Toparlanıyoruz Hareketi hükumeti eleştiren yazılı bir basın açıklaması yayımladı.
İşte o açıklama:
Yıllarca kamu kaynaklarını kendinize, yakınlarınıza ve yandaşlarınıza peşkeş çektiniz, yetmedi. “En büyük vatanseverler bizleriz” diye ortalıkta dolaşırsınız ama şimdiye kadar her hükümete geldiğinizde kamu kaynaklarını, keyfi bir şekilde, kendi özel çıkarlarınıza kullanmakta, deyim yerindeyse halkın sırtından geçinmekte hiç sakınca görmediniz.
Şimdi yine hükümettesiniz. Hükümete gelir gelmez, her zaman yaptığınızı yaptınız: ne kadar eş, dost, akraba, yandaş varsa, ehil olup olmadıklarına aldırmaksızın, gelişigüzel bir şekilde devlet kurumlarının başına atadınız. Kamuya ait kaynakları, hep babanızın çiftliği gibi gördünüz. Bu kaynakları kişisel veya partisel çıkarlar için kullanamazsınız diye sonsuz kere eleştirildiniz, uyarıldınız. Ama anlamadınız. Bunun iki nedeni olabilir: ya anlama kapasitesine sahip değilsiniz ya da ar damarınız çatlamış durumdadır. Acaba siz hangisini kendinize yakıştırıyorsunuz?
Bu çerçevedeki icraatınıza son örnek, Başbakan’ın Haziran başındaki bir yurtdışı seyahati oldu. Bakanlar Kurulu, Başbakan Özgürgün’ün “Özel bir davete katılmak” maksadıyla İstanbul’a yapacağı günübirlik ziyaret için kendisinin ve yanında götüreceği yedi kişinin tüm giderlerinin devlet tarafından ödenmesine karar verdi! Bunun adı kıyak, hatta kamu kaynaklarını araklamak değilse nedir?
Sahi, sizin hiç utanmanız arlanmanız yok mu?