Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa milletvekili, UBP Genel Başkan adayı Ersin Tatar, “ Kıbrıs Türkü’nün bugünkü kalkınma hızı, yatırımlar, bütçe disiplini, kamu düzeni, hükümet programı ile istenen refah seviyesine ulaşmasının mümkün olmadığını” belirtti.
Ersin Tatar, “ Anavatan Türkiye ile bir an önce imzalanması gereken 2016-2018 dönemi Ekonomik İşbirliği Protokolü’nün sektörlerin önünün açılması, yüksek kalkınma hızının yakalanması için büyük önem taşıdığını ancak henüz ortada protokolle ilgili ciddi bir çalışma bulunmadığını” ifade ederek “hükümeti derhal görevini yapmaya davet etti.”
Tatar, açıklamasında şunları kaydetti:
” Son aylarda dövizin beklenmedik şekildeki yükselişi halkımızın alım gücünü oldukça düşürmüş, insanlarımızın refah seviyesini 2008 yılının da gerisine götürmüştür.
Yani ihtiyacımız ileri gitmek, istihdam ve refah sorunumuzu aşmakken olduğumuz noktadan da geri gittik.
Böylesi bir durumda hükümetlerin ivedi görevi, herşeyi bir yana bırakıp bu sorunu aşmak için gece gündüz çalışmak olmalıdır.
KKTC olarak bu yönde çalışırken birinci çalacağımız kapı ise doğal olarak Anavatanımız Türkiye’dir. Hükümetimiz 2016-2018 KKTC-Türkiye Ekonomik İşbirliği Protokolü’nün imzalanması zamanının geldiğini de değerlendirerek, tüm ilgili kesimlerin görüşlerini alarak, kendi uzmanlarını titiz bir çalışma içine sokarak planını, programını ortaya koymalıdır.
Ancak bugüne kadar aldığım bilgiler göstermektedir ki söz konusu protokol için henüz ortada elle tutulur, bizlerin ve ilgililerin bilgisine sunulan bir çalışma yoktur.
Bırakınız , CTP milletvekili Sayın Birikim Özgür’ün muhataplarımızla alay ettik dediği 2013-2015 ekonomik programın uygulanmamış olmasını yeni bir program ve protokol için henüz gereken çalışmaların bugüne dek tamamlanmamış olması CTP-DPUG ve şu anda görevde olan UBP-CTP hükümetleri için kabul edilemez hatalardır.
Belli ki bu noktada bir irade eksikliği , hükümet zafiyeti söz konusudur.
Şurası bilinmelidir ki, Kıbrıs Türkü’nün bugünkü kalkınma hızı, yatırımlar, bütçe disiplini, kamu düzeni, hükümet programı ile istenen refah seyiyesine ulaşmasn mümkün değildir.
Eğer bu Ada’da özgür ve egemen olarak yaşamak, Rumlar’la bizi perişan etmeyecek bir antlaşma yapmak istiyorsak ekonomik olarak güçlü olmak zorundayız.
Bunun için ise Anavatan Türkiye ile bir an önce imzalanması gereken 2016-2018 dönemi Ekonomik İşbirliği Protokolü’nün en iyi şekilde hazırlanması şarttır.
Hükümet ve koalisyonu oluşturan partiler bir an kendi içlerindeki tartışmaları sonlandırmalı, ilgili tüm sektörlerin görüşleri alınmalı, üniversitelerimizdeki uzmanlardan yararlanılmalı, kendi bürokratlarmızın birikimleri devreye sokmalı ve Anavatan Türkiye ile doğru hazırlanmış bir program taslağı ile masaya oturulmalıdır.
Halkımız hikaye dinlemekten, yap-boz oyunu oynanmasından, kısır çekişmelerden, çağdaş gelişmelere bakılarak, takım halinde çalışılarak değil şahsi kapasitelerle yanlış kararlar verilmesinden bıkıp usanmıştır.
Halkımız dövizin yükselişi başta olmak üzere, istihdam sorununa, yaşam seviyesinin geriye gitmesine çare üretilmesini beklemektedir.”