Çağımızın en büyük mucizelerinden biri sayılan Tüp Bebek tedavisi binlerce aileyi çocuk sahibi yapıyor. Tüp bebek tedavisi nedir, a'dan z'ye tüp bebek tadevisi ile ilgili merak ettikleriniz haber detayında.
Amacına uygun ve başarılı bir tüp bebek tedavisi genellikle 4 aşama olarak gerçekleştirmektedir. Her bir aşama, doğru şekilde uygulandığında veya takip edildiğinde bir sonraki aşama için önemli bir temel taşı olma niteliğini taşımaktadır. Tüp bebek tedavisini oluşturan bu aşamaları dört ana başlık altında toplamak mümkün.
Tedavi ilk değerlendirme sonrasında belirlenir
İlk değerlendirmeler sonrası kadının yaşı, yumurtalık kapasitesi, sperm analizine ve daha önceki tedavilerinde elde edilmiş sonuçlara göre bir tedavi planı çizilmektedir.
Dışarıdan bakıldığında standart gibi görünse de uzman doktorlar tarafından planlanan tedavi protokolleri her çifte ve kişiye özeldir. Kulanılan ilaçların dozları da kişiye göre ve yumurtalık cevabına göre ayarlanmaktadır. Bu sebeple doktorun verdiği tedavi protokolleri ve ilaç rejimleri diğer çiftlerle karşılaştırılmamalı ve bu konuda tereddütler ya da rahatsızlıklar varsa mutlaka doktor ile paylaşılmalı, cevaplar sadece kendisinden öğrenilmelidir.
1) Tedavi öncesi adayların detaylı incelenmesi
Bir tüp bebek kliniğine ilk başvurulduğunda ilgili uzman doktor, çift ile ayrıntılı bir görüşme yaparak geçirilmiş olan hastalıklar, yapılan tetkikler ve tedaviler hakkında bilgiler edinmektedir. “Hikaye alma” veya “anamnez alma” olarak tanımlanan bu aşama aslında tedavi sürecinin doğru şekilde planlanabilmesi için en önemli aşamayı oluşturmaktadır.
“Hikaye alma” aşamasında yapılan önemli bir yanlış, çiftlerin bazı konuları veya soruları kendilerince önemsiz gördükleri ve doktoru ile detay paylaşma gereği duymamalarıdır. Bu aşamada detay veya önemsiz gibi görünen pek çok konu veya tecrübe aslında tedavi açısından son derece değerlidir ve bu nedenle görüşmede doktora aktarılması gereken bilgilerin çiftler tarafından önem derecelendirmesi veya sıralaması yapılmamalıdır. Sorulan sorulara karşı tarafın istediği şekilde detaylı ve doğru olarak cevap verilmelidir.
Bu görüşme sırasında aynı zamanda çiftlerin uygunluk durumuna göre gerekli muayene ve ultrasonografik incelemeler yapılarak özellikle kadının yumurtalık kapasitesi ve rahmi ile ilgili bilgi edinilmeye çalışılır. Gerekli görüldüğünde rahim filmi (HSG) veya histeroskopi yapılması istenebilmektedir. Bunun dışında kadına ait tiroid fonksiyon testleri ve prolaktin hormon düzeyi ile kan sayımı, kan grubu ve serolojik testler dediğimiz hepatit ve HIV testleri daha önce yapılmamış ise tekrar istenebilmektedir.
2) Yumurtalık uyarıcı hormonlar kullanımı ile yumurta geliştirilmesi ve takibi
Tüp bebek tedavisinin ikinci aşamasında amaç, öncelikle vücudun yumurta üretim sistemini baskılayarak veya kontrol altında tutarak dışarıdan verilen FSH, HMG içeren hormon iğneleri ile düzenli bir şekilde yumurtalıkların uyarılması ve çok sayıda folikülün (içinde yumurta hücresi olduğu düşünülen kesecikler) gelişiminin sağlanabilmesidir. Gelişen folikül sayısının az veya gerekenden çok fazla olması tedavide başarı şansını doğrudan etkilemektedir. Bu nedenle hormon iğnelerinin başlangıç dozu kadının yaşı, kilosu, varsa önceki tedavilerine göre belirlenmektedir. Folikül gelişim takibi kanda östrojen düzeyi ve ultrasonografide folikül sayısı ve boyutları ölçülerek yapılmakta ve bu verilerin birlikte değerlendirilmesi ile FSH, HMG içeren iğnelerin dozu yumurta geliştirilmesi aşaması süresince belirlenmektedir.
3) Yumurtaların ve sperm hücrelerinin elde edilmesi, laboratuar ortamında döllenmesi ve embriyo gelişiminin takibi
Laboratuar ortamına alınan yumurta hücreleri, vücut içindeki çevresel kuşullarının en uygun şekilde sağlandığı özel cihazlar (inkübatörler) ve büyüme sıvıları içerisinde toplanmakta ve dölleme işlemine (inseminasyon) kadar bu ortamlarda tutulmaktadır. Bu sırada erkek partnerden sperm örneği alınarak daha önceden planlandığı şekilde hazırlanarak döllenmeye hazır hale getirilmektedir. Döllenme işlemi için taze spermin mevcut olmaması gibi bazı özel durumlarda durumlarda daha önceden dondurularak saklanmış spermler çözülerek kullanılabilmektedir. Ayrıca semende sperm hücresi elde edilemediği durumlarda erkek partnerin yumurtalıklarından cerrahi yolla sperm elde edilerek bu spermler ile tedavi gerçekleştirilebilmektedir.
4) Seçilen embriyoların rahme transferi
Standart tüp bebek tedavisinde en kısa süren fakat en önemli aşama embriyo transferi aşamasıdır. Zira tüm tedavi boyunca geliştirilip seçimi yapılmış bir embriyonun veya embriyoların rahme transferinin doğru veya uygun şartlarda yapılamaması tüm tedavi başarısını riske atabilmektedir. Bu nedenle tüpbebek tedavilerinde embriyo kalitesi ve seçimi kadar transferi yapan doktorun bu konudaki tecrübesi ve başarısı da son derece önem taşımaktadır.
Transfer sonrası eğer halen laboratuarda gelişimi devam eden iyi kalite embriyolar mevcut ise, personel tarafından bu durum çiftlere iletilir ve uygun şartlarda bu embriyoların dondurularak saklanması sağlanmaktadır. Dondurularak saklanan embriyolar, daha ileri bir tarihte tekrar planlanan bir tedavide folikül geliştirici hormonların kullanılmasına gerek kalmadan tedavide kullanılabilmektedir. Dolayısı ile embriyoların dondurularak saklanacak olması ek bir tedavi şansı sağlayabilmesi açısından son derece önem taşımaktadır.