Turizmi  Öldürüyorlar

Özcan ÖZCANHAN

Turizm sektöründe çalışan  Sinan Ercan ve Engin Şah (resmi turizm Rehberi ve futbol antrönörü) ile SHAYNA turizm tesislerinde sohbet ettik. “Devletin turizm politikası yok. Turizme katkı devede kulak bile değil. Bu yetmiyormuş  gibi, büyük  beş yıldızlı super otellerin, ülkemizin  turizmine , genelde, hiçbir katkısı yok. Onların müşterileri kumar için gelir, otel odası bedava, yeme içme eylence-müzik bedava.  Otelde 1-2 gün kalırlar, kumar oynarlar, çıkarlar giderler.  Adamızın genel turizm sektörüne, turizimle uğraşanlara tek kuruş bırakmazlar” şeklinde şikayette bulundular.   Sohbet derinleştikce, Engin Şah, “turizm ekonomimizin lokomotifidir derler, ama, devlet,ve,  hükümet  turizm sektörüne  katkı payı çok az ayırırlar. Ülkeyi, sankide bet ofisleri, kumarhaneler, kerhaneler ve gece kulüpleri kurtaracak. Ulaşım, iletişim sakat. Memleketen gelen yabancı turistlerin sayısı gittikce azalıyor. Yerli halkın  turizme ayırdıkları paralar da sınırlı. Türkiyeden gelenlerin de çoğu, dediğim gibi, kumara ve kaldıkları otelde eylenmeye,  gün geçirmeye bakarlar. Bizlere tek kuruş faydaları yok” diyerek yakındı.   Tertemiz  plajı, kumu, lokantası, barı, kafeteryası yılda en çok, üç ay,   biraz  gelir getirir. Bu işletmeleri çalıştırmak kolay mı? Elbette olmasa gerek. Plaja girenlerden alınan fert başına 10 lira, park, şemsiye, şilte ve hizmet karşılığıdır. Bunun  3 lirası da belediyeye gider. Bu kumsalı temiz tutmak hayli emek ister. Halkımızdan ricamız, sahilden, plajdan ayrılırken, çevreyi buldukları gibi temiz bırakmalarıdır, diyen Şaha biraz da Kıbrıs sorunu ile ilgili sorular sorduk.   Verdiği yanıtlar hayli  açık ve netti. Kıbrıs sorununun çözümsüz kalması hem Ruma hem Türke zarardan başka birşey getirmez. Geçmişte yaşananlar, geçmişte kalmalı. İnsanlar, yaşananlardan ders almalı, birbirlerini affetmeli ve geçmişte yaşamayı bir kenara bırakmalıdır.  Türkü de, Rumuda bu adada birlikte yaşamaya mahkumdur. Kıbrıs hepimizindir. O halde, barış, güven ve dostluk içinde yaşamanın yolları aranmalı, ileriye bakılmalı. Eski yaşanan olaylardan ders alınmalı ve tekrardan şiddet, kavga, harp olmamalı. Bizim kimseye ihtiyacımız yok, kimsenin malında da gözümüz yok. Bizim her şeyimiz var, şimdi, Türkiyeden su da gelince bu memleketi cennete döndürmeye bakmalıyız, vurgusu yapan Şah, “Akıncı abimin önünü inşallah kesmezler de , adil, kalıcı,  yaşayabilen, işleyebilen bir anlaşma imzalar. Elbette , her zaman yanımızda olan Türkiye ve Türk ulusu ile  uyum ve kardeşlik bağları ile hareket edilmeli”, dedi. Anastasiades ve Rum halkına çağrıda bulunan Şah, “güzel adamızı geliniz turizm cetteni yapalım, dünyanın dört yanından turistler ülkemize akın etsin. Barış, çözüm olmayan, huzur olmayan yerlere turistler gitmez. Gitmek istese bile çekinir, iki kez düşünür. Ben inanıyorum ki, Kıbrıs sorununun çözümü, hem Rum, hem de Türk halkları için kaçınılmazdır. Kıbrısta barış, sulh, istikrar, güven , her açıdan yararlıdır”, ifadelerini kullandı.   Şahın bu güzel düşüncelerine  ve işaret ettiklerine, umarım, siyasilerimiz de, turizmcilerimiz de, iş erbabı da, yatırımcılar da, sanayiciler de, üreticiler de,  kısacası, herkes katılır ve destek verir.   Fotoğrafta, Sinan Ercan ve Engin Şah , SHAYNA tesislerinde çalışan çoğu, temiz kıyafetleri ile Nijeryalı ve diğerleri  ile birlikte  kameramıza poz verirken görülüyor.