Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi’nin yayımladığı bildiri, Türkiye'de geçtiğimiz hafta tartışmaların odağı oldu. Bildiride imzaları bulunan akademisyenlere yönelik soruşturmaların ve kanlı tehditlerin ardı arkası kesilmiyor. Tepkilerin bu kadar ağır olması ise akıllarda şüphe uyandırıyor. Yürütülen barış sürecine baştan beri karşı olan milliyetçileri tenzih ederek sormak istiyorum; yolların altına bombalar yerleştirilirken, şehir merkezlerine silahlar depolanırken, asker kışlaya hapsedilip operasyon izni verilmezken aklınız neredeydi? Milliyetçi hassasiyetleriniz yeni mi aklınıza geldi? Sonradan Müslüman olana beş vakit namaz yetmezmiş derler, burada da durum aynı hesap anlaşılan… Politik gündemden uzak durmaya çalışan, programını vizyona yeni giren filmlerin ve dizilerin tanıtım platformu tadında sürdüren Beyazıt Öztürk'ün bile Ayşe öğretmen vakası sonrasında vatan haini ilan edildiğine şahit olduk. Muhalifi geçtim hükümet ile aynı frekansta olmayan en ufak bir ses bile vatana ihanet ile yaftalanmaya başladı. Vatan Partisi'nin, HDP'nin kapatılması talebiyle Yargıtay Cumhuriyet Savcılığı'na başvurduğu haberi de bu sırada ajanslara düştü. Etliye sütlüye dokunmayan Beyaz hakkında bile soruşturma açılıyorken HDP'nin kapatılması talebi karşısında ağzını açanın vay haline… Seçim afişlerinde "OHAL kalktı, baskılar bitti, köyümde özgürce yaşıyorum", "Çözüm süreci başladı, anaların gözyaşı dindi" diyen AK Parti'nin bugün HDP'yi kapatma noktasına gelmesinin sebebi ise başkanlık sistemi. Her ne kadar AK Parti başkanlık sistemi için 1 Kasım seçimlerinde kendisine hedef olarak koyduğu 400 milletvekiline ulaşamamış olsa da Suriye'de batağa saplanan dış politika, ülkeye sıçrayan IŞİD tehdidi, Doğu Akdeniz'de ısınan sular, aşılamayan orta gelir tuzağı gibi onlarca dert varken seçiminden sonra gündeme getirilen konu başkanlık sistemi oldu. AK Parti, ana akım medyada yoğun olarak başkanlık sistemini tartıştırıp kamuoyunu alıştırmaya çalışırken arka planda da gerekli taşları döşüyor. Muhalefet partileri ile yeni anayasa konusunda uzlaşılamadığı gerekçesi ile yakın zamanda Türkiye seçmenleri tekrardan sandık başına gidebilir. Fakat bu sefer oy pusulasında muhtemelen HDP yer almayacak. HDP'nin vekil çıkardığı illerde birkaç istisna dışında AK Parti ikinci parti konumunda. Dolayısı ile HDP sandalyeleri AK Parti'nin olacak. Hele ki iç çekişmeler ile boğuşan MHP de baraj altında kalırsa, Tayyip Erdoğan hayallerindeki başkanlığa sonunda kavuşmuş olacak. *** Yazımızı Sultanahmet Meydanı'nda yaşanan terör saldırısı üzerine sosyal medyada denk geldiğim ve söze gerek bırakmayan iki paylaşım ile bitirelim. "Türkiye hiçbir güvenlik zafiyeti bulunmayan 17. canlı bomba eylemine ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyor." - Zaytung "İhmal yoktur, az karanfil vardır." - 140journos