Hükümetin Eylül 2021’de başlattığı ve aralıktan beri resmen uyguladığı ‘yeni ekonomi modeli’nde en önemli hedef cari işlemlerde fazla vermek. Öyle ki yüksek enflasyonun bile böyle düşeceğine inanılıyor. Bu uğurda faiz yüksek enflasyona rağmen indirilmiş ve TL değersizleştirilmişti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TL’deki tarihi gerilemenin de yeni ekonomi modelinin istenen sonucu olduğunu, Çin’in de böyle büyüdüğünü savunmuş, dövizin değeri artınca ithalatın azalıp ihracatın da artacağını öne sürmüştü. Böylece cari fazla verilecek ve enflasyon da düşecekti. Ama TL değer kaybetmeye, enflasyon yükselmeye devam etti; ihracat ürünleri ithalata bağlı olan Türkiye’de cari açık hedefi de karşılık bulmadı.
Bu tabloya karşılık ihracatçılar, uzun süredir yüksek döviz talebinde bulunuyordu.
‘İhracat hedefine ulaşmak zor’
Seçimler sonrasıysa yeni ekonomi ‘rasyonel politika’ya dönüş mesajı verdi ve döviz kurları serbest bırakıldı.
Dünya’dan Nurdoğan Arslan Ergün’e konuşan Gültepe, kurun 35 TL’ye yükseldiği yani TL’nin daha da değersizleştiği bir ortamda bile ihracat hedefine ulaşılamayacağını belirtti. Gültepe, hedefe ulaşmak için üretimin artırılması gibi çeşitli şartlarının yerine getirilmesi gerektiğini savunuyor.
Gültepe, şunları dedi:
*Kur 35 TL olsa bile bugünkü koşullarda 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşmak zor. Öncelikle sektörel bazda üretimleri artırmamız lazım. Bugün kapasite kullanımları yüzde 60’larda.
*Asgari ücret desteği uzatılmalı, elektrikle doğalgaza indirim gelmeli. Kısa süre içinde şartlar yerine getirilirse 300 milyar dolar ihracata ulaşılabilir.
*Uzakdoğu pazarları yeniden açıldı. Bugün fiyatlarımız Uzakdoğu ülkelerine göre yüzde 20-40 arasında daha pahalı. Fiyat rekabeti yapalım demiyorum ama fiyatta yüzde 5-10 daha pahalı olsak bile Avrupa bizi tercih eder.
*Faizlerde sert bir artış olmaz ama sabit de kalmaz. Rasyonel politikalara dönüleceği mesajını vermek için faiz yüzde 15 civarına çıkarılabilir.