Taşlar yerine otururken Özersay…

Oshan SABIRLI

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin üzerinden tam 6 ay geçti. Bu seçimlerde, yılların siyasetçisi Dr.Derviş Eroğlu ve Ulusal Birlik Partisi (UBP) büyük darbe aldı.  Seçimin bir diğer kaybedeni hiç kuşkusuz Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) oldu. Ancak seçim ipini göğüsleyen Mustafa Akıncı’dan çok, partisiz bir isim olan Kudret Özersay, aldığı şaşırtıcı oy oranı ile kendinden çokça söz ettirdi. Özersay siyasi parti kurmayacağını söylerken, “bu benim ilk seçimimdi, ancak son seçimim olmayacak” ifadesini kullanmıştı hemen seçim ertesinde. Şimdi ülkede siyasette önemli bir dönemeç yaşanıyor. Bir yandan kabinede CTP’nin gençleştirme çalışmalarını görürken, diğer yandan UBP’de İlçe Kongreleri’nde göze çarpan değişim dikkat çekiyor. UBP İlçelerde radikal değişikliği seçti. Partinin daha da gençleştiğini gördük. Kısaca UBP’de taşlar yerine oturmaya başladı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde CTP’nin yanlış stratejileri ve Sibel Siber’e sahip çıkamayışı nedeni ile CTP’de de parçalanmalar göze çarpmış, siyasete inancını kaybetmiş, farklı odakların da gazını alan büyük bir grup Özersay’a “emanet” diye nitelendirilebilecek oylar vermişti. Toplum önünde seçime kadar Eroğlu’nun müzakerecisi olmanın ötesinde geçemeyen bir akademisyen #toparlanıyoruz hareketi ile kendisine ciddi bir mürit ağı da kurmayı başardı. Şimdi Kudret Hoca bu oyları yeniden toparlayabilir mi? Siyaset sahnesinde kendisine yer bulabilir mi? En azından kulağımıza gelen bilgiler bu yönde çalışma yapıldığı ve siyasi parti çalışmaları devam ettiği doğrultusunda. Aslında siyasetten kopan, kendisine siyasette yer bulamayan bir çok kişinin Özersay’ın yeni oluşumunda  bulunduğu da savunuluyor. Kudret Özersay’ın gerçekten haberi var mı bilmiyorum ama “Özersay ile birlikte yeni bir yola yürüdüklerini” belirten çok enteresan isimlerin dedikoduları da geliyor bize… Kudret Özersay’ın kimlerle birlikte bu yolda yürüyeceği, olası bir erken seçimde kimlerin oylarını alabileceği merak konusu oldu. Bir defa Eroğlu’nun küskünlerinin yavaş yavaş güçlendiğini görüyoruz. Bu güçlenme ile hiç kuşkusuz UBP’den dışa kayan oyların yeniden UBP’ye geri dönmek üzere olduğu ortada. CTP’de Mehmet Ali Talat’ın partiye geri dönmesi, hükümetin gücünü de arkasına alması ile toparlanışın sürdüğünü görüyoruz. Serdar Dektaş’ın ve partisinin üzerindeki ölü toprağı ise henüz atılmış değil. Toplumcu Demokrasi Partisi’nde ise gizliden gizliye tazelenme, kurumsallaşma çalışmaları olduğu, hatta örgütlenme anlamında profesyonel destek alındığı haberleri geliyor. İşte böyle bir atmosferde mevcut oylar yeniden gözden geçirilmeli. Kurduydu, kuruyordu, kuracaydı söylemlerinde kan kaybının devam ettiği ve 22 bin 895 kişinin yani toplumun yüzde 21.25’inin verdiği oyların hala orada olup olmadığını ben de merak ediyorum.