Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Ersin Tatar, bu sabah Genç TV’de “Merhaba Yeni Gün” adlı programa katılarak Baykan Gürses Özerdağ’ın güncel konularla ilgili sorularını yanıtladı. UBP Genel Başkanı Tatar, “ artık Kıbrıs’ta bir ortaklık Cumhuriyeti kurulamayacağının ortaya çıktığını, yeni bir siyaset ortaya konulması gerektiğini” belirtti
· Tatar devamla şunları kaydetti:
· “ Güney’de bir Rum Devleti, Kuzey’de bir Türk Devleti olmalıdır. Bu iki Devlet yan yana barış içinde yaşamalı, işbirliği yapmalıdır. Görüşmeler bunun için yapılmalıdır. Barış ancak bu şekilde korunur inancındayım. Kıbrıs Türkü, ortada duran Rum tutumuna güvenemez, geleceğini teslim edemez.
· “ Akıncı’ya meydanı boş bırakmayacağız derken ne demek istediniz” şeklindeki bir soruya karşılık ise Tatar şunları söyledi:
· “ Ben ana muhalefet partisinin lideriyim. Ben görüş ortaya koyarken partime, tabanıma, halkıma bakarım. O taban, o kitle bana Kıbrıs konusu için ‘ Rum oyunları için artık yeter’ diyor. Rum oyalamaları bizi bir yere götürmüyor. Hele hele Crans Montana’da olanlardan sonra Sayın Akıncı’nın hala Guterres Çerçevesi’nde görüşmelere hazır olduğunu söylemesine bizim tabanımızdan büyük tepki var. Bizim insanımız acaba nerelere sürükleneceğiz endişesi içindedir.
· Sayın Akıncı Cumhurbaşkanı’dır ama Meclis by-pass edilmemelidir. Bu Meclis seçileli de daha bir yıl bile olmadı. Orada da bir irade var. Sayın Akıncı, gelişmeleri Meclis’le daha sık paylaşmalıdır. Halk endişelidir. Halk, Türkiye ile ilişkilerde de bir takım sıkıntılar olduğunu görüyor. UBP halkın sesidir. Halkın desteklediği en büyük partidir. Halkın beklentilerini dile getirmeliyiz.
“ HALK HAKSIZLIĞA UĞRADIĞI GÖRÜŞÜNDEDİR”
“ Size göre Halkın beklentilerini Cumhurbaşkanı ne kadar dikkate alıyor “ şeklindeki bir başka soru üzerine de şöyle konuştu.
“ Halkımız çok büyük bir kesimi Kıbrıs meselesinde haksızlığa uğradığını düşünüyor, söylüyor. Rumlar’ın hidrokarbon araştırmalarındaki tutumları ortada. Türkiye ve Sayın Akıncı ‘ durdurun’ diyor ama Rumlar haklarımızı çiğnemeye devam ediyor. Bunlar da gösteriyor ki artık Kıbrıs’ta bir ortaklık Cumhuriyeti olmaz. Oynana oyun, uzatma oyunudur. Ne kadar bu işi uzatırlar ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin olanaklarından tek başlarına yararlanırken bizi de masada tutarlarsa oyununu oynuyorlar. Uzun vadede bizim pes etmemizi ve bizi azınlık durumuna düşürmeyi planlıyorlar. Anastasdiadis bize gevşek federasyon öneriyor ama niyeti nedir? Kıbrıs Cumhuriyeti devam edecek. Burada kendileri karar verecek biz uyacağız ama bize de bir bölgede otonomi verecekler. Bu anlayışla biz neyi konuşacağız, görüşeceğiz? Garantileri de istemiyorlar. AB içinde olacağız ama varılacak anlaşma AB’nin birincil hukuku da olmayacak, yani bizi orada da istedikleri gibi yutacaklar…Bu olamaz.”
UBP Genel Başkanı Tatar bir başka soru üzerine de hükümetin Kıbrıs konusunda ortak bir tutumu olmamasını eleştirdi.
Tatar şöyle konuştu:
“ Hükümetin Kıbrıs politikasında da bir uyumsuzluk ve sıkıntı vardır. Sayın Kudret Özersay’ın Dışişleri Bakanı olarak farklı bir duruşu vardır. Sayın Akıncı başka bir noktadadır. Hükümetin farklı partilerinin farklı Kıbrıs konusu yaklaşımları vardır. Kıbrıs konusu ise çok önemli bir aşamadadır. Bir hükümetin eğer Kıbrıs konusunda ortak bir duruşu yoksa o hükümet ne kadar sağlıklıdır, memlekete faydalıdır. Bana göre böyle hükümet olmaz. Kıbrıs konusunda ortak bir politika izleyemeyen hükümet, hükümet olamaz.
“ HALK BİZİ HÜKÜMETTE İSTİYOR”
Ersin Tatar bir soruyu yanıtlarken de “halkın UBP’yi hükümette görmek istediğini” vurguladı ve şöyle dedi:
Hükümetle ilgili kimse ile görüşmemiz yok. Bütçeye hazırlanıyoruz. Komitelerimizi yaşama geçireceğiz. İktidara gelir gelmez yapacaklarımızı hazırlayacağız. UBP’yi hükümette görmek isteyen halktır. Yolda, sokakta bu hükümetten memnuniyetsizlik vardır. İnsanlar bizi gördüğü zaman ‘ ne zaman hükümete geleceksiniz. Bunlar artık gitsin’ demektedir. Günü gelirse ve hükümet giderse yetkili organlarımız ne derse onu yapacağız.
“ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ PROTOKOLÜ OLMADAN BÜTÇE OLMAZ”
UBP Genel Başkanı, programda bir başka soruyu yanıtlarken de , “ hükümetin Türkiye ile ekonomik ve mali protokol imzalamadan bütçe hazırlamasının yanlış olduğunu” belirtti.
Ersin Tatar konuyu şöyle açıkladı:
“Bütçede muazzam bir açık var. 2016-2018 protokolü iyi yönetilemedi. Oradaki reformlar için öngörülen kaynaklar KKTC’ye aktarılamadı. Türkiye ile imzalanması gereken 2019-2022 Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolü daha ortada yok. Böyle bir şey olamaz. O protokoller imzalanmada bütçe nasıl olur? O protokollerde kaynaklar, yatırımlar belli olmalı ki bütçe doğru şekillensin. Başbakan biz hazırız diyor ama karşı taraftan bir şey yok. Teknik heyetler çalışmalarını tamamladı mı? Bana gelen bilgilere göre tamamlamadı. Dolayısıyla hükümetin bu bütçesi tamam değildir.”
·“ EMİRNAME OLMAZ. İMAR PLANINA VARIZ”
Tatar, “ UBP’nin neden emirname ile ilgili görüş vermediğini” ise şöyle açıkladı:
“ Bu gibi olaylarda birkaç günde, alel- acele görüş vermek olmaz. Hükümet zamanında bizlerden görüş alma yoluna gitmeliydi. Düşününüz ki, Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nden bile görüş almadılar. Ancak bizim Komitemiz konu üzerinde çalışıyor. Ama biz emirname olayına karşıyız. Geçen gün de belirttim; Siz ekonomide belirsizlik, şüphe yaratırsanız iş insanlarını batırırsınız. Artık Emirname Dönemi bitti. Yaparsınız gerekli çalışmaları, alırsınız ilgili tüm çevrelerin görüşlerini ve İmar Yasası’nı Meclis’e getirirsiniz. Hükümet bunu yapmadı, şimdi çıkış yolu arıyor. 1 yıllık olacak diyorlar. Bir yıl da kısa süre değildir. Bir yıl süreceğine, uzamayacağına da kimse güvenmiyor. Dolayısıyla toplumun, ilgili herkesin görüşü alınarak bir İmar Planı esastır. Tabii ki çevre de korunacak ama, insanımızı da mağdur etmeyelim, batırmayalım. Kaldı ki, hükümet içinde de bu konuda görüş birliği olmadığı yönünde haberler var. Mesela Turizm Bakanı Sayın Fikri Ataoğlu bu Emirname’ye karşıdır. Sayın Serdar Denktaş’ın da konuşmalarından karşı olduğu ortaya çıkıyor. Başbakan, Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı dışında bu Emirname’yi savunan pek yok.