Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Ersin Tatar, UBP’nin özlediği ve beklediği yönetim anlayışı ile çalışmalarını yürüteceğini söyledi.
Tabanla, üyeleri, teşkilatları, örgütleri ve ilçelerle direk temasta olabilecekleri yetkili kurulların daha sık ve sağlıklı şekilde çalıştırılması ile gerçek anlamda çok canlı bir UBP yaratacaklarını vurgulayan Tatar, “Zaten bu görülecektir, bu makama gelmiş bir kişi olarak mutluyum ve özgüvenim de tamdır. UBP’ye hak ettiği duruşu, pozisyonu, güveni kazandıracağım” dedi.
Tatar, UBP’nin iktidarda olması beklentisi oluşursa, bütün bunların partinin yetkili organlarını tarafından tartışılacağını şu anda ise erken seçim düşüncesinin kendisini biraz ürküttüğünü söyledi.
Ersin Tatar, “Ben bir ekonomist, maliyeci olarak işin para boyutuna bakarım. Çok masraflı ve çok zaman kaybı olacak bir iş. Bu ülkenin çok fazla zaman kaybetme lüksü yok. Bunu partinin yetkili organları tartışacaktır ama benim şahsi düşüncem, şu anda bir erken seçim ortamı oluşmamıştır” dedi.
UBP’nin Kıbrıs sorunu konusundaki duruşunun da her zaman net olduğunu vurgulayan Tatar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kendi devlet çatısı altında, belki Avrupa Birliği içinde iki ayrı devlet çatısı altında, mutlaka ve mutlaka kuzeydeki yapının mutlak suretle hem nüfusta, hem mülkte sarih çoğunluğunun Türklerde olması kaydıyla bir anlaşma noktasına gelebileceği düşüncesini aktardı.
UBP Divanı’nın dün başkanlığını ilan ettiği Ersin Tatar, TAK muhabirinin sorularını yanıtladı.
Tatar, önceki gün Hüseyin Özgürgün’ün çekildiğini açıklaması ardından UBP divanın dün kendisini Genel Başkan ilan ettiğini belirterek, cumartesi günü parti meclisi adaylarının seçimine gidileceğini pazar günü ise durumun netleşeceğini kaydetti.
Kurultay sürecini değerlendiren Ersin Tatar, kendisinin uzun zamandır bu işlerin içinde olduğunu ve parti tabanıyla çok iyi ilişkileri olduğunu belirterek, bu aşamada, bu üyelik sisteminde başkanlığı kazanacağını bilerek adaylığını koyduğunu söyledi.
CUMARTESİ PARTİ MECLİSİ ADAYLARININ SAYIMINA BAŞLANACAK
Ersin Tatar, şöyle devam etti:
“Bu işin ilk turdan bitebileceğini biliyordum. Dolayısıyla beni destekleyen ve desteklemeyenlere yürekten teşekkür ederim. Günün sonunda UBP kazanmıştır. Ulusal Birlik Partisi 43. yaşında ülkemizin en köklü, en teşkilatlı, en örgütlü partisi böyle bir kurultayda, gerçek UBP iradesinin ortaya çıkması için bu sınavı başarı ile vermiştir. Bu da beni çok mutlu etmiştir. Tabi ki Hüseyin Özgürgün’e de teşekkür etmek isterim. İkinci tur biraz daha keskin geçebilirdi. Kendisinin de başkanlığı bana devrederken ifade ettiği gibi, yüzde 28’lik bir oy oranında genel başkanlığa devam etmesi doğru değildi. Dolayısıyla ikinci tur olmadı. Dün divan oturup konuyu değerlendirdi ve Hüseyin Özgürgün çekildiği için beni Genel Başkan olarak ilan etti. Cumartesi günü parti meclisi adaylarımızın sayımına geçilecektir. Pazar gününe kadar çünkü çok yoğun bir sayım olacaktır. Bizim sistemimizde ülke genelindeki genel seçim siteminde de olduğu gibi, her bölge her bölgeye oy verebilir. Dolayısıyla her aday için 6 bölgenin de oyları olabilecektir.”
Uzun bir sayım olacağını ancak Pazar günü parti meclisine kimlerin seçildiğinin ortaya çıkabileceğine işaret eden Tatar, parti yetkili kurullarının oluşması için, merkez yönetim kurulu ve genel sekreter ve yardımcılarının da seçilerek belirlenmesi gerektiğini söyledi.
