Başbakan Hüseyin Özgürgün, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın ana vatan Türkiye ile birlikte yürüttüğü Kıbrıs müzakerelere destek verdiklerini söyledi.
KKTC'de yeni koalisyon hükümetinin göreve gelmesinin ardından Başbakan Özgürgün, AA muhabirine gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın Türkiye ile birlikte yürüttüğü Kıbrıs müzakerelere destek verdiklerini ve Kıbrıs'ta senelerdir çözüm istediklerini belirten Özgürgün, "UBP hükümeti her anlamda Kıbrıs'ta bir çözüme varılması için Cumhurbaşkanı ile açıktan bir görüş ayrılığına düşmez." ifadesini kullandı.
Özgürgün, Kıbrıs Rum yönetiminin çözümden yana olmasının önemini vurgulayarak, "Çözümün önündeki engel her zaman Rum tarafı oldu. Sayın Cumhurbaşkanı'nın hükümetten herhangi bir engelle karşılaşması mümkün değil. BM parametreleri olan iki kesimlilik, iki halkın siyasi eşitliği, iki kurucu devletin eşit statüsü gibi uluslararası kabul görmüş eşitliğimizi kabul eden bir zihniyet oluştuğunda Kıbrıs'ta hemen anlaşma olur. Ama burada esas mesele; eşitliğimizi kabul etmedikleri gibi Türk varlığını da aslında istemeyen bir yapı ve gerçek var. Rum tarafı en az bizim kadar anlaşma isterse bugün anlaşmanın olabileceğini görüyorum." ifadesini kullandı.
"TÜRKİYE'NİN ETKİN VE FİİLİ GARANTÖRLÜĞÜ OLMAZSA OLMAZIMIZDIR"
KKTC Başbakanı Özgürgün, hükümetinin, Kıbrıs müzakerelerinin yanı sıra iç ve ekonomik sorunları da Türkiye ile birlikte hareket ederek aşabileceğine inandığını belirterek, "Türkiye'nin etkin ve fiili garantörlüğü olmazsa olmazımızdır, kırmızı çizgimizdir." dedi.
Özgürgün, "KKTC ile ana vatan Türkiye arasındaki ilişkiler bizim dönemimizde çok sağlıklı ve çok olumlu bir çizgide gitmek durumundadır. Biz bunu çok önemsiyoruz. Ulusal Birlik Partisi hükümetleri olarak yıllardır ana vatan Türkiye ile ilişkilerimizin en sağlıklı ve en güçlü şekilde ilerlemesi sayesinde halkın refah ve mutluluk içinde yaşayabileceğini düşünüyoruz. Biz bu çizgimizi hiçbir zaman değiştirmedik, değiştirmeyeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye ile KKTC arasında 2012-2015 Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolleri'ne imza atan hükümette dışişleri bakanlığı görevini yürüttüğünü hatırlatan Özgürgün, "2016-2018 için imzalanacak Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolleri'nde sorun yaşanacağını düşünmüyorum. Biz, protokolü ana vatan Türkiye ile imzalarız, iş birliğinin devamını sağlarız." diye konuştu.
Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolleri'nin, Türkiye ile KKTC arasında üçer yıllık ekonomik ve mali iş birliğini öngördüğünü belirten Özgürgün, "Protokoller gerek kamuda düzenlemeler getirilmesini gerek ekonominin önünün açılmasını ve bunların planlanmasını ortaya koyuyor. Diğer birçok alanda da ekonomik çarkların dönmesi açısından bu protokoller yürürlüğe konuyor." dedi.
Kamuda çalışanların maaşlarını ödenmesinin sorun olmaktan çıkması gerektiğini belirten Özgürgün, "Hükümeti sıkışık bir dönemde devraldık. Şu anda öyle bir sorunumuz olmadı. Önümüzdeki zamanlarda da olmayacağını düşünüyorum." dedi.
"TÜRKİYE'DEN KKTC'YE SUYUN GELMESİ KIBRIS TARİHİNDE ÇOK ÖNEMLİ BİR DÖNÜM NOKTASIDIR"
KKTC Başbakanı Özgürgün, "Asrın Projesi" olarak adlandırılan "Türkiye'den KKTC'ye Su Temini Projesi" kapsamında adaya suyun gelmesinin Kıbrıs tarihinde çok önemli bir dönüm noktası olduğunu da söyledi.
Projenin, adada su kaynaklarının kıt olmasından "Ana vatandan gelen Anadolu suyunun Kıbrıs'a hayat vermesi" anlamına geldiğini ifade eden Özgürgün, projeyle gelecekte tarımda istihdam yaratılabileceğini de söyledi.
Suyun adaya gelmesinin yalnız Kıbrıslı Türkler için değil Kıbrıs adasının tamamı için bir dönüm noktası olduğuna işaret eden Özgürgün, "Bu anlamda çok önemli bir proje olduğunu düşünüyoruz. Suyun Kıbrıs Türk halkı ile en kısa zamanda buluşacağını ümit ediyoruz. Bizim o yönde çok hızlı çalışmalarımız başladı. Çok kısa sürede suyun halkla buluşmasını sağlamak istiyoruz. Bunu da başaracağız." dedi.
Özgürgün, ana vatandan gelen suyun aslında bir barış projesi olduğunu belirterek, Rumların da bundan faydalanması durumunda,suyun adada ortak yaşamanın ve belki de bir çözümün odak noktası haline gelebileceğini dile getirdi.
Başbakan Özgürgün, Türkiye'den suyun yanı sıra elektriğin de gelmesi için daha önceki hükümetlerde çalışmalarda bulunduklarına değinerek, Türkiye'den KKTC'ye elektrik getirilmesi halinde halka sudan sonra elektriğin de düşük maliyetle verilebileceğini dile getirdi.
Bunun sanayinin önünün açılması anlamında çok önemli katkı sağlayabileceğini dile getiren Özgürgün, "Burada gerçekten elektriği pahalıya tüketiyoruz. Bunu da önümüzdeki dönemde en önemli konular arasına almak istiyoruz." diye konuştu.
Akdeniz'deki doğal kaynaklar konusuna da değinen Özgürgün, bu kaynakların Kıbrıs'ta iki halkın ortak faydasına kullanılabilmesinin gerekliliğine dikkati çekti. Özgürgün, Kıbrıs Rum tarafının bunu sadece kendi hakkı gibi görmesinin uzlaşmayı engelleyen unsurlardan biri olarak nitelendirdi ve Akdeniz'deki doğal kaynakların iyi niyetle değerlendirilmesi halinde çözümün anahtarı olabileceğini söyledi.