TİP Genel Başkanı Erkan Baş: Üçüncü ittifak için partiler arasında bir zemin oluştu

Cumhur ve Millet ittifakı dışında üçüncü bir ittifak kurulması için başlatılan çalışma hakkında bilgi veren TİP Genel Başkanı Erkan Baş “Bu ittifakın sokakta ve sandıkta nasıl şekilleneceğine ilişkin değerlendirmeler aşamasına geçeceğiz” dedi.

Cumhur ve Millet ittifakı dışında üçüncü bir ittifak kurulması için başlatılan çalışma hakkında bilgi veren TİP Genel Başkanı Erkan Baş “Bu ittifakın sokakta ve sandıkta nasıl şekilleneceğine ilişkin değerlendirmeler aşamasına geçeceğiz” dedi.

AK Parti Ordu Milletvekili Metin Gündoğdu “Cumhur İttifakı da genişleyecek. Genişlemesi için de bir çalışma var” açıklaması yaparken, Millet İttifakı'nı oluşturan partiler ile DEVA ve Gelecek Partileri'nin liderleri ‘parlamenter sistem’ toplantısı için bir araya gelmeye hazırlanıyor.

Cumhur ittifakı ve Millet İttifakı cephelerinde genişleme çalışmaları devam ederken, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) çağrısıyla 9 parti 18 Ocak’ta Ankara’da bir araya geldi.

‘Üçüncü ittifaka ihtiyaç var’

Toplantıya katılan TİP Genel Başkanı Erkan Baş üçüncü ittifakın kurulmasına ilişkin yürütülen çalışmaları Sputnik’e şöyle anlattı:

“Halk ve emekçiler, halkın ittifakı için çalışmaları başlatmış görünüyor. Bugün Türkiye’nin dört bir yanında devam eden işçi direnişleri, grevler ve yoksulluk protestoları, yurttaşların taleplerinin Cumhur ve Millet İttifakı tarafından kapsanamadığını gösteriyor. Halkımız da kendi seçeneğini yaratmak üzere yola koyuldu. Biz de yola çıkarken tam bunu kastediyorduk. Bugün düzen partilerinin ortaya koyduğu programlar, çözüm önerileri halka asla umut vermiyor. Bu nedenle bu iki ittifak dışında, emekçilerin siyasete ağırlığını koyması için, eşitlik, özgürlük, kardeşlik, adalet, laiklik, demokrasi ve barış için bir üçüncü ittifaka ihtiyaç olduğunu söyledik”

‘Sokakta ve sandıkta nasıl şekilleneceğini değerlendireceğiz’

İttifak görüşmelerine başladıklarını ve bundan sonra da devam edeceklerini belirten Baş “Ne mutlu ki; bizim gibi düşünen ve benzer ilkelerde buluşabileceğimiz dost siyasi parti ve çevreler de benzer arayışlar içinde. Pek çok partinin başka partilerle birebir görüşmelerinin ve yaptıkları açıklamaların ardından geçen ay HDP’nin çağrısıyla ortak bir toplantı düzenlendi. Böylece yeni bir aşamaya geçilmiş oldu. Seçim öncesi dönem, seçimler ve seçim sonrasında Saray rejimine direnenlerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin, doğanın yağmasına, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine, iktidarın baskıcı ve savaş yanlısı politikalarına “hayır” diyenlerin birlikte tavır alacağı bir üçüncü ittifak için partiler arasında da bir zeminin oluştuğunu düşünüyoruz. Bundan sonra, bu ittifakın sokakta ve sandıkta nasıl şekilleneceğine ilişkin değerlendirmeler aşamasına geçeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘İttifakı genişleteceğiz’

Üçüncü ittifak görüşmeleri için 9 partinin bir araya geldiğini belirten Baş “Halkın çıkarlarını temsil edenler ve bizzat halk temsilcilerini bir araya getirmeyi hedefliyoruz. Hakları için yürüyen emekçilerin, ekoloji ve kent yağmasına direnenlerin, laiklik isteyenlerin, barış isteyenlerin, Türkiye’nin en büyük toplumsal muhalefet gücü olan kadınların, özgürlük isteyen gençlerin, saray rejiminin sürekli hedef aldığı Kürtlerin, eşit yurttaşlık isteyen Alevilerin, ayrımcılığa maruz kalan LGBTİ+’ların ittifakını savunuyoruz. Bu amaçlarla mücadele eden siyasi partilere, demokratik kitle örgütlerine, dayanışma ağlarına, sendikalara ittifakın kapıları açık olmalı. Evet ilk toplantıyı 9 parti ve yapı birlikte yaptık ama bu daha geniş bir zemine taşınmayacak anlamına gelmiyor. Zaten toplantı kararlarından biri de ittifak çalışmalarının genişlemesi yönünde” dedi.

‘Sistemle ilgili ittifak olarak henüz somut bir belge oluşturmadık’

Cumhur İttifakı'nın Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni, Millet İttifakı'nın ise Parlamenter Sistem önerdiğini belirten TİP’li Baş “Türkiye’de bugün AKP ve MHP tarafından öncülük yapılan bir Saray Rejimi hüküm sürüyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi adı verilen bu ucube ve çarpık yapı da, rejimin yürütme organını temsil ediyor. Tüm yetkilerin, hiçbir yasal sorumluluğu olmayan tek bir kişiye devredildiği, meclisin neredeyse tamamen işlevsizleştirildiği bir yapı söz konusu. Üçüncü İttifak’ı kurma iradesini sergileyenler olarak bu yapıyı ortadan kaldırmak istediğimiz biliniyor. Öyle de olacak. Öte yandan, bunun yerine nasıl bir sistem önerdiğimiz konusunda ise ittifak olarak henüz somut bir belge oluşturmuş değiliz. Türkiye İşçi Partisi olarak yaptığımız açıklamaya işaret edebilirim. “Kurtuluş ve Kuruluş için… Bir Yol Var!” başlıklı tutum belgemizde, bir yeni kuruluş ihtiyacından söz etmiş ve düşlerimizin parlamenter sistemi kapsadığını ancak ufkunun çok daha geniş olduğunu söylemiştik. Yeni bir yurttaşlık bilincini örgütlemeliyiz. Yurttaşların üç -beş parti başkanının istediği kişileri değil, kendi temsilcilerini seçip gönderebildikleri bir meclis yaratmalıyız. Patronlardan ve onların temsilcilerinden, büyük çoğunluğu zengin ve yaşlı erkeklerden oluşan bir yasama organına izin vermemeliyiz. Meclis, halkın temsilcileri tarafından denetlenmeli. Kendi çıkarlarını halkın çıkarının üstünde tutanları geri çağırabilmeliyiz. Yurttaşlar yaşadıkları mahallede, çalıştıkları iş yerinde, okudukları okulda örgütlenme ve karar alabilme haklarına sahip olmalı” değerlendirmesini yaptı.