2013 Yerel seçimleri sonrası Lefkoşa Belediye Başkanlığının bir TDP’li aday tarafından kazanılması gerekse soldaki birlik adayı olarak belediye meclislerinde temsiliyet bulmuştur. Büyümeye doğru bir ivme kazanmıştır.
2015 Cumhurbaşkanlığını TKP,BDH ve TDP kökenli Mustafa Akıncı’nın kazanması yerel seçimler sonrası her üç partinin kökeninden gelen seçmenin toparlanmasını sağlamış.Bu büyüklüğe Akıncı’nın şahsında destek veren kitle eklenmiştir.Bu TDP’nin ikinci kez büyümesine ivme kazandıran bir seçim olmuştur.
Fakat işler hiç de öyle seyretmemiş ve seyretmemeye devam etmektedir.
Parti tüzüğünde değişiklikler yapılarak partiye yeni bir ivme verilmiş. Ancak Kurultaya hazırlık aşamasında Merkeze bağlı onların talimatlarını harfiyen uygulayacak ilçeler oluşturma sevdasına kapılmışlardır.
İlk İlçe kongresi Güzelyurt’da yapılmış mevcut ilçe yönetiminin tüm önerilerini merkez reddetmiş ve baskın bir seçimle İlçe ele geçirilmiştir.
Lefkoşa ve Girne haricinde benzer uygulamalar Mağusa ve İskele’de de uygulama bulmuş fakat başarı sağlanmamıştır. Buralarda merkezin adayları kaybetmiştir
Kurultay ve Parti Meclisi seçimlerinde yaşananlar hiç de bir sosyal demokrat partiye yakışmayacak şekilde olmuştur. UBP ve DP kongreleri gibi salon dışında gruplar oluşturulmuş, Listeler havalarda uçmuştur. Konuşmalar o kadar uzatılmış ki iki adaylı kurultayda adaylarından birine oy vereceği tahmin edilen İskele bölgesinin üyelerine oylamada öncelik önerisi reddedilmiştir.
Sonuç itibarı ile tamamıyla Merkez kontrolünde bir Parti Meclisi ve üç ilçe yaratılmıştır.
Kurultay sonrası eski Güzelyurt İlçe Başkanı ve 40’ı aşkın üye partiden istifa etmiştir.Bu istifalardan sonra verilen beyanatlar ilginçtir.
Parti Başkanı Cemal Özyiğit :
‘’ “Güzelyurt’ta yaşanan istifalarla ilgili geçmiş dönemde de Y…… Bey 2 yılda en az 5 defa istifa etmişti.
Önümüzde yapacak çok işimiz var, ‘istediğim olmadı’ diye küsenlerle vakit kaybetmeyeceğiz. Çürükler temizlenmelidir bir yerde bizim böyle ayak oyunlarına vaktimiz yok...”
Şeklinde hiç de hoş olmayan beyanat vermiştir.
Kurultay sonrası ne zaman Yürütme Kurulu üyelerinden biri ile karşılaşsam hep gerçim anketler bizi %10 civarında gösterir ama önümüz %30’a kadar açık diye konuşurlar.
Ben yolda sokakta bu eyilimi göremedim. Partiden oy artırmaya yönelik gelişen politikaları da okumadım. Sadece Kıbrıs konusunda Akıncı’ya kayıtsız şartsız destek. Reddediyoruz hareketine destek, İki toplumlu etkinliklere destek verilmiştir.Ben başka öne çıkan ses getirecek beyanlar duymadım.
Son gelişme Mağusa İlçe Başkanının Disiplin kuruluna sevki.
Kimdir bu başkan.Eski milletvekili,Belediye başkan adayı ve İlçe başkanı,Neredeyse Başkandan ve Parti meclisi üyelerinin birçoğundan eski partili..
Disipline sevk gerekçelerinden bir dikkatimi çekti ‘’TDP’nin ismini TKP olarak değiştirmek.’’
Bakın Cemal Özyiğit ne diyor:’’E………Disiplin Kurulu'na sevk edilmesinin nedenlerinden bir tanesinin de TDP'nin isminin TKP olarak değiştirmek istemesi olduğunu söyleyen Özyiğit, isim değişikliğinin partinin itibarını sarsacağını kaydetti.’’
Eğer bu istek parti tabanını sarsacaksa bu parti kimlerle büyüyecek? Her kürsüye çıkan biz TKP geleneğinden geliyoruz derken yalan mı söylüyor?
Eğer bu gerekçeniz bu kadar önemli ise ben de bu gelenekten geldiğim için sizlere teessüf ederim..