Anne-babası ve kardeşleri tarafından da dışlanan ve geçen hafta hastaneye kaldırılan iki çocuk annesi Kanaka Durga'nın, dün evine giremeyince bir sığınma evinde kalmaya başladığı belirtiliyor.
39 yaşındaki Kanaka Durga ve 40 yaşındaki Bindu Ammini, Yüksek Mahkeme kararına rağmen adet görme dönemi olarak kabul edilen 10-50 yaş arasındaki kadınların alınmadığı Sabarimala Tapınağı'na birkaç dakikalığına polis korumasında girebilmişti.
Kadınların bu eyleminden sonra tapınağın "kirletildiğini" savunan Hindular polisle çatışırken, aynı gün yaklaşık 5 milyon kadın, kadın-erkek eşitliğine vurgu yapmak için 620 kilometrelik bir insan zinciri oluşturmuştu.
'İşlediği günahlar için nedamet getirmedikçe eve giremez'
Hindustan Times gazetesine göre, birçok Hint gibi tek isim kullanan Kanakadurga ve Bindu Ammini'nin tapınaktan sonra nereye gittikleri bilinmiyordu.
Kocasının ailesinin, "işlediği günahlar için nedamet getirmediği" sürece Kanakadurga'nın eve alınmayacağını söylediği belirtiliyor.
Kardeşi de Kanaka Durga'yla ilişkilerini kestiklerini söyledi.
Ammini ve Kanaka Durga'nın eyleminden sonra tapınağın "kirletildiğini" savunan Hindular polisle çatışmıştı. Tapınağın bulunduğu Kerala eyaletindeki çatışmalarda bir kişi ölmüş 100'den fazla kişi de yaralanmıştı.
Hindistan'da çoğu tapınak regl olmadıkları müddetçe kadınların ziyaretine izin veriyor. Sabarimala ise regl olma yaşındaki tüm kadınların girmesini yasaklayan nadir tapınaklardan.
Bir grup kadın, kadın-erkek eşitliğine aykırı buldukları bu yasağın kaldırılması için Yüksek Mahkeme'ye başvurmuştu. Yüksek Mahkeme Eylül'de yasağı kaldırmış, ancak protestolar nedeniyle hiçbir kadın tapınağa girememişti.
İktidardaki Hindu milliyetçisi Bharatiya Janata Partisi kadınların tapınağa girmesine izin verilmesinin Hindu değerlerine aykırı olduğunu (BJP) söylüyor.
Tapınak krizi, Nisan ve Mayıs aylarında yapılacak milletvekilliği seçimleri öncesinde ana gündem maddelerinden biri oldu.
Karşıtları, Başbakan Narendra Modi'yi BJP'nin en büyük oy tabanını oluşturan Hinduların desteğini kazanabilmek için dinsel açıdan ayrıştırıcı bir siyaset gütmekle suçluyor.