NBC televizyonunda yeni çıkardığı kitabının tanıtımı için söyleşi veren Bush, Trump’ın göçmen politikalarından basınla olan gerilimli ilişkisine kadar çok konuda soruya da eski bir cumhuriyetçi başkan olarak yanıt verdi.
Trump’ın basını ‘halk düşmanı’ olarak nitelendirdiği hatırlatılan Bush, medyanın rolünün ne olduğu sorusuna, “Ben basını demokrasi için vazgeçilmez olarak değerlendiriyorum. Bağımsız medyaya, benim gibi insanların hesap vermesi için ihtiyacımız var. Güç bağımlılık yapabilir ya da yıpratabilir” yanıtını verdi.
Bush, kendi döneminde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de bağımsız medyanın önemi konusunda ikna etmeye çabaladığını söyledi.
Göçmen politikasına da itiraz
Bush’un bir diğer eleştirisi de, Trump’ın nüfusunun büyük bölümü Müslüman olan yedi ülkeye karşı vize yasağı getirmesiyle ilgiliydi. People dergisine, “Irkçılığı sevmiyorum, insanlara ad takmayı ya da insanları yabancılaştırmayı sevmiyorum” diyen Bush, kendisinin göçmenlere kucaklayıcı bir politikadan yana olduğunu, ‘zayıf’ ülke görüntüsünün terörle mücadelede işe yaramayacağını savundu.
Washington’daki hava ‘kötü’
Bush, Washington’daki politik iklimiyse, ‘oldukça kötü’ diye tanımlasa da, yine de kendisinin iyimser olduğunu vurguladı. Eski cumhuriyetçi başkan, “Nereye varacağımız konusunda umutluyum. Biz bundan önce de bu dönemlerden geçtik ve her zaman çıkış yolu bulduk” diye konuştu.