Eğitim Bakanı Kemal Dürüst'e devir işleminden haberdar olup olmadığını soran Özyiğit, Özel Okullar, Dershaneler ve Kurs Yerleri Tüzüğü gereği, Eğitim Bakanlığı'nın devir işleminden bilgilendirilmesi gerektiğini, bilgilendirme olmaması halinde de, öğretime başlama izninin iptali ve geçici olarak kapatmanın yapılabileceğini açıkladı.
DAÜ'nün demokratik, özerk, şeffaf ve hesap verebilir bir devlet üniversitesi haline gelmesi gerektiğini, bunun için de Meclis Komitesi’nde görüşülmekte olan DAÜ ile ilgili Yasa Tasarısı’nın çok önemli olduğunu belirten Özyiğit, DAÜ'yü siyasilerin çiftliği olmaktan kurtarırken, belirli zümrelerin çiftliği haline getirecek yapıları oluşturmamak için de dikkatli olunması gerektiği uyarısında bulundu.
DAÜ’de inşası devam etmekte olan yurtlarla ilgili izinden onaya kadar sorunlar yaşandığını belirten Özyiğit, “DAÜ Kampüs Master Planı ve gelecek planlamasının olmadığı bir yerde, bu tür kararların ve icraatların olması doğru değildir” dedi.
Genel Başkanı Cemal Özyiğit, Merkez Yönetim Kurulu üyeleri Ayşe Öztabay, Ercan Hoşkara ile Mağusa İlçe Başkanı Mustafa Emiroğluları'ndan oluşan TDP heyeti, DAÜ Rektör Vekili Necdet Osam, Vakıf Yöneticiler Kurulu (VYK) Başkanı Mehmet Bayram ile DAÜ’de yetkili DAÜ Sen ve DAÜ Bir Sen Başkan ve yetkililerini ziyaret ederek, Üniversite ile ilgili bilgi aldı, sorunları dinledi, görüş ve düşüncelerini aktardı.
"Rektör Vekili ile VYK Başkanı gelişmelerden rahatsız"
DAİ ile DAK'ın Doğa Okulları tarafından hisse devri yapmak suretiyle Nişantaşı Üniversitesine devredildiğini belirten Özyiğit, DAÜ Rektör Vekilinin devir işlemlerini doğru bulmadığını, VYK Başkanı'nın da yaşanan gelişmelerden rahatsızlık duyduğunu kendilerine aktardığını belirtti.
Kıbrıs'ta Üniversite açma çabasında olan bir başka Üniversite'nin, DAÜ içerisine girmesinin ciddi bir endişe kaynağı olduğunu belirten Özyiğit, DAÜ Rektör Vekili Osam ile VYK Başkanı Bayram'ın DAÜ'nün DAK ile DAİ'yi yönetebilme imkan ve deneyimine sahip olduğunu vurgulamalarının kendileri açısından önemli olduğunu belirtti.
DAİ ile DAK'ın Doğa Okullarına devri konusunda TDP olarak zamanında yaptıkları tespit ve uyarıların doğru çıktığını, iddia edildiği gibi eğitim kalitesinin artırılmadığının görüldüğünü belirten Özyiğit, gelinen aşamada, Meclis Araştırma Komitesinde de usulsüzlüğü tespit edilen uygulamanın, Doğa Okulları ile yapılan ve bu yıldan itibaren fesh edilebilecek olan sözleşmenin en kısa sürede fesh edilmesi gerektiğini ifade etti.
"Yağmurdan kaçarken doluya tutulmayalım"
Özyiğit, DAÜ'nün demokratik, özerk, şeffaf ve hesap verebilir bir devlet üniversitesi haline gelmesi gerektiğini, meclis komitesinde görüşülmekte olan yasa tasarısının belirleyici olacağını kaydetti ve önemli olanın yasanın doğru bir içerikle geçmesi olduğunu söyledi.
Üniversiteyi siyasilerin elinden kurtarayım derken, belirli zümrelerin eline geçmesine olanak sağlamamak gerektiğini belirten Özyiğit, "Görüşülmekte olan yasa tasarısının içeriğinde bu var, yağmurdan kaçarken, doluya yakalanmayalım, bu konuda çok dikkatli olunmalı" diye konuştu. Özyiğit, bilim yuvası olması gereken DAÜ'nün öğrenci yetiştirmenin yanısıra, ülkenin amiral gemisi rolünde olarak, ekonomik, sosyal, çevresel ve siyasal alanda da yön gösterici olması gerektiğini kaydetti.
“Kampüs Master Planı...”
DAÜ’de büyük bir rant olduğunu, yaşanan tartışmalar ile sorunların büyük bölümünün de bunun üzerinden şekillendiğine dikkat çeken Özyiğit, özellikle yurtlar konusunda ciddi iddiaların olduğunu belirtti. Yurtlar ve AVM konusunda geçmiş VYK tarafından alınan kararlardan hem rektör vekili, hem de şimdiki VYK Başkanı'nın şikayetçi olduğunu ifade eden Özyiğit, DAÜ'ye eğitim-öğretim amaçlı olarak verilen arazilerin, planlama çerçevesinde amacına uygun olarak kullanılması gerektiğini söyledi.
Geçmişte yurt ve inşaat izinleri konusunda onayların ortak akılla değil, belirli odaklar tarafından alındığını anımsatan Özyiğit, “Geçmişten gelen yanlışlar devam ettirilmemeli, DAÜ’de yatırım yapılırken, özellikle bölgedeki esnaf ile küçük ve orta boy işletmeler göz ardı edilmemeli, gelecekleri tıkanmamalıdır" diye konuştu.
Özyiğit şunları kaydetti: “Gelişme planlı olmalı. Şehircilik, Belediye ve tüm paydaşların ortak aklı ile DAÜ Kampüs Master Planı hazırlanmalıdır. Gelecek planlamasının olmadığı bir yerde, bu tür kararların ve icraatların olması doğru değildir. Kimse, keyfi olarak 'ben buraya yurt yapıyorum" diyememeli. DAÜ doğru rotada gitmeli, kendi içinde de doğru organize edilmeli ve planlama açısından da ülkeye örnek olmalıdır."
"Taşeronluk suistimal ediliyor"
Genel Başkanı Özyiğit, DAÜ’de taşeronluk sisteminin amacından saptırıldığını ve bu konuda çok ciddi sorunların yaşandığını kaydetti.
Rektör Vekili Necdet Osam'ın da Taşeronluk konusunda kendileri ile benzer görüşte olduğunu söyleyen Özyiğit, çalışanlara büyük zarar veren ve kemikleşen bu sorunu aşacak acil ve radikal önlemler almanın zorunlu olduğunu kaydetti. Özyiğit, "Aynı görevi yapan kişilerin tıpkı Göç Yasasında olduğu gibi farklı maaş alması ve aynı haklara sahip olmamaları kabul edilebilir değildir. İhtiyaç varsa münhal ilan edilir ve şeffaf yöntemlerle alım yapılır" dedi.
Özyiğit, DAÜ'de ekonomik açıdan geçmişe göre ilerleme olması ile özellikle part-time çalışanlar konusunda yapılan iyileştirmelerin de olumlu gelişmeler olduğunu kaydetti.