığı için yapıldığı dile getirildi. Bir vatandaş “Daha evvel neredeydiniz?” diye sordu. Ve dünyada hiçbirşey yoktan var olmaz, vardan yok olmaz imasında bulunarak ortada bir barınağın olmadığı eleştirisini yaptı. Sn. Faraç, galiba sizinkisi bir iş ve taytıl hikayesi. Başkan, fark, farkı yaratandır. Farklı olmak istiyorsan böyle değil, kendin ol diyor Gatriyaba..
**
Sn. Hüdaverdi Tutku, Karaoğlanoğlu Muhtarı olarak çok az insanın katıldığı öne sürülen barınak eyleminde, barınağın bulunduğu yerin denize açıldığını ve halkın malının halka verilmesi gerektiğini belirttiniz. Yani Türkçeden Türkçeye tercüme edersem yahu otel, moteli bırakın. Deniz halkın malıdır demeye getirdiniz. Daha sonra ne şiş ne kebap yansın modunda, Yerli birine verilecekse verilsin. İş gücü olur. Hem otelin ortağı Kıbrılı Türk’tür dediniz. Sn. Tutku, Hz. Muhammet, zengine selam veren biri, fakire farklı selam verirse, dinin üçte ikisini kaybetmiştir dedi. Sizde muhtar olarak, eylem yapanlara farklı, otel yapacak olanlara farklı selam vererek güvenin dörtte dördünü kaybettiniz.
**
Sn. Erçin Şahmaran yaz boz tahtasını bile kıskandıran bizim yap, boz hükümetinin belediyeler ile ilgili kararı yine yargıya taşındı. Yargı 18 belediyeye ‘Nayır’ 28 Belediye ile seçime gidilecek derse, Alayköy Belediyesi daha güzel günlere taşıman için seni bekliyor. Sevgili Erçin, Ayşaba, her kalıbın içindekini insan olarak sanma. insanı farklı kılan merhamettir. Vicdandır. İnsanlara karşı dürüstlüğü, saygısıdır. Erçin ovlucuğum bunların hepsine sahiptir dedi. O zaman toplumda kredisi bitmiş insanların kredisini yükseltmeye gerek yok. Yol verin gitsin diyelim.
**
Sn. Mustafa Taşçıoğlu Kıbrıs Türk Hekimler Sendikası (Tıp-İş), Başkanı olarak, Bakan Altuğra’nın, sorunları ve çözüm önerilerini içeren mektubunuza üç buçuk aydır somut adım atmadığını belirterek, halep ordaysa arşın da burdadır düşüncesi ile yarından itibaren Anestezi ve Reanimasyon Kliniği’nin ameliyathane, yoğun bakımlar ve acil servisler hariç tüm dış hizmetlerinin faaliyetlerini durduracağınızı açıkladınız. Doktorum öfke karaciğeri. Keder Akciğeri, üzüntü mideyi. Stres kalp ve beyni. Korku böbrekleri yorar. Bunlar artarsa organ hasta olur demişti İbn-i Sina. Sanırım KKTC halkı olarak hastalığa teşhis kondu. Ne dersiniz?
**
Sn. Serdinç Maypa ailelere yardım etmeni, Okula gidecek çocuklara ayakkabı ve öte beri tedarik ederek, insan elbisesi giymelerine karşın insanlıktan nasibini almamış yaratıklara örnek olmanı geçtim. Ama Şükran Teyze’nin, çocuklara yardım olsun diye biriktirdiği 200 TL’sini eline tutuşturmasını geçemedim. Yazını okurken yalnız ben değil sanırım birçok kişi ağlamamak için kendini zor tuttu. Ayşaba öyle bir dünyadayız ki, edepsiz edepliyi bastırır. Haksızda haklıyı astırır. Serdinç ovlucuğumun tuttuğu altın olsun dedi. Yetmez be Serdinç. Ben milletin hayır duası onun üzerinde daim olsun hiç bitmesin derim.