UBP’nin yetkili organlarının tümüyle hayata geçmesiyle yeni bir sayfayla, parti genel başkanı olarak çalışmalara başlanacağını ifade eden Tatar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Önümüzdeki dönemde parti teşkilatlarının daha da yerleşebilmesi için, partideki birlik beraberlik ve bütünlüğün her bölgeyle yapılacak temaslar ve UBP’de var olan dinamizmi daha da ileriye götürmek için gece gündüz çalışmaya gönül vermiş insanlarız.”
“UBP’NİN ÖZLEDİĞİ VE BEKLEDİĞİ YÖNETİM ANLAYIŞIYLA ÇALIŞMALARIMI YÜRÜTECEĞİM”
UBP’nin özlediği ve beklediği yönetim anlayışı ile çalışmalarını yürüteceğine dikkat çeken Ersin Tatar, “Tabanla, üyelerimiz, teşkilatlarımız, örgütlerimiz ve ilçelerimize direk temasta olabileceğimiz, yetkili kurulların daha sık ve sağlıklı şekilde çalıştırılması ile gerçek anlamda çok canlı bir UBP yaratacağız. Zaten bu görülecektir. Bu makama gelmiş bir kişi olarak mutluyum ve özgüvenim de tamdır. Çünkü gerçekten uzun yıllardır, her noktada çalışmalarımla gerek halkla ilişkiler, gerek medya, gerek örgütler, gerek teşkilatlar ve halkla olan diyalogumla UBP’ye hak ettiği duruşu, pozisyonu, güveni kazandıracağım” dedi.
UBP’nin KKTC’nin kurucu partisi olduğunu vurgulayan Tatar, bu halkın KKTC ve devlete inandığını, onu yönetecek partiye de güvenmek durumunda olduğunu belirtti.
Tatar, “Benim başkanlığımda umuyorum ki, o güvenilirliğimiz de gerçekten yerini bulacaktır. Halkın en fazla önemsediği konu güvenilirliktir. O noktada da benim bir duruşum vardır” şeklinde konuştu.
Hem halkçı kişiliği, hem de iktisatçı, maliyeci, eski Maliye Bakanlığı yaptığı dönemde yaptığı olumlu işlerin bunun bir göstergesi olduğunu belirten Tatar, Türkiye ile ilişkilere değinerek, UBP’nin yeni dönemi için düşüncelerini aktardı.
“TÜRKİYE BİZİM ANAVATANIMIZDIR. EKONOMİMİZİN KALKINMASI İÇİN YEGANE DESTEKÇİMİZDİR”
Ersin Tatar, “Türkiye ile ilişkiler her zaman iyi oldu, bundan sonra da iyi olacak. Türkiye Cumhuriyeti bizim anavatanımızdır. Buranın ekonomisinin kalkınması için yegane destekçisidir. Onun için ilişkilerimiz en üst mertebeye çıkartılacaktır” dedi.
Tatar, yeni dönemde partide özlenen bir takım beklentilerin yerine getirileceğine işaret ederek, parti üyelik sisteminde de bir takım düzenlemeler yapılamasının şart olduğunu kaydetti.
Partinin 12 bin üyesi bulunduğunu ve bu rakama ulaşmanın hiç de kolay olmadığını söyleyen Tatar, partiye bir takım yeni üyelikler yapıldığını, bunların yeniden gözden geçirileceğini vurguladı.
Kurultaya 12 bin üyeden 7 bin kişi gelmişse, buna bir bakmak gerektiğini ifade eden Tatar, “Bu 5 bin kişi nerededir buna bir bakmak lazım” dedi.
Kök UBP’li diye anılan partililerin, parti üyeliğine gerçekten kaydedilmemiş olduğuna işaret eden Tatar, onların da tekrar kaydedilmesi gerektiğini, dengelere bölge bölge, ilçe ilçe, örgüt örgüt bakılması gerektiğini vurguladı.
Her bölgenin kendine göre bir potansiyeli olduğuna dikkat çeken Tatar, bu üyelik sistemine o potansiyelin yansıtılması gerektiğini belirtti.
UBP’de bir tüzük değişikliğine de gidilebileceğine değinen Tatar, Lefke’nin ilçe olması ve bir takım başka sıkıntılar nedeniyle tüzük değişikliğine gidilebileceğini aktardı.
Parti içinde yapılacak çalışmalara da değinen UBP Genel Başkanı Tatar, UBP’nin ülkenin en köklü, en teşkilatlı, en örgütlü partisi olduğunu, önemli olanın bu teşkilatları iyi çalıştırmak olduğunu kaydetti.
Bunun için de tabanda bir özlem olduğunu, “taban ve tavan” arasındaki kopukluklar, eksiklikler bulunduğunu belirten Tatar, “Benim dönemimde halkımızın ve tabanımızın inandığı gibi, milletvekilleri, taban, tavan arasındaki iletişim, diyalog daha sağlıklı bir şekilde olacaktır” dedi.
Siyasetin her gün geliştiğini, her gün canlı olması gerektiğini belirten Tatar, yetkili organların çalıştırılması ile birlikte partide daha canı bir duruş daha güvenilir bir ortam yaratılacağını, bunun haliyle taban veya tabanın daha fazla samimiyetle kucaklaşacağı bir ortam yaratılmaya çalışılacağını kaydetti.
YENİ BİR SEÇİM OLUP OLMAYACAĞINA, PARTİNİN YETKİLİ ORGANLARI KARAR VERECEK
Yeni bir seçim düşünülüp düşünülmediği konusunda ise Tatar şöyle konuştu:
“Buna partinin yetkili organları karar verecek. Biz daha yeni seçildik, yetkili organlar oluştuktan sonra mutlaka bunlar enine boyuna değerlendirilecek. Ülkenin durumuna bakmak lazım, hükümetin durumuna bakmak lazım. Biz şu anda ana muhalefet partisi olarak, muhalefetin dozunu arttırmak durumundayız. Bunun için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Şu anda bütçe gündemimizde, bütçe görüşmeleri içinde herkesin düşüncesini ve eleştirisini yapacak. Önemli olan ülkenin menfaati neyse onu yapmaktır. Eğer, gerçekten UBP’nin iktidarda olması beklentisi oluşursa, ki o beklenti oluşmaya başlamıştır, bütün bunları partinin yetkili organları tartışacak.”
“ERKEN SEÇİM DÜŞÜNCESİ BİRAZ ÜRKÜTÜCÜ. ÇOK MASRAFLI VE ZAMAN KAYBI OLACAK BİR İŞ”
Şu an erken seçim düşüncesinin kendisini biraz ürküttüğünü vurgulayan Ersin Tatar, “Ben bir ekonomist, maliyeci olarak işin para boyutuna bakarım. Çok masraflı ve çok zaman kaybı olacak bir iş. Bu ülkenin çok fazla zaman kaybetme lüksü yok. Bunu partinin yetkili organları tartışacaktır ama benim şahsi düşüncem, şu anda bir erken seçim ortamı oluşmamıştır” dedi.
UBP’nin Meclis’teki tutumuna da değinen UBP Genel Başkanı Ersin Tatar, şu andaki tüzüğe ve teamüllere göre hükümetin nisabı sağlamak zorunda olduğunu, ama eğer gerçekten bir hastalık durumu varsa o zaman yardımcı olabileceklerini kaydetti.
Tatar, ciddiyetsizlikten dolayı veya hükümeti destekleyen partilerin 26-27’yi bulamamasından kaynaklanan bir sorun varsa onun o zaman hükümetin sorunu olduğuna işaret ederek şöyle konuştu:
“O zaman onlara biz katkı koyarız diye bir anlayış bu ülkenin siyasetinde şu ana kadar yoktur.
Geçmişte kimse bize de yardımcı olmamıştır ve bu ülkenin siyasi anlayışı bu şekilde devam ediyor. 4 tane zorlama, küçük küçük partiden bu hükümeti kurduysan, bu nisabı sağlamak zorundasın. Bunları parti içinde değerlendiriyoruz ve değerlendirmeye de devam edeceğiz.”
ÜLKEDE EKONOMİK REFAHIN ARTMASI ZORUNLU
Ülke ekonomisinin durumuna ve UBP‘nin bu konudaki vizyonuna da değinen UBP Genel Başkanı Ersin Tatar, ülkede ekonomik refahın artmasının zorunlu olduğunu vurguladı.
Şu anda bir ekonomik krizden geçildiğini, dövizde biraz gerileme olduğunu, belki hayat pahalılığında biraz olsun düşme olabileceğini ifade eden Tatar konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ancak ekonomik hayat devam ediyor. Çeşitli sektörler var. Başta yüksek öğrenim, turizm, hizmetler, sanayi, inşaat, tarım devam ediyor. Her türlüsüyle bütün bunları çalışacak ekiplerimiz, komitelerimiz mevcut olacak. UBP’nin iktidar olması durumunda geniş kadrolarıyla, tecrübeli ve eski bürokratlarıyla, devlet içindeki çalışan insanlarıyla birlikte en hazır vaziyette olan parti olduğunu belirtmek isterim.”
“KADROLARIMIZIN HEPSİ TECRÜBELİ”
Ekonomi konusunda mutlaka bir vizyon olması gerektiğini, ekonomik dar boğazdan çıkmanın bir-iki günlük işler olmadığını söyleyen Tatar, Başbakan Tufan Erhürman’ın ‘tünelin ucunda ışık görmediğini’, Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın da, ‘bu durumun daha kötüsü olacağını’ söylediğine işaret ederek, bu anlayışla ülke ekonomisinin gelişemeyeceğini vurguladı.
İktidar olmaları halinde, Türkiye ile ilişkileri ve ekonomik vizyonuyla bütün sektörlerde bir hareketlilik olacağını ifade eden Tatar, kadrolarının hepsinin tecrübeli olduğunu ve iktidara hazırlıklarının devam ettiğini vurguladı.
Tatar, iktidar için şu an net bir zaman söylemenin mümkün olmadığını ifade ederek, “Refahın artması için çok çalışmak, çok üretmek ve bunların çeşitli bakanlıklarla koordine edilmesi gerekiyor” dedi.
Hükümette bunu göremediğine işaret eden Ersin Tatar, “Ekonomiye daha fazla yön verecek bir takım sağlıklı kararların verilmesi bir umut olarak ekonomiye can verecek ve o noktada bir takım tetiklemeler olacak. Bütün bunların altyapısı bizde bulunuyor” şeklinde konuştu.
“BÜYÜMENİN KALICI OLMASI İÇİN ÇALIŞACAĞIZ”
Türkiye’den su temin projesi, kabloyla elektrik getirilmesi, yenilenebilir enerji, sanayi bölgeleri ve turizm gibi büyük projelerde UBP’nin imzasının bulunduğuna işaret eden Tatar, büyümenin kalıcı olması için çalışacaklarını belirtti.
“Doğru hizmetleri vereceğimiz bir kapasiteye sahibiz” diyen Tatar, UBP’nin siyaseten duruşu ve ekonomiye bakışının Türkiye ile ilişkileri, alttaki kadroları, detaydaki hakimiyetiyle ekonomiye olumlu yönde ciddi hizmet ve yön verebilecek durumda olduğunu kaydetti.
“TÜRKİYE’NİN ETKİN VE FİİLİ GARANTÖRLÜĞÜNDEN VAZGEÇİLEMEZ”
UBP’nin Kıbrıs sorunu konusundaki duruşunun da her zaman net olduğunu vurgulayan Tatar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kendi devlet çatısı altında, belki Avrupa Birliği içinde iki ayrı devlet çatısı altında, mutlaka ve mutlaka kuzeydeki yapının mutlak suretle hem nüfusta, hem mülkte sarih çoğunluğunun Türklerde olması kaydıyla bir anlaşma noktasına gelebiliriz” dedi.
UBP’nin görüşünün bu yönde olduğuna vurgu yapan UBP Genel Başkanı Ersin Tatar, UBP’nin kurultay kararlarının da o yönde olduğuna işaret etti.
Tatar konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Şimdi Rum tarafında gevşek federasyondan söz ediliyor. Biz zaten bunu başından beri söylüyoruz, ama onun da detayında çok sıkıntı olabilir. UBP hiçbir zaman Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünden vazgeçmez. Çok dikkatli olunması gerektiğini söylüyoruz. Ucu açık hiçbir zaman bir neticeye gitmeyecek bir anlaşma sürecine karşıyız. Daha başka tavizlerin verilmesine de karşıyız. Rum tarafı bize ne taviz verdi, hiçbir taviz yok, göremezsiniz. Annan Planı’nda Türkiye’nin etkin fiili garantörlüğü tartışması yoktur. Annan Planı çerçevesinde Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü devam ederdi. Şimdi şu kadar sene sonra biz evet, Rum tarafı hayır demesine rağmen, Guteress belgesi çıktı. Guteress belgesindeki en büyük sıkıntı, güvenlik mekanizmasının Avrupa Birliği’ne devredilmeye çalışılmasıdır.”
Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün artık modasının geçtiği ve AB içinde üçüncü bir ülkenin garantörlüğünün olamayacağı bilgisinin yanlış olduğuna işaret eden Ersin Tatar, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kıbrıs Cumhuriyeti AB’ye girerken Anayasa’sı da birincil hukuk bakımından AB’nin bütün organlarından geçerken ekindeki garantörlük sistemi de onay bulmuştur. Dolayısıyla Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü AB’nin birincil hukuku içindedir. Bu bilgiyi bize veren Alman Büyükelçisidir. Meclis tutanaklarında bunu bizzat ben tespit ettim. Alman büyükelçisinin Sibel Siber’i ziyaretinde yaptığı tespittir bu. Bu bakımdan bu konuda çok dikkatli olunması gerek.”