KKTC ‘For Ever’ dedik Covit 19 ile hep sarmaş dolaş olduk,
Cavit amcanın (Covit 19) öpmeleri sonrasında sararıp solduk
**
Covit 19 ile öpüşme çağından, evde oturma çağına geçiverdik
Hükümetin abudik, gubidik kararlarına hiçbir anlam veremedik
**
Sokağa çıkmama meselesine, nedense millet olabildiğince duyarsız
Bazıları dört tambura beş okka sokakta volta atacak kadar hayasız
**
Erhürman, memleket yandı, kül oldu efendiler koltuk derdinde dedi
Koltuğun tatlı olduğunu ve kalkma niyetinde olmadıklarını göremedi
**
Ayşegül Baybars, hükümet gecikmese 100’ü görmezdik diyor
İktidarda iktidarsızlık yaşayanların, hadım olduğunu göremiyor
**
Jale Refik Rogers, Covit için evde kalınması gerektiğine vurgu yaptı
Vaktinde kapanmadınız bari rastgele test yapın diyerek nasihat sattı
**
Turgay Deniz, Pazar uygulanması kararı her gün uygulanmalıdır dedi
Herkes dışarıda, kapanmanın maliyetinin 100 milyonu geçtiğini söyledi
**
Bunlara Kanuni’nin Hürrem’ini versen bile imkânız tıkları olmaz
Hürrem, göz süzüp gerdan kırsa bile makamında fasıl yapamaz
**
Başbakan, 5000 aşı yerine 5000 koyun getireceğini söyledi
Ayşaba ben buna ancak kıçım ile katıla katıla gülerim dedi.
**
Vallahi halimize baktıkça ne yalan söyleyeyim gidişat kötü
Valla kollamazsak dütü vallahi olacağız Covit efendinin sütü
**
Özgöçmen geçen hemşirelerin sisteme kazandırılmasını söyledi
hükümet para mafiş, sağlık sonra, ölmeyecek olanlar bizimdir dedi
**
Hekimler Birliği, temaslılar ile hastaları ayni binada tutmayın diyor
Bu işten çok iyi anladığını sananlar ne demek istedi diye bakıyor
**
Prematüre bebeğin yükü büyüktür stresine hiçbir kalp dayanmaz
Yeteneksizler takımı inşallah vatandaşı sinirden yatağa yatırtmaz
**
Pılıyı pırtıyı toplayıp, Afrodit’in fettan adasından toz olup kaçsak mı?
KKTC yerine ıslık çalarak Londra sokaklarında avare dolaşsak mı?
**
Siyasetçiyi sırça köşke oturmuşlar o illa benim koltuk demiş
Koltuksuz yaşayamıyormuş gözleri yine oyları süzermiş
**
Tatar, federasyon tuzakmış kesinlikle düşmeyeceğini söylüyor
Mevlut Çavuşoğlu siz ona bakmayın aha mühür bendedir diyor
**
Vallahi emir büyük yerden geldi şimdi uyulmazsa ayıp olur
Şayet bu emre uyulmazsa büyük abilere ‘Pardon’ nasıl sunulur
**
BM, ABD, AB derken, birde bugünlerde başımıza İngiliz Planı çıktı
Dear Tatar, diye başlayan mektupta İngiliz işaret parmağını çaktı
**
UBP’li Hasipoğlu, CTP’li Şahiner’i daramalı tüfek ile çaptan taradı.
Tatar için haddini bileceksin diyerek, ardı sıra eleştiri oklarını sıraladı
**
Ayrı devlet, egemenlik diyorsun ama anne o çocuktur aldırmayın diyor
Yavrusun yavru kalacaksın ve ananın sözünden çıkmayacaksın deniyor
**
Emir büyük yerdense ‘Dikilitaş’ altında birerli kolda saf tutulurmuş
Abiden gelecek emir sonrasında hazırolda nutuklar savrulurmuş
**
Ciğercinin kedisi olmanın bedeli hep böyle enseye vurularak ödeniyor
Sokak kedisinin ‘Özgürlük Felsefesi’ nedense bizce hiç hatırlanmıyor
**
Biz emir almayız halkın sözcüsüyüz diyerek cakayı bizlere satıyorlar
Ankara’nın yollarını arşınlayıp kaldırım taşlarını bir bir sayıyorlar
**
Şükran çekenler hep anamızı sorarken neden babayı hatırlamıyor
Şükran Ana diyenler el pençe dururken acaba hangi yağı kullanıyor
**
Afroditin fettan adasında damda gezermiş takyanoz vur beline kazmayı
Özelde çalışanların Kolan sıkmaktan hali mi kaldı diyor bizim Ahmet dayı
**
Covit 19 döviz kol kola girince, etiketler biranda, cepleri yakmaya başladı
Bakanlarımız etiketlere bakarken, cek ve caklar ile masalları peşisıra salladı
**
Önüne gelen zam kazığını yontmadan, kıynıksız yağsız hart diye geçirdi
Kazığı yiyen bizler boyun eğerek, sessiz ve sakin ‘auvvv’ bile diyemedi
**
Siyasetçi amcalarımız kredi ve teşvik vererek sizleri esenlendireceğim diyor
Ama sizleri esenlendireceğim derken maaşları kırpmadan nedense duramıyor
>
Etiketlerin önlenemez yükselişi sonrasında cepler kelepçelenip hapsedildi
Cavit amca ve zam furyası ile gelen korku filminin ismine KKTC denildi
**
İktidarda iktidarsızlık yaşayanların hallerine bakıp tepinerek gülesim geliyor
Arkadaşlar Koltuk derdi ile yatıp koltuk rüyası görememekten korkuyor
**
Açık alınla, çıktığımız yolda, 36 yılda çok Zübükler yarattık siyasetçi kılığında
Yalanlar sallamaktan usanmadı Zübükler, dürüst siyasetçiler sokağında,
**
Bıyık burdu, bel büktü, her yeri geldiğinde yağdanlık ve Efendimci oldu
Vatan Millet, nurlu ufuklar edebiyatı ile utanmadı küpünü doldurdu
**
Durun daha bitmedi bu ‘Emir Erleri’ başımıza daha çok çoraplar örecek
Birini ısırırken, onu birden sızlayınca avazları çıktığı kadar bönürecek
**
Seçim zamanı oğlancık ve gıcacık faslından hep nağmeler sunuyoruz
Canımıza ok tıkadılar ama Mozart’ın 9. Senfonisini dinlemekten zevk alıyoruz
**
Ahlar ve vahlarla elimizde Diyojenin feneri hükümeti aradık durduk
Diyojen gibi aradığını bulamayınca kafayı hepten yitirmekten korktuk
**
Sahi dünyada tepki vermeyen ve sustukça sürünen eşek varmı?
Yemin ederken bir ayağı havadakilerle Körü körüne hayatını karartır mı?
**
Seçim Maratonu yakındır acaba ipi günün sonunda kim göğüsleyecek
Zübüklerin mahalleye gönderilmesi sonrasında halk derin bir oh çekecek
***
GÜNÜN FIKRASI
Kaçıracan Akbabayı
Çiftçi tavuklari için yorulmayan bir horoz almaya pazara gider. Pazarcı "İstediğiniz herşeyi bu horoz yapar" diye azgın mı azgın bir horoz satar.
Adam çiftliğe döner, horozu kümese koyar koymaz tüyler uçusur, gıdaklamalar başlar. Çiftçi çok memnundur. Ama horoz çok azgındır, adam endişelenmeye başlar horoz iki günde ölecek diye. Horozu tutmaya çalışır, başaramaz.
Neyse der, eve döner. Ertesi gün bir bakar ki horozun ayaklar havada dil dışarıda yatıyor ve hatta tepesinde bir akbaba uçuşuyor.
Çiftçi kendi kendine "eh işte geberdi" diye söylenir. Horoz bir gözünü hafif açarak çiftçiye yarım ağızla ve kısık sesle homurdanır.
"Git lan git!.. Kaçıracan şimdi akbabayı!.."
GÜNÜN SÖZÜ
GÜNÜN FOTOSU