Hükümetimizin 3 beyaz atlısı Ankara yollarını birkez daha arşınladı
KKTC dediğimiz Afrodit’in Ada’sında 13. Maaşı ödeme sevinci yaşandı
**
Bakan Ali Pilli, be efendiler salgının tekerine androş koyduk diyor
Ama Covit 19, tüm bölgelerde öpmedik insan bırakmadığını söylüyor
**
Saner, önlemler ve denetim ile sağlığı koruyarak, kapanmayacağız dedi
Ne yani kumarhane sahiplerinin şamar oğlanımı olalım demeye getirdi
**
Amaç, sağlığı riske atmadan, ekonomiyi koruyarak ince çizgiyi sürdürmekmiş
Sırat köprüsünü geçerken, cehennem ateşine ve cadı kazanına düşmemekmiş
**
Emrah Yeşilırmak, yahu Mesarya’yı bırakın Erenköy’e bakın dedi
Yenierenköy’de tüm testler negatif buna da vurgu yapılmasını söyledi
**
Sözde Milliyetçiler, biz Türkoğlu Türküz, diyerek, Rumdan aşı istemezmiş
Güney’den gelecek aşıya ‘Nayır ‘ diyerek başınızın çaresine bakın diyecekmiş
**
Arıklı, Covit 19’u boş verin, esas virüs ülkedeki ihale yolsuzluklarıdır diyor
Kıb-Tek bol kepçe lokantasında, çukur tabakların doldurulduğunu söylüyor
**
Bazıları Yemin etmiş, hortum varken onları kimse para aşkından edemezmiş
Hayatı "HD" kalitesinde yaşarken, çukur tabaklarından vaaz geçiremezmiş
**
Deli değilim, diyor Özgürgün, gelince beni içeri sokmanızı bekleyemem,
Savcı davalar yürürlüktedir dedi, hapishanede hiç mi hiç ömür tüketemem
**
Yahu boş verin benim ile ilgili tartışmadan vazgeçin gelmiyorum diyor
Emekliye çıkması halinde aldığından fazla maaş alacağına vurgu yapıyor
*
Ah be KKTC sana ‘For Ever’ dedik ama bebelerimizi bile borçlu doğurdun,
Babamız Mazbatadan hapisteyken, malı götürenleri havalara uçurdun
**
Bilim adamları, Dinazorlar KKTC hariç bir milyon yıl evvel yaşamış diyor
Fosilleşenlerin ise hala daha, bizim buralarda yaşam sürdüğünü söylüyor
**
Vallahi ne diyeyim, bizim Dino’lar ihale dâhil ne bulursa yutuyormuş
Kimse nedir be yaptığınız demediği için yuttukça tonajları artıyormuş
**
Dinolarımızın çark dönerken, küpleri ve kasaları henüz daha dolmamışmış
Arıklı’ya da, Baba vergisi görümlük, ihaleler ise dünyalığımız diyorlarmış
**
Cenk Özdağ, 37 yılda siyasetçi kılığında bazı Zübükler yarattığımızı ima ediyor
Otlanmaktan usanmadı Zübükler ordusu dürüst siyasetçiler sokağında, diyor
**
Turgay Hilmi’nin, sanat ve kültür elçisi olmasını narsistler hazmedemedi
Miyop ve hipermetrop oldukları için gönüllü kültür ve sanat elçimizi göremedi
**
Turgay hocam, Narsist su birikintisinden yansıyan yüzünü hayranlıkla görmüş
Vay be ben ne kadar güzel insanım diyerek bizimkiler gibi kasılarak süzülmüş
**
Rahmetli babam Narsist ile girme tartışmaya, sinirini ve adabını bozar derdi
Döndüreklerin, kırık plak gibi ayni yerde döndükçe evet efendim dediğini söylerdi.
**
Hep biz kardeşiz fakat aramızda bunu çekemeyen bozguncular var derler
Hele arkanı dönünce, Brütüs’ün, Sezar’a yaptığı gibi hançeri geçiriverirler
**
Nermin Nalbant, sabahları günaydın dın dın diyerek umut vermeye çalışıyor
Gözü gıccaccık ve oğlancıktan başkasını görmeyenleri fark edip göremiyor
**
Erhürman, acemiler mangasına bakıp kahkahalar ile gülmek istiyormuş
Süt dökmüş gibi birerli kolda durduklarına bakınca, öfkeden kuduruyormuş
**
Cemal Özyiğit, kaf dağı olsanız da, Kefene sığacak kadar küçüksünüz dedi
Evet efendimcilerin, sokulacakları tabutta kefenleri ile çürüyeceklerini söyledi
**
Kamu İş TÜK’de işçinin hakları gasp ediliyor diyerek grev kazanını kaldırdı
Serdaroğlu ile Lale, işçinin Kolan sıkmaktan hali kalmadı diyerek kafa salladı
**
Kafamıza dal ile vurdular ses etmedik, ama sıra oduna gelince ıhh diyemezdik dediler
Bizi yönettenlere Hanya ile Konya’nın nerde oluğunu göstermek gerektiğini söylediler
**
Hüseyin Amcaoğlu, modern Evliya Çelebi gibi, yolu Başbakanlığa çıktı
Ayşaba, bakın, İngiliz beyefendisi dediğim Hüseyin ovlucuğuna bu yakıştı,
**
Bengihan, Adaletsizlikleri gören Adalet ablanın kalp krizi geçirdiğini söyledi
Hakkı dayı, Adil amca ve Vicdan abla sinirden yoğun bakıma kaldırıldı dedi
**
Oteller, Mozhart’ın ölüm marşı olarak da nitelendirilen 9. Senfonisi ile yol alıyor
Turist’in yeşil altlı mum ile arandığı ülkede Ataoğlu, patlatacağı turizmden söz ediyor
**
Ömürünü Maliye içerisinde geçiren Amcaoğlu’na Eğitimden sorumlusun dediler
Şaşıran Olgun ile halk, bu 1 Nisan şakasının zamansız olduğunu söylediler.
**
Güzel işlere imza atan Dursun Oğuz, Tarım işini şimdilik boş versinmiş
Bundan böyle Para işine bakarak keyifle cigaracığını tüttürüversinmiş
**
Halk olarak bu süreçte ahlar ve vahlarla her yerde hükümet aradık durduk
Yerli yerinde bakan arayıp Diyojen gibi bulamayınca kafayı usturayla vurdurduk
**
Çok merak ettim, dünyada tepki vermeyen ve susan eşekler topluluğu var mı?
Acaba onlarda Oğlancık veya gıccacık işe girsin diye hayatını karartır mı?
**
Mangal, dışında Memleket meselelerine karşı millet olabildiğince duyarsız
Bazılarımız maalesef dört tambura beş okka, ama yağ çekecek kadar hayasız
**
Neyse halk olarak bindik bir ‘Alamete’ rotasız hep birlikte gidiyoruz felakete
Bilmem bu rotasız kötü gidiş sonrasında o birileri kına yakar mı kaba ete
**
Ülkeye yeteneksizler sayesinde gelen belayı gülerek karşılamamayı öğren
Vallahi bunu bile beceremiyorsak eh artık o noktada bundan sonra dellen
**
Ekonomi sınıfta kalmış kimin umurunda önemli olan koltukta oturmakmış
10 kırık notu olan karne bulununca miyadı doldu denilerek çöpe atılacakmış
**
Televizyon başında Meclisin Teybine boş kaset koydum kafamı dinliyorum
Hep bir ağızdan kavga ederek gazel okumaya başlayıncalar saçlarımı yoluyorum
**
Sayın vekiller, arkadaşlar, iş yapmamanız ayıp değil yeter ki çaktırmayın dedim
Yeter ki, koltuğu kaybederek, Angonciklerin yanına gitmemelerini öğütledim
**
Bakan, vekil bürokrat tüm siyasiler mal varlıklarını Nerden bulduklarını açıklasın
Açıkgözlük yapıp, çocuk, kardeş, ana babanın üstündekilere de bir zahmet bakılısın
**
Minareyi çalanın, kılıfını çoktan hazırladı, minare içine girdi masalına karnımız tok
Okus Pokus ile kılıftan çıkan cukkaların, birilerinin cebe indiğini gözlerimize sok
Bizlere zam kazığı sunanlar afiyetle yiyor, fındık ezmeli dondurmalı ekmek kadayıfı
Bizleri kazıktan koltuğa oturturken, boğazlarında bırakırız yudumladıkları hoşafı
***
GÜNÜN FIKRASI
Tatil bitti
Bir işadamı, oldukça yoğun ve yorucu geçen bir seneden sonra tatile çıkmaya karar verir. Eşi de kendisi gibi meşgul olduğu için birlikte tatil yapacakları bir dönem ayarlamak zor olur.
İspanya kıyılarında bir otel bulur ve bulduğu ilk uçakla oraya gider. Otele yerleşirken bir aylık bir rezervasyon yaptırır. Bir hafta kadar güzelce tatil yaptıktan sonra, bir akşam yemeğinde garson kendisine bir mektup iletir.
Mektubu okuyan işadamı, tatilini geçirdiği otelin yöneticisinin yanına gider. "Ne yazık ki tatil sona erdi..." Yönetici şaşırır ve üzülür. "Ama beyefendi, bir aylık rezervasyon yaptırmıştınız, ne oldu böyle aniden?" İşadamı çaresiz bakışlarla cevap verir: "Evet bir ay kalacağım, ama tatil bitti. Karım işinden izin almayı başarmış ve iki gün sonra burada olacakmış..."
GÜNÜN FOTOSU
GÜNÜN SÖZÜ