Sahibine Mesajlar
Sn. Ünal Üstel Güç zehirlenmesine uğradığınız bu zaman diliminde, Fuat Oktay’ın KKTC’ye gelmesi sonrasında yoğunluk Ala pupa yelken gidiyor. Yorgunluğunuzu ‘Gara Gözlükler ‘ gizliyor ve sizi ele vermiyor. Ama sağ kolunuz olduğuna inandığımız Başbakanlıktaki kadın, durumunuzu gördüğü için arayanlara ‘Bırakın adamcağızı rahat diyor. Başbakan ve ‘Adamcağız’ kulağa hoş geliyor. Duyunca uuu banayiyamu bile diyemedim. Ayşaba ben ona ‘Adamcağız’ demeyeceğim. Sn. Başbakan önce kibrit yakmasını öğren sonra ortalığı da pahalılığı da yakarsın diyeceğim dedi.
**
Sn. Fuat Oktay KKTC’ye hoş geldiniz. Her söyledikleri, her vaat ettikleri ‘Külliyen’ yalan olup elleri göbekte, kafalarını emme basma tutumba gibi sallayanlar, ellerini oğuşturarak sizden ilkokul çocukları gibi bir aferin almayı bekliyor. Fatiha Süresini bile bilmediği söylenen bir zat-ı muhterem, mobing uygulayarak, memurlarını, Hala Sultan Cami’ye götürüp din dersi aldırır görüntüsü veriyor. İki rekat namaz kıl desen, acaba acıktılar da iki porsiyon döner mi istiyorlar diye bakarlar. lamarina gibi tangur tungur edenlere inanmayın. Yapmacıktırlar. Sn. Oktay, bunlara bakıp hep sabrettik. Ama ne olur sabırdan sonra söylenecek olan o ağır sözü bunlar için bize söyletmeyin.
**
Sn. Nazım Çavuşoğlu, Meclis Genel Kurulu'nda, Imagine projesinin ‘Silihtar Tepesinden’ gelen buyruk sonrasında iptal edildiğini dile getirdiniz. Ancak bu buyruğun ‘Silihtar Tepelerine’ Sisli Toros’ların yamaçlarından hafif esintiler ile gelip gelmediğinden dem vurmadınız. Hazır Fuat bey burayken ‘Urumdan’ asil kana sahip Kıbrılı Türk çocukları koruduğunuz için sizi Çavuşluktan, Başçavuşluğa terfi etmelidir. Sn. Bakan, Gariyaba, siz bakmayın suskunluğumuza. Halk olarak mevzuyu çözdük. Seyirdeyiz. Onlar Milliyetçilik ahkamları arasında sahnede oynasınlar. Zamanı gelince sahneyi biz kapatacağız dedi.
**
Sn. Süleyman Aldağ, bir UBP’li ve belediye eski müdürü olarak, Mahmut Özçınar’ın yerine, Güzelyurt belediye başkanlığına aday gösterilmeyi beklediğiniz öne sürüldü. Ancak niyet ve istek örtüşmeyince, partinize kırgın ve kızgın olduğunuz söyleniyor. Cilalı Taş devrinden beridir UBP’liyim bu adaylık hakkımdır diye ince düşündünüz. Ama unutmayın ince düşünen insanlar hep daha çok incinmiştir. Sn. Aldağ, bence ekmeğim aşım helal olsun yiyene içene, ama hakkım helal değil dost gibi görünüp, kuyumu eşip Brütüs gibi bıçağı arkadan geçirene deyip yolunuza devam edin.
**
Sn. Güven Bengihan, KKTC ‘Yandaş İstihdam’ Cumhuriyetindeki, Bol Kepçe, lokantasında açlık sınırının 10 bin 600 TL olduğunu ve asgari ücret ile aradaki farkın 2 bin liracık olduğunu belirttin. Vallahi iyiki hatırlattın başkan. Bu konuda sehven hata yapılmış. Aslında fark 4000 TL olması gerekirmiş. Hata sonrasında, asgari ücretli, alçak sürünme modundan yüksek sürünme moduna taşınmış. 60 - 70 bin TL maaş alan böyük efendiler ile aradaki fark daha az olmuş. Güven başkan, hayat üç buçuk ile dört arasındadır. Yapılanlara göz yumduğumuz için bizlerin bir yeri üç buçuk atarken, göz yumulanlarda dört dörtlük yaşıyor.
**
Sn. Salahi Şahiner, salıverdiğin sakallar yakıştı dememi bekleme. Ama Kıb- Tek’e akaryakıt getirilmesi konusunda, Yusuf Avcıoğlu ile birlikte number one’sınız dememi bekle. Biriniz Kartal, diğeriniz şahin’siniz.. Anavatan şükran. Yine duvar gibi yanımızda durdu ve hibe adı altında bize maddi destek verdi diyen borozan takımına, yooo arkadaş ona öyle demezler. Hellim ekmek yemezler. Onun adı hibe değil, kredidir dedin. Verilen Kredi TL olsun. TL’yi dövize döndürerek ekmek kadayıfının üstüne dondurmada konsun. Anadır ne yapsa yeridir der bizim lilliyetçi Dikili Taş altı milliyetçileri. Salahi vekilim yağ ve graso tüccarlarına, ağzım ile küfür etmiyorum. Ama bir yerim ile küfür edercesine katıla katıla gülüyorum.
**
Sn. Engin Yeşiada, bir zamanların ele avuca sığmayan sahada basmadık yer bırakmayan müthiş bir futbolcuydun. Sonra Mehmet ile birlikte şirket kurup o şirketi büyüttün. Türkiye’den mal getirip KKTC’de sattın. Mal sattıkların arasında, bugün Türkiye’den getirdiğin malları satın alanlarda var. Buradaki üreticiler, sucular, sırf ayakta kalabilmek için Türkiye’den gelen şişe suları için fon artırılmasını istemelerine dil uzatmanı yadırgadım. Getirdiğin mallardan birkaç kuruş daha fazla kazanmak için bir zamanlar sporda çok şey kattığın ülkenin üreticisinin çanağına kan doğrama uğraşını sana yakıştırmadım. Keşke ayakta kalmaya çalışanların iki kuruşluk kazançları ile oynamaya çalışmasaydın. Ucunda ‘Oskar’ yoktu be abim.
**
Sn. Erdoğan Şanlıdağ Cypfruvex’in Yönetim Kurulu Başkanı olarak, yönetim kurulun ile birlikte maddi sıkıntılar içerisinde Cypfruvex’i yaşatmaya çalıştın. Ülkenin değerlerinden Cypfruvex’i Allah’ın var iyide yonetmeye çalıştın. Tekere androş koyma alışkanlığı şirkette de yaşanınca fikir ve uyum sorunu yaşayınca Ramadan Kayan ile birlikte istifa ettin. Seni bu dünyada en çok ne yordu diye sorsalar yemin ederim, söyledikleri ile davranışları bir olmayan insanlar derdin. Sn. Şanlıdağ, istifa ettiğin ve artık Cypfurvex’e faydalı olamayacağın için üzülme. Senin gibi birisini kaybettikleri için onlar üzülsün
**
Sn. Niyazi Öztürk, UBP’den zor bir rakibe karşı Dikmen Belediye Başkan adayı oldunuz. Sayfanıza baktığım zaman orada hayvanlara olan sevginizi, onlara su verirkenki yaklaşımınızı gördüm. Bu insan olarak çok iyi meziyetlere sahip olduğunuzu gösterir. Daha önce babamın adı Hıdır elimden gelen budur deyip eh ne yapalım diyeceğinizi tahmin etmiştim. Ama sizin ile ilgili görselleri görünce hatalar karşısında ne kadar kullanılırsa o kadar azalan silginizin hiç azalmadığını güven silginizin ise olduğu gibi durduğunu gördüm. Kalbin ne kadar temiz olursa nasibin de bi o kadar güzel olur derler. Hayırlısı.
**
Sn. Nilgün Ecvet Orhon, yahu Allah aşkına, Fuat Oktay’ın geleceğini ve Külliye inşaatına gideceğini Külliye’ye hayır platformu bilmiyormuydu diye soruyorsun. Ve Cumartesi yapılacak eylemi bugün yapmak çokmu zordu diyorsun. Yoo hiçte zor değildi Nilgün hanım. Ama erkekliğin onda dokuzu kaçmak biride hiç görünmemektir. Bazı kahramanlar şeytanın bile onlardan fikir aldığını düşünerek, kahramanlık adı altında oyun oynarım sanır. Ünlü düşünürler denizi seviyorsan, dalgaları da seveceksin.korkarak yaşarsan yalnız hayatı seyredersin der. Biz denizide dalgalarını da sevdik. Ama mavro yerimo dalgalar bizi de kayalara fırlatmasın değilmi?
**
Sn. Suphi Coşkun, Karpaz Belediyesi başkan adayları zorlu. Ama olsun be başkan. Belki şuanda birileri sana senin için yeşil ışık yanmaz diyebilir. Ama geçmişte seni kırmızı ışık bile durdurmadı. Rakipler ne kadar zorlu olursa olsun bu defa da kırmızı ışık seni kolay kolay durdurmaz diyorlar. Ayşaba, Suphi ovlucuğumun yaptıkları yapacaklarının teminatıdır diyenler ona güveniyor. Maddi açıdan belediye yerlerde sürünebilir ama ona olan güven hala daha dimdik ayakta duruyor dedi.
**
Sn. Sadık Tuver, karşındaki rakip uzun süre başkanlık yaptığı için deneyimler ile donanımlıdır. Ancak, makine bile uzun süre çalışırsa ve kendini rakipsiz görürse yıpranır. Hele hele episkevi yapılmamışsa teklemeye başlar. Nasılki bir zamanların Loforiyosu yıpranarak köşelerine çekilmişse ve yerini gıcır gıcır yenileri almışsa koltuklar ile koltuğa oturanlarda yıpranır.. içimizdeki akıl, kiminle savaşması gerektiğini bilirse, büyük bir kuvvet olur Ne dersiniz?
FIKRA
Yıl sonu tatili yaklaşmıştı.
Receb'in vaziyeti pek parlak değildi.
Eve gidip durumu babasına söylemeye korkuyordu.
Belki faydası olur diye telefonla annesini arayarak:
-- Anneciğim, tatil oldu geliyorum. Ama maalesef sınıfta kaldım.
Ne olursun, ben gelinceye kadar babamı hazırla! dedi.
Duruma canı sıkılan ve morali bozulan annesi,
oğluna şu cevabı verdi:
-- Baban hazır, asıl sen kendini hazırla!..