Rum basınından birçok gazete bugünkü haberlerinde, Kıbrıs sorununun çözümü için gündemde olduğu iddia edilen çeşitli haritalara yer verdiler.
Politis gazetesi “Toprakta Yüzde 28,7’ye Doğru Gidiyoruz” başlığı altında verdiği haberinde, toprak başlığının kapanması için her şeyin hazır olduğunu, Cumhurbaşkanı Akıncı ve Rum lider Anastasiadis’in Mont Pelerin’deki görüşmelerde “Kıbrıs sorununun en önemli unsurlarından birinde tarihi anlaşmaya varmaları ve güvenlik konusunun ele alınacağı çoklu konferansın yolunu açmalarının beklendiğini” iddia etti.
Gazete, beklemede olan unsurun çoklu konferansın tarihinin belirlenmesi olduğunu, bunun için 12 ve 17 Aralık olmak üzere iki tarihin gündemde olduğunu iddia ederken, Kıbrıs Rum tarafının ise çoklu konferans tarihini Ocak ayı başına almak istediğini savundu.
Kıbrıs Rum tarafının bu tarihi talep etmesindeki amacın, özellikle KKTC’nin ekonomik uyumu (bankalar ve AB müktesebatı) gibi açıkta kalmış konularda ilerleme kaydedilmesi gerekliliği olduğunu öne süren gazete, toprak konusunda da bir harita yayımladı.
Haberde, Mont Pelerin’de gerçekleştirilen birinci tur görüşmelerde Kıbrıs Türk tarafının yüzde 32’lik oran ortaya koymasıyla başlayan toprak müzakerelerinin Anastasiadis’in yüzde 28,2 ve Akıncı’nın ise yüzde 29,2’lik oranı masaya koymasıyla tamamlandığı, yüzde birlik bir farkın, Annan Planında öngörülen yüzde 28,7’lik oranda uzlaşılmasına çok yakın olunduğunu gösterdiği öne sürüldü.
Kıbrıs Rum tarafına iade edilecek topraklara geri dönebilecek Kıbrıs Rum göçmenlerin sayısında da yakınlaşma olduğu, Akıncı’nın 80 bin göçmen, Anastasiadis’in ise en az 90 bin göçmenin geri dönüşünü talep ettiği iddia edilen haberde, arada bir rakamda uzlaşıya varılabileceğini vurguladı.
SAHİL ŞERİDİ BAŞLIĞINDA “FEDERAL PARK”
Gazete, Kıbrıs Rum ve Kıbrıs Türk taraflarının sahip olacakları sahil şeritleri konusunda ise yeni bir unsur olan “Federal Parkların” ortaya çıktığını yazdı.
“Annan Planında Kıbrıs Türk tarafının yüzde 55 ve Kıbrıs Rum tarafının yüzde 45 sahil şeridine sahip olduğunu” aktaran gazete, bu konuda uzlaşıya varılması durumunda sahil şeridinin 50’ye 50 oranında olacağını öne sürdü.
Federal Parkların, federal hükümete bağlı olacaklarını, bunlardan birinin “Kormakitis” (Koruçam), diğerinin ise “Karpasia” (Karpaz) bölgesinde dört köyü (Yalusa (Yeni Erenköy), Rizokarpaso (Dipkarpaz), Aya Triada (Sipahi) ve Melanarga (Adaçay) ve bu bölgelerin sahillerini içine alacak şekilde olacaklarını yazan gazete, konu üzerinde uzlaşıya tam varılamasa da epeyi ilerlenmiş olduğunu iddia etti.
Gazete, Güzelyurt’un (Morfu) iadesinin Mont Pelerin’deki ilk görüşmede ele alınmadığını ancak toprak oranları ve geri dönecek göçmenlerin sayısına bakıldığında Güzelyurt’un iade edileceği düşüncesinin doğduğunu da iddia etti.
Gazete, bir diğer haberinde, toprak konusunda varılacak uzlaşının mülkiyet başlığının da kapanmasına yol açacağını iddia ederek, göçmenler ve şimdiki kullanıcıların “tazminat, takas ve iade” seçeneklerini kullanabilecekleri 22 adet etkilenmiş mülk kriteri belirlendiğini savundu.Bu 22 mülk kriterine haberinde geniş yer veren gazete, anlaşmazlıkların çözümü için ise eşit sayıda Kıbrıs Türk ve Rum üyeden oluşacak ve sayıları on kadar olması beklenen bağımsız komiteler kurulacağını yazdı.
“Kullanıcının kim olduğu” ve “mülkün önemli düzeyde iyileştirilmesinin ne anlama geldiği” konularında nihai uzlaşıya varılamadığını öne süren gazete, tarafların bu konuda Annan Planında öngörülen “bugünkü değeri ilk değerinden fazla olan taşınmazlar” unsurunda uzlaşıya yakın olduklarını iddia etti.
Gazete ayrıca, “kullanıcıların, yasal sahipleri başkası olan taşınmazlarda inşaat izni/genişletme izni vs. sağladıkları taşınmazlarla, birden fazla el değiştiren taşınmazların ne olacağı” konusunda henüz uzlaşı olmadığını, Kıbrıs Türk tarafının, birden fazla el değiştiren taşınmazların iadesinin mümkün olmadığını iddia etmesine karşın Kıbrıs Rum tarafının bu görüşe katılmadığını” savundu.
1974’te ikamet ettikleri evlere dönmek isteyenlerin ne olacağı konusunun da açıkta bulunduğunu ve Kıbrıs Türk tarafının “ilk sözün taşınmaz sahibinde olduğu” ilkesini güçsüzleştiren koşullar koyduğunu iddia eden gazete “duygusal bağ” unsurunda ise Kıbrıs Rum tarafının, AİHM hukukunun uygulanmasını istediğini yazdı.
Gazete, Kıbrıs Türk tarafının ise bu konuda, herkesin referandumda oy vermeden önce nerede oturacağına dair hukuki güvenceye sahip olması gerektiğini savunduğunu aktardı.
Haberde, hali hazırda 40 bin Kıbrıslı Rum’un, Kıbrıslı Türklerin Güney’de bulunan taşınmazlarını kullanmakta oldukları ve birçoğunun geri dönmeyi veya taşınmazları Kıbrıslı Türklere iade etmeyi istemedikleri iddia edildi.
Gazete, tazminatların verilmesi değerlendirmesinde toprağın değerinin nasıl belirleneceğinin de henüz netlik kazanmadığını, hakim olan görüşün, her bölgenin kendi piyasa fiyatlarının göz önüne alınması ve aynı bölgede başka bir taşınmazın alınabilmesine imkan sağlanması olduğunu savundu.
“SAHİL VERİP ÇOKLU KONFERANS ALIYORLAR”
Kathimerini gazetesi “Sahil Verip Çoklu Konferans Alıyorlar – Sahiller, Toprak, Göçmenler Konulu Mont Pelerin II” başlıkları altında verdiği haberinde, Kıbrıs’taki taraflar arasında uzlaşıya çok yakın olunduğunu iddia ettiği bir haritaya yer verdi.
Gazetenin yayımladığı harita ve yer verdiği oranların, Politis gazetesinin haberinde yer alan haritayla büyük oranda benzerlik gösteriyor.
Haberde, Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs Türk devleti için “yüzde 29,2” ve Kıbrıs Rum tarafının ise “yüzde 28,2” oranını önermekte olduğu, Annan Planında ise öngörülen oranın “yüzde 28,6” olduğu iddia edilerek Karpaz ve Koruçam bölgelerinde “federal parklar çerçevesinde sahil şeridi iadesinden” de söz edildi.
Gazeteye, tarafların, söz konusu sahil şeritlerinin çevre koruma parkı çerçevesinde Kıbrıs Rum tarafına iade edilmesi durumunda uzlaşıya varılabileceği yorumunda bulundu.
Haberde ayrıca, Akıncı’nın Güzelyurt’un iadesinden açıkça söz etmemesine karşın oranlara bakıldığında Güzelyurt’un iade edileceği izleniminin oluştuğu iddiasında da bulunuldu.
Simerini gazetesi ise konuya ilişkin haberini “Türk Haritaları ve Arka Planda Garantiler – Fransa, Rusya ve İngiltere Çoklu Konferansa Katılmayı Kabul Ediyor” başlıkları altında ve bir haritayla yayınladı.
Gazete, Türk tarafının elinde alternatif haritalar bulunduğunu ve haritalarla birlikte güvenlik konusunun da çoklu konferansta ele alınmasını talep ettiğini iddia etti.
Gazete, Kıbrıs Türk tarafının “yeşil hat yakınlarındaki bölgelerde küçük düzenlemeler, Mağusa’nın ve diğer bazı küçük köylerin iadesiyle 90-100 bin Kıbrıslı Rum’un dönmelerinin sağlanabileceğini” savunduğunu belirterek Güzelyurt’un “verilmesi ancak Kıbrıs Türk idaresi altında kalması ve yapılan yatırımların kontrolünde” ısrar edildiğini öne sürdü.
Gazete ayrıca, Kıbrıs Rum tarafının “Karpaz, Koruçam ve Erenköy (Kokkinon) bölgelerini özel statü altında olacakları şekilde, yönetmek istediğini” de öne sürdü.
Öte yandan gazete bir diğer haberinde, liderlerin Mont Pelerin’de gerçekleştirilecekleri görüşmelerde Kıbrıs Türk tarafına kalacak toprak oranında Annan Planının temel alındığını yazdı.
Haberde, Güzelyurt’un iadesi konusunun müzakerelerin aniden çıkmaza girmesine yol açabilecek bir konu olduğu iddia edilirken, her iki tarafın da kasabanın iadesi konusundaki kırmızı çizgilerini korudukları öne sürüldü.
Birleşmiş Milletlerin bu konuda müzakerelerde müdahalelerde bulunduğunu ve Kıbrıs Rum tarafının bundan rahatsız olduğu bilgisine ulaştığını belirten gazete, BM yetkililerinin “Kıbrıs İstatistik Enstitüsü’nün” 1973 yılına ait nüfus oranlarını temel alarak Güzelyurt’a dönebilecek Kıbrıslı Rumların sayısı konusunda müdahalelerde bulunduğunu savundu.
Habere göre BM yetkilileri, 1973 verilerine göre Güzelyurt ve çevre köylerine geri dönebilecek Kıbrıslı Rumların sayısının, Kıbrıs Rum tarafının iddia ettiği gibi 25 bin ve üzeri değil, 15 bin civarlarında olduğu iddiasında bulunuyorlar.
Fileleftheros gazetesi ise konuya ilişin haberini “Çoklu Konferans Aralık Sonu – Kriterleri Yazıyorlar ve Harita Oluşturuyorlar – İki Ya Da Daha Fazla Bölge – Toprak’ta Fark Küçük” başlıkları altında yansıttı.