ANKARA Eski İngiltere Başbakanı Blair, Observer gazetesine yaptığı açıklamada, Mısır'da ordunun yönetime el koyma ya da ülkenin kaosa sürüklenmesi arasında seçim yapmak zorunda kaldığını belirtti. Kendisini "demokrasi yanlısı" olarak niteleyen Blair, demokrasinin etkin bir hükümet için garanti olamayacağına işaret etti. Mısır'da sokaklara dökülen milyonlarca kişi tarafından düzenlenen protestoları "gücün göstergesi" ve "özgür demokratik ruh" olarak nitelendiren Blair, protestoların gerçek boyutu dikkate alındığında ordunun Mursi'yi görevden almaktan başka şansı olmadığını kaydetti. Ordunun yönetime el koymasına tepki gösteren ABD Başkanı Barack Obama ve İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague'den farklı bir tutum sergileyen Blair, Mısır'dakine benzer, sosyal medya aracılığıyla örgütlenen halk ayaklanmalarının görmezden gelinemeyeceğinin altını çizdi. Blair şöyle konuştu: "Bu, hükümetin seçimle işbaşına geldiği demokrasi geleneğinin dışında işleyen türden özgür demokratik bir ruh. Çok büyük oranda sosyal medya tarafından beslenen bu ruh, aslında devrimsel bir fenomen. Bu ruh, kriz çıkarmakta da çok hızlı davranıyor. Her zaman tutarlı ya da rasyonel olmak zorunda değil. Protesto, bir siyaset ya da bir hükümet programı değildir. Eğer hükümetlerin bu tür protestolara gerekli karşılığı vermek için net görüşleri yoksa o zaman başları belada demektir." Ortadoğu Dörtlüsü (ABD, Rusya, AB ve BM) Temsilcisi Blair, Batı dünyasının Mısır'daki fiili güç ile ilişki kurması ve özellikle ekonomide gerekli değişiklikleri yapması için yeni hükümete yardımcı olması gerektiğine dikkat çekti. Batı dünyasının Suriye, İran ve Filistin de dahil olmak üzere bölge ile ilişkilerini sağlam tutması gerektiğine işaret eden Blair, "Bu mücadele, bizi de ilgilendiriyor. Bölgede milyonlarca modern ve açık fikirli insan var. Bu insanlar, bizim onların yanında olduğumuzu, bunun için gerekli faturayı ödemeye hazır olduğumuzu bilmeli" ifadesini kullandı.