Türkiye ve Dış Mihraklar

Burak ÇİFLİKLİ

29 Ocak günü Rus jetleri bir kez daha Türk hava sahasını ihlal etti. Fakat bu sefer Türkiye sadece olayı kınamakla yetindi. Rus jeti ihlal sırasında defalarca ikaz edildi fakat meşhur angajman kurallarının gereği bu sefer yerine getirilmedi ve uçak düşürülmedi. Türkiye'nin hava savunması ağırlıklı olarak jet uçaklarının taşıdığı havadan havaya füzeler ile sağlanıyor. Geçtiğimiz Kasım ayında sınır ihlali yaptığı gerekçesi ile düşürülen Su-24 tipi Rus savaş uçağı da Türk F16'ları tarafından düşürülmüştü. Günümüzde sınır ihlali yapan uçaklar genelde düşürülmüyor. Hele ki bir Rus jetinin vurulması 66 yıllık NATO tarihinde bir ilk oldu. Sınır ihlali gerekçesi ile uçağının düşürüleceğine haliyle Rusya da ihtimal vermiyordu. Su-24 tipi uçaklar Suriye'nin kuzeyindeki hedefleri bombalama amaçlı kullanılıyor ve havadan bir tehdit beklemedikleri için havadan havaya füze taşımıyorlardı. Yani kendilerine kilitlenen uçaklara karşılık verecek, caydırıcı mühimmata sahip değillerdi. Özetle Türk F16'lar Rus jetini havada keklik gibi avlamış oldu. Bugün ise durum farklı. Rusya ilk iş olarak jetlerine havadan havaya füze taktı. Ayrıca S400 hava savunma füzeleri de Türkiye sınırına çok yakın bir bölgeye konumlandırıldı. Bu şartlar altında Türkiye'nin F16'lar ile Rus uçağı vurma ihtimali oldukça zayıfladı. En azından F16'nın da vurulmasını göze almadan böyle bir hamle yapmak artık pek mümkün değil. *** Bu arada Şırnak'ın Cizre ilçesinde devam eden operasyonlarda Sırp uyruklu bir keskin nişancı yakalandığı haberi medyada sıkça yer aldı. Başbakan Ahmet Davutoğlu da bu olaya değinerek Türkiye'nin dış güçler tarafından karıştırılmak istendiğini belirtti. Olayın ardından Sırbistan Büyükelçiliği yakalandığı iddia edilen Sırp keskin nişancı konusunda resmi bilgi istedi. Şu ana kadar olayla ilişkin denk geldiğim tek paylaşım Ali Fuat Duatepe'nin Twitter adresinden paylaşılan keskin nişancı fotoğrafı. Fotoğrafın ünlü aktör Terence Jay’e ait olduğunun anlaşılması sonrasında ise bu fotoğraf da kaldırıldı. Fakat bu demek değildir ki Türkiye'nin dış güçler tarafından karıştırılmak istenmiyor. Elbette isteniyor. Son dönem dış politika hamleleri sonrası Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Ortadoğu'daki düşman sayısı oldukça arttı. Bölgede "aktif" bir rol oynamaya çalışan Türkiye'ye karşı Rusya ve Suriye başta olmak üzere diğer ülkelerin eli armut toplamıyor. Yurt içinde bir yaran olunca "dış mihraklar" gelip basıyor tuzu. Sırp keskin nişancı iddiası yalan mı gerçek mi henüz bilmiyoruz fakat "dış mihrak" ajanlarının Türkiye'de cirit attığı kesin.