Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayii çalışmaları meyvelerini vermeye devam ediyor. Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) koordinesinde hayata geçirilen projeler Ankara’nın elini çok farklı açılardan güçlendiriyor.
SSB Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir’in geçtiğimiz günlerde duyurduğu yeni gelişme de ülkemizin özellikle Mavi Vatan’daki imkan ve kabiliyetleri açısından önemli bir kırılma noktasına işaret ediyor. Görüntülerde, Sürü İnsansız Deniz Aracı (İDA) ailesinin yeni üyesi MİR İDA ilk kez gün ışığına çıkmakla kalmıyor, ALBATROS-S İDA’larla birlikte görev icra ediyor.
Peki, İDA’lar neden önemli? Farklı tiplerdeki İDA’ların sürü mantığı ile hareket edebilmesi ne anlama geliyor? Bu soruların yanıtını almak üzere Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk Erkan ile bir araya geliyoruz…
“Karışık sürü görev grubunda ABD’den sonra biz varız”
Sürü SİDA’nın çok zor bir iş olduğu uyarısıyla anlatmaya başlıyor Erkan ve bu adımları teknoloji kazanım çalışması olarak görmek gerektiğini söylüyor. Farklı görevler yapacak sürü İDA’ları dünyada kimsenin operasyonel olarak kullanmaya başlayamadığını öğreniyoruz.
“Son zamanlarda herkesin dilinde olsa da dünyada şimdilik sadece ABD’nin demesini yaptığı bir konsept” diyor Erkan ve “Dünyada çok az ülkenin başardığı SİDA konusunda karışık sürü görev grubu ile başarılı faaliyet yapabileceğini gösteren ikinci ülke biz olduk. Bu işi çok ciddiye alıyor ve üzerinde kritik teknolojiler geliştiriyoruz. Sensör sayısı çok daha fazla ve savaş gemisinin minyatürü bir direği olan ASELSAN-Sefine Tersanesi işbirliğinde üretilen MİR İDA da ciddiyetimizin göstergesi” bilgisini paylaşıyor.
Sürü İDA’lar neden önemli?
Sürü konseptinin sadece toplu olarak hedefe gidip ateş etmek anlamına gelmediğini söylüyor Erkan. Farklı görevler için farklı yüklü İDA’lar olacağı beklentisini paylaşıyor.
Ardından MİR İDA’ya biraz daha yakından bakıyor ve bu İDA’nın insansız bir komuta gemisi ya da veri işleme/iletim merkezi olarak görev yapabileceğini söylüyor. Erkan, MİR İDA’yı diğer İDA’ların verimini artıracak ve en önemlisi güvenli iletişim yapmasını sağlayacak bir sistem olarak tanımlıyor.Yerli ve milli SİDA’lar Türkiye’nin elini güçlendiriyor
Daha önce karakol görevleri için üretilen İDA’ları görmüştük. Peki ya yakın gelecek? Yakın bir gelecekte mayın avlama, denizaltı harbi, hücumbot görevlerini yapacak İDA’ların bir arada görev yapabileceğinden bahsediyor Erkan. İşte bu noktada videodaki Aselsan ALBATRO sürü ve MİR İDA’nın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Türkiye, yakın gelecekte bir arada çalışacak sistemleri bugünden üretiyor ve sahada bizzat test ediyor.
Bu noktada Kozan Selçuk Erkan çok kritik bir bilgi daha paylaşıyor. MİR İDA’da en önemli sürprizlerden birinin yerli kamera sistemi ASELSAN Kırlangıç olduğunu kaydediyor. Videoda Kırlangıç tekne üzerinde tam operasyonel olarak görülüyor. Hava sistemlerinde CATS ile dışa bağımlılık azalmıştı. Deniz sistemlerinde de Kırlangıç yerli çözüm olarak öne çıkıyor.
SİDA’lar SİHA’lara benzer bir etki oluşturabilir mi?
SİHA’larla ilgili konuşulanlar ağırlıklı olarak vuruş gücüne odaklansa da aslında keşif-gözetleme ve istihbarat konusunda da çok faydalı oldukları atlanmaması gereken bir süreç. Ayrıca, Türkiye’nin özellikle Ege’de savaş uçakları yerine SİHA’lar ile çoğu faaliyetini sürdürebildiği ve bunun ciddi bir maliyet avantajı olduğu da bir gerçek.
Benzer bir sürecin SİDA’lar için de geçerli olup olmayacağını soruyoruz Kozan Selçuk Erkan’a:
“Denizlerde de benzer bir durum var… Karakol gemilerinden sahil güvenlik teknelerinin yerine ya da tamamlayıcı olarak çok verim alınacağı bir dönem bizi bekliyor. Özellikle İHA’lar ile ortak çalışarak barış zamanı deniz alanlarının denetimi mümkün.
Savaş zamanı ise bilhassa Ege Denizi’nde belki de muharebe gücünün mızrak başını önce İDA’lar oluşturacak. Daha uygun maliyetlerle ve karşı tarafı çok daha zorlayarak yapacak daha küçük hedef olan tekneleri engellemek daha zordur.
SİDA’ların görev ve becerileri gelişiyor. Şimdilik sadece karakol görevli SİDA’ları görmüşken yakın bir gelecekte hava savunma, keşif, istihbarat, denizaltı harbi SİDA’larını da göreceğiz.
Ayrıca devriye görevlerinde şu an İDA kullanmaya başladığımızı düşünelim… Yunan tacizlerini, insan kaçakçılığını, kaçak balık avcılığı çok uzun süreler denizde kalarak rahatlıkla denetleyebiliriz. SİDA meselesi tam operasyonel olduğu zaman dünyanın en maliyet etkin çözümü olacak diyebiliriz. Türkiye’nin şimdiden bu alanlarda varlığını göstermesi yukarıda anlattığımız nedenlerle çok önemli.”