UBP'de kaosla beslenen bir grup olduğu anlaşılıyor. Ülkenin en köklü siyasi partilerinden birisidir UBP. Malum yılların partisi. Burada hala hataları ile yüzleşmekten kaçınan bir siyasi anlayışın hüküm sürdüğünü görüyoruz. Geçmişten ders çıkaran yok. Akıldan yoksun bir liderlik mücadelesi yaşanıyor. Şu ana kadar hiç bir adayın UBP'yi ileriye taşıyabilecek projeleri anlattığını görmedik, duymadık.. UBP için neleri öngördüklerinden bir haberiz. Üyelerinin de bizden pek farklı olduğunu zannetmiyorum. Hatta üye olduğundan bile haberi olmayanlar var aralarında. Hırs vuruyor, ego yükseliyor.. Vizyon ortada yok. İçi boş klişe lakırdılarla yürütülen bir süreç yaşanıyor. Oysa tüzük UBP için bir millat olmalıydı. Olmadı. Ve maalesef tüzük değişimi UBP'nin geçmişten gelen köhne yönetim anlayışlarına çare üretemedi. Demokrasi yine masal oldu. Hesapverebilir bir yapı rafa kaldırıldı. Şeffaflık üzerine perde çekildi. Oysa tüzük değişimiyle umulan bunlar değildi. Şimdi UBP kurultayına sayılı günler var. Bu kurultayda öyle veyahut böyle 7 aday yarışacak. Malumunuz olduğu üzere adaylardan 1 tanesi de, şu anki Genel Başkan Hüseyin Özgürgün. Bu tabi ki Sayın Özgürgün'e bir avantaj sağlayacak. Nitekim CTP ile koalisyona girerken, dağıttığı bakanlıklar ve bu bakanların etrafına topladığı çalışma kadroları bunu açık şekilde gösteriyor. Buraya kadar normal. Nihayetinde elindeki gücü kullanmış oluyor. Ve/fakat üye konusuna gelince! O iş oldukça abartılı ve alengirli Sayın Hüseyin Özgürgün'e yakın çalışma arkadaşları kurultay da Özgürgün'e oy verebilecek kişileri üye yazıyorlar. Ama partili, ama partisiz. Bu fark etmiyor. Üstelik diğer adaylara, talep ettikleri halde üye listeleri de verilmiyor. O kadar abartmışlar ki bu işi haberleri olmadan yılların CTP'li üyelerini dahi UBP'nin üye listelerine koymuşlar. 40 yıllık UBP'lileri de liste dışı bırakmışlar. Kimbilir daha kaç kişiyi bu şekilde habersiz üye diye yazmışlardır! Veyahut kendilerini birer sıkı UBP'li diye bilenleri üyeliğe bile almamışlardır. Kısacası UBP yine kaosla iç içe bir kurultaya doğru yol alıyor. Toplumu geriyor. Ülkenin mevcut sıkıntılarını yok sayıyor. Halbuki bütün bunlara ne gerek vardı? Tüzük değişikliği ile UBP'de daha demokratik bir yapı oluşturulacağı öngörülen Sayın Özgürgün'ün böylesi alengirli işlere ihtiyacı var mıydı? Bana göre yoktu. Hatta tüzük değişikliğine ön ayak olması bu konudaki ısrarı kendisini rakiplerinin 1 adım önüne itmişti. Dolayısı ile Sayın Özgürgün'ün bundan sonra yapması gereken kendisi ile birlikte genel başkanlığa aday olan arkadaşları ile diyalog kurup, kurultay öncesi kafalarındaki soru işaretlerini gidermek olmalıdır. Eğer varsa, ki olduğu anlaşılıyor illegal üye kabulüne bir son vermeli, ve mevcut üye listelerinin diğer genel başkan adaylarına verilmesini sağlamalıdır. Bu, Sayın Özgürgün 'ün bir genel başkan olarak yerine getirmesi gereken yükümlülüğüdür. Aksi takdirde UBP kurultayının yine mahkeme salonlarına taşınması hiçtendir.