Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, Çin menşeli Covid-19 aşısının faz 3 çalışmaları için 21 bin gönüllünün başvuruda bulunduğunu söyledi. Ünal, salgının ancak toplumun yüzde 60’ı aşılandığında duracağını ifade etti.
Ünal “Beklediğimizden fazla müracaat oldu. 21 binden fazla aşı yaptırmak isteyen var. Tedbirlerle beraber toplumun yüzde 60’ı aşılandığında salgın duracak” dedi.
Hacettepe Ünivesitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı ve Aşı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ünal, Çin’in geliştirdiği aşıda sağlık çalışanlarının aşılanmasının sona erdiğini, bu çalışmaların bağımsız veri denetleme güvenlik izleme komitesi tarafından değerlendirildiğini ve yeterince güvenlikli olduğu için ikinci basamak olan vatandaşların aşılanmasına başlandığını belirtti.
Ünal, 21 bini aşkın kişinin gönüllü olmak için başvurduğunu hatırlatarak, “Yanlış anlaşılmasın ama her gelen kişi aşılanacak değil bu. Faz 3 çalışma bu. İkisi gerçek aşı birisi boş aşı olacak. Ve bunları önümüzdeki günlerde takip edeceğiz” diye konuştu.
Vücudun vereceği cevap
Bu kişilerden belli sayıdaki vatandaşta hastalık meydana geleceğine dikkat çeken Prof. Dr. Ünal, şöyle konuştu: “Hasta olanlar belli sayıya ulaştığında kod kırılacak. Kod kırılması ne demek peki? Kime boş ya da normal aşıyı verdiğimizi bilmiyoruz. Açıp bakacağız ve 100 kişiye baktık kaçı aşı kolunda, kaçı aşı verilmeyen kolda. Pfizer üzerinden örnek verelim; aşının yüzde 90 koruyucu olduğu açıklandı. Kod kırıldığı zaman hasta olmuş 100 kişinin 90’ı aşı olmayan kolda, 10’u aşı olan kolda. Yani aşı 100 kişiye yapıldığı zaman 90’ında hastalığa mani oluyor anlamına geliyor. Niye 100’de 100 değil? Aşının başarısı sadece verdiğimiz aşının kompozisyonuna bağlı değil, esas vücudun ne cevap verdiği, immün sisteminin, savunma sisteminin ne kadar iyi cevap verdiğiyle ilişkili. Yüzde 90 koruma iyi bir rakam.”
Brezilya’dan sonuç bekleniyor
Dünya Sağlık Örgütü’nün “Yüzde 60 ve üzerinde koruyucu bir aşı olursa, bunu biz yaygın kullanırsak salgını durdurabiliriz” diye açıklama yaptığını hatırlatan Prof. Dr. Ünal şöyle devam etti: “Bizde de zamanı geldiğinde kod kırılıp, Çin’den gelen aşının yüzde kaç koruyucu olduğu ortaya çıkacak. Sadece Türkiye’de değil, aynı zamanda Brezilya ve Endonezya’da da çalışmalar devam ediyor. Brezilya’da bizden çok daha fazla kişi aşılanmış durumda, 10 bini geçti. Oradan her an kodun kırılıp etkinlik çalışması sonuçlarının gelmesini bekliyoruz.”
Ünal, gönüllülerin web sitesi ve açıklanan telefon hattından başvurduğunu bildirerek şunları söyledi: “Müracaatlar bir ön değerlendirme grubu tarafından mesleklerine göre ve bilgilerine göre risk gruplarına göre değerlendiriliyor. Burada öncelik tanınan kişiler 24 merkezimize bildirilecekler. O merkezler kendi programlarına göre aşılamalarını yapacaklar. Meslek kısıtlaması yok ama müracaatta bir ön değerlendirme yapılıyor risk açısından. Tamamının aşılanmasına gerek olacak mı bilmiyorum. Kod kırmaya kadar gider bu iş. Esas amacımız bu aşının Faz 3’te yan etkisini kabul edilebilir emniyetli ve etkili bir aşı olduğu göstermek. Emniyetinden zaten bir şüphemiz yok. Etkinliği için de belli sayıda kişinin hasta olmasını takip ediyoruz. Belli bir rakama ulaşınca hangisi önce olursa, 13 bin kişiye kadar aşılayacak kapasitemiz var. Ya bu rakama ulaşacağız ya da ondan önce yeteri sayıda hasta meydana gelmişse kodu kırıp çalışmayı sonlandıracağız.”
Yüzde 60
Ünal, virüsün tüm dünyada etkili olmaya devam ettiğine dikkat çekerek, şöyle konuştu: “Corona virüsü şu anda dünyayı yakmaya devam ediyor. 50 milyonu geçmiş vaka sayısı, 1 milyonu geçmiş ölüm sayısından bahsediyoruz. Bu nerede sonlanacak, nereye gidecek? Hep söylediğimiz gibi ya bir mutasyon beklentisi var ama çok da geçerli değil gibi, ya öyle mucizevi bir ilacınız olur, önden verirsiniz hastalık meydana gelmez, ya da hasta olanlara verirsiniz bütün ölümlere mani olur; bununla ilgili çalışmalar var ama daha öyle bir ilaç bulunmadı, ya da aşıya güveneceğiz. Tedbirlerle beraber toplumun yüzde 60’ı aşılandığında bu salgın duracak. Önce biz neyi yapabiliyoruz, o sorumluluğumuzu yerine getirelim. Maske, mesafe, el hijyeni ve yayınlanmış olan kısıtlamalara harfiyen uymak. Şu anda en büyük sorumluluğumuz maske, mesafe, el hijyeni, kısıtlamalara uymak, salgını yavaşlatmak ve ileride aşının da yardımıyla durmasını beklemek.”