Arap Baharı sürecinin fitilini 2011 yılında ateşleyen Tunus, daha demokratik bir yönetim biçimini elde etmeyi başardı ancak devrim ekonomik vaatleri yerine getiremedi. Tunus sokakları, halen "daha iyi çalışma şartları, kalkınma, istihdam" gibi ekonomik taleplerle birçok gösteriye ve greve sahne oluyor.
Uluslararası Para Fonu (IMF), Nisan 2015'te dört yılda ödenmesi planlanan taksitlerle Tunus ile 2,3 milyar dolarlık kredi anlaşması imzaladı. İkinci taksitin şartlarını görüşmek üzere bu aybaşında Tunus'a gelen IMF heyeti, 320 milyon dolarlık kredinin serbest bırakılması için ön onayı verdi. IMF Yönetim Kurulu'nun onaylaması halinde ikinci taksit yakında Tunus'un kasasına girecek.
Ancak IMF heyeti, yerel para birimi dinarda devalüasyon, devletin sırtındaki kamu maaşı yükünün hafifletilmesi, özelleştirme ve kemer sıkma gibi zor taleplerini Tunus'a iletti.
KAMU MAAŞLARINDAKİ KESİNTİ
IMF'nin talepleri sonrasında Maliye Bakanı Lamiya ez-Zeribi'nin, dinarda dalgalı kura geçileceği demecini, merkez bankasından bu sürecin "azar azar" olacağı açıklaması takip etti. Piyasalar, ekonominin dümenindeki isimlerden gelen çağrılara tepki gösterdi. Döviz sepeti Tunus dinarı karşısında tarihi rekorunu görerek, avro 2,7 dinara, dolar ise 2,5'e kadar yükseldi.
IMF'nin diğer bir talebi de bütçenin üzerindeki kamu maaşı yükünün hafifletilmesi. IMF heyeti son ziyaretinde "gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) kamu maaşı gideri oranının, dünyada en yüksek ülkeler arasında yer aldığı ve kamu borcunun 2016 yılı sonunda GSYİH'nin yüzde atmış üçüne kadar yükseldiğine" işaret etmişti. IMF, Tunus'tan bütçenin sırtındaki kamu maaşı yükünü hafifletmesini kredi şartı olarak yineledi.
İşsizliğin yüzde 15'e kadar çıktığı ve taşrada istihdam talepleriyle patlak veren grevlerle boğuşan Tunus'ta, hükümet, IMF'nin talebini uygulama yollarını tartışmaya açtı.
Yerel basında, hükümetin "erken emeklilik, karşılıklı uzlaşı ve tazminat yoluyla işten çıkarma, ayrılanların kendi işlerini kurması için devlet desteği, teşvik ve kredi imkânları" gibi yöntemleri değerlendirdiği aktarıldı.
Başbakan Yusuf Şahid, kamu maaşlarıyla ilgili durum için geçiş döneminin önde gelen aktörlerinden ve ülkenin en büyük sendikası, Tunus Genel İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (UGTT) kapısını çaldı. UGTT'nin diğer taleplerle ilgili hükümeti desteklediği ancak kamu maaşlarıyla ilgili hükümetin taleplerine sıcak bakmadığı yerel basına yansıdı.
Öte yandan Başbakan Şahid, kemer sıkma tedbirleri kapsamında geçen hafta Tunus'un cari açığını azaltmak amacıyla ithalat ürünlerine kısıtlama getireceğini açıkladı. Şahid, ithalatın kısıtlanacağı kalemleri paylaşmadı ancak, "lüks ürünlerin" ithalatının zorlaştırılacağını belirtti.
“IMF'NİN TALEPLERİ FAKİRLİK ORANINI YÜKSELTECEK"
Tunuslu Stratejik Yatırım Danışmanı Muhammed Sadık Cebnun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkede üretimin durma noktasına geldiğini ve 2017'nin ilk ayında da ithalat nedeniyle cari açığın geçen yıla göre yüzde 57 oranında arttığını söyledi.
Tunus'un kalkınmasının "zayıf finansal düzen ve ucuz işçilik" üzerine kurulduğu eleştirisini getiren Cebnun, "Tunus katma değeri olan, teknolojik ürünler ve sanayide kullanılacak bilimsel araştırma içerikli ürünler ihraç etmiyor. Tunus'un iktisadı öncelikle hizmet sektöründe olan turizm ile fosfat ihracatına dayanıyor. Sanayi üretimi, yaklaşık GSYİH'nin yüzde 20'sine ve gelişmemiş tarım üretimi de yüzde 18'ine karşılık geliyor" diye konuştu.
IMF'nin taleplerine değinen Cebnun, "IMF'nin taleplerinin uygulanmasıyla birlikte yüksek enflasyon oluşacak. Beraberinde çalışanların işten çıkarılması, alım gücünün azalması ve piyasada aranan malların bulunamaması, Tunusluların yaşam standartlarında düşüşe yol açacak. Fakirlik oranları yükselecek. Bu da sonunda toplumsal tepkilerin artmasına neden olacak" ifadelerini kullandı.
Tunus'un 1986 yılında Cumhurbaşkanı Habib Burgiba döneminde imzaladığı kredi anlaşması sonrasında IMF ile "acı bir tecrübe" yaşadığına değinen Cebnun, hükümete IMF'den finansman sağlamak yerine "milli bir çözüm" çağrısı yaparak, şunları kaydetti:
"Yeni bir yatırım kanunu çıktı. Ancak bu doğru yatırım atmosferini sağlamıyor. Üniversitelerde fen bilimlerinin, mühendisliklerin, araştırma geliştirme enstitülerinin kurulması gerekli. Bürokrasinin yeniden düzenlenmesi lazım. Tunus’ta bankalar daha çok tüketime dayalı kredilere öncelik veriyor. Araba ve ev satın almaya kredi var ancak yeni bir şirket kurma yada fabrika açmak gibi işler için krediyi temin etmeniz zor. Bu sıkıntılardan çıkış için milli bir planın uygulanması gerekir. Ülkedeki yönetim ve muhalefet egolarından kurtulup ekonomik krizden çıkılması için anlaşması gerekir. Ekonomi rakamları, strateji, alt yapı ve belli bir görüş üzerine kurulması gerekir. Beş yıl kemer sıkma, beş yıl duraksama, beş yıl da gelişim. Kartaca Belgesi'nde ekonomik kalkınmaya genel itibariyle değiniliyor. Ayrıca, Tunus’un ikili serbest ticaret anlaşmaları yapması gerekir. Ham maddelerin ihracatı durdurulmalıdır. Afrika’da Fildişi Sahilleri ham kakao ihraç etmiyor artık. En azından yarı mamul ihracat yapıyor."
İŞSİZLİKLE MÜCADELE
Tunus'ta, Habib es-Sıyd hükümetinin ardından cumhurbaşkanlığı tarafından yürütülen yeni hükümet kurma çalışmaları sonucunda 14 Temmuz’da 9 siyasi parti ve 3 STK’dan oluşan katılımcı gruplar tarafından Kartaca Belgesi adı verilen bir belge imzalanmıştı.
Kartaca Belgesi çerçevesinde kurulan Ulusal Birlik Hükümeti, öncelikleri arasında güvenlik ve sosyal politikaların yanı sıra ekonomik kalkınma vaadinde bulunmuştu.
Kartaca Anlaşmasıyla göreve gelen Yusuf Şahid hükümeti 2016 yılının ikinci çeyreğinde artan işsizlik rakamları ve istihdam talepleriyle mücadele ediyor.
Tunus 2017 Bütçesi onaylanmasına ilişkin Parlamento oturumunda konuşan Şahid, "Bizim tercihimiz budur, bu zor bir tercihtir, acıdır ancak cesur bir tercihtir." ifadelerini kullanarak ağır ekonomik kararların ilk işaretini vermişti. Şahid, 18 Kasım’daki bütçe oturumunda eleştirilere Nazım Hikmet'in "Ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa" dizeleriyle cevap vermişti.