Halkla bir araya gelen ve son gelişmelere ilişkin bilgi veren Başbakan Tatar, Cumhurbaşkanlığının; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin en kıdemli, en yüksek makamı ve dünyaya açılan penceresi olduğunu söyledi.
Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelere işaret ederken, KKTC’nin bölgedeki öneminin daha da arttığını anımsatan Tatar, bu aşamada da partisinin gerçek ideolojisinin Cumhurbaşkanlığı makamına taşınması gerektiğini belirtti.
Tatar, hükümet çalışmaları içerisinde de ellerinden geleni en iyi şekilde yaptıklarını ifade ederek, “aldığımız tedbirlerle ekonomimizi ve maliyemizi kendi ayaklarımız üzerinde durabileceği bir noktaya taşıyabilmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne inanan kişiler olarak bu topraklarda onurlu bir şekilde yaşayabilmek için gece gündüz demeden çalıştıklarını vurguladı.
Federal bir temelde çözüm sürecinin zaman kaybı olduğunu söyleyen Tatar, “Çünkü son 50 yıldır görüşülen ve konuşulan federasyon temelinde bir çözüm modeli hiçbir zaman Kıbrıs Türk halkının kabul edeceği bir çözüm şekli değildir” dedi.
Siyasi eşitlik değil egemen eşitlik temelinde, KKTC’nin çatısı altında ve Kıbrıs Türkünün kendi geleceğini tayin etmesi hakkının kimseye teslim edilmeyeceğini vurgulayan Tatar, “Bu saatten sonra biz Türkiye’mizin etkin ve fiili garantörlüğünden asla vazgeçmeyiz. Bizler için şerefli bir çözüm haysiyetli bir çözüm güvenli bir gelecek için bir çözüm mutlaka ve mutlaka yan yana yaşayabilen iki devlettir. Ama kuzeydeki devlet Kıbrıs Türk halkının olacaktır” dedi.
Tatar, Ulusal Birlik Partisi’nin seçime giderken verdiği mesajın “bizim kabul edebileceğimiz bir anlaşma şekli yan yana yaşayabilir iki devlettir” şeklinde olduğunu vurguladı.
Tatar, birlik ve beraberliği korumanın önemine de işaret etti.
Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon zenginliklerinin daha da gündeme geldiği bu coğrafyada Türkiye’nin de gücü ile uluslararası hukuk temelinde yaptığı anlaşmalar ile artık bambaşka bir Kıbrıs’ta yaşanıldığını kaydeden Tatar, “bu devleti yaşatmak yüceltmek ulusal menfaatlerimiz için Türkiye’miz için Türk millet için geleceğimiz için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurguluyorum” dedi.