UBP İskele Milletvekili Adayı Av. Yasemin Öztürk- Adaylarla 5 soru 5 cevap
Bize kendinizden biraz bahseder misiniz? Neden aday oldunuz? Ne yapmayı planlıyorsunuz?
Öncelikle İskele belediye meclis üyeliği, sonrasında parti meclis üyeliği yaptım. 2018 genel seçimde milletvekili olarak seçildim.
Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra 13 sene avukatlık mesleğimi icra ettim. Avukatlık yaptığım dönemde Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünü bitirdim. Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi üzerine Yüksek lisansımı tamamladıktan sonra yine Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi üzerine doktora eğitimi almaktayım. Evli ve 2 çocuk annesiyim. Hukuk, Siyası İşler ve Dış İlişkiler Komitesinin başkanlığını yaptım. Bütçe Komitesinde, Çevre Komitesinde ve Yangın Komitesinde görev yaptım .
Artık mevcut sistemin tıkandığını, artık iş yapmaz olduğunu, farklı vizyonlara sahip kişilerin gelip yeni yöntemlerin denenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bugüne kadar hep var olan statüyü koruma adına yapılmış şeyler var. Yeni olarak hiçbirşey yok. Bugün baktığımızda eğitim ve sağlık sistemimiz çökmüş durumda. Hizmet içi eğitimlerin olması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü mevcut sistem iş yapmaz duruma gelmiştir. Mutlaka liyakata bakmak gerektiğini düşünüyorum. Bu sistemin değişmesi için çalışmak, denemek istiyorum. Mevcut sistemi değiştiremeyeceğimi görürsem, tekrar bir adaylık süreci yaşamayı da düşünmüyorum.
Seçilirseniz ülke ve aday olduğunu bölge için yapmayı planladıