Popüler sosyal paylaşım platformlarından Twitter'dan yapılan açıklamada, 2016 yılının ilk yarısında 235 bin hesabın "aşırı şiddet içeren paylaşımlar" nedeniyle askıya alındığı bildirildi.
ABD merkezli şirketin açıklamasında "terör mesajlarının yayılmasına karşı verilen mücadelede önemli sonuçlar elde edildiği" belirtilerek geçen yıldan bu yana engellenen hesapların sayısının toplamının böylece 360 bine ulaştığı kaydedildi.
Twitter'ın blogunda yapılan açıklamada, son olarak şubat ayında engellenen hesaplarla ilgili rakamların duyurulduğu hatırlatıldı. Açıklamada, "şubat ayından bu yana dünya çapında ölümlere neden olan bir dizi iğrenç terör saldırısı meydana geldi. Bu saldırıları kınıyor, platformumuzda şiddet ve terörün teşvik edilmesine izin vermeyeceğimizi bir kez daha vurguluyoruz" denildi.
'Engellemeler için sihirli algoritmamız yok'
Twitter'ın açıklamasında terör mesajlarına yer verilen içeriğin saptanması ve ilgili hesabın askıya alınması işlemlerinde hız kazanıldığı vurgulandı. Geçen yıldan bu yana günlük engellemelerin yüzde 80 oranında arttığına dikkat çekilen açıklamada, "teröristlerin filtre edilmesinde sihirli bir algoritma bulunmadığı" belirtildi. Buna karşılık yılın ilk 6 ayındaki engellemelerin geliştirilen otomatik bir işlem sayesinde yapıldığı vurgulandı. Polisle de bu konuda işbirliği yapıldığına dikkat çeken Twitter, usule uygun destek taleplerine karşılık verildiğini kaydetti.
Uzmanlara göre Twitter baskı altında. Plaform, bir yandan ifade hürriyetini korurken, aynı zamanda şiddet çağırısında bulunmamaları ve yeni militan kazanmamaları için teröristlere mecra sunmamaya çalışıyor.
Geçen hafta San Francisco'da bir federal mahkeme, Ürdün'ün başkenti Amman'da yakınlarını kaybeden ABD vatandaşlarının açtığı davada Twitter'i suçsuz bulmuştu.
Nefret söylemine karşı kurallar
Twitter, nefret söylemine karşı belirlediği yeni kuralları geçen yılın sonunda ilan etmişti. Nefret söylemine karşı düzenlemenin din, milliyet, ırk, cinsel eğilim, cinsiyet, cinsel kimlik, yaş ve hastalık konulu paylaşımları kapsadığı vurgulanmış, "Farklı görüşlerin yayılmasına destek vermeye devam edeceğiz. Ancak nefret söylemi sınırının aşıldığı hesaplara müdahale etmekte tereddüt etmeyeceğiz" denilmişti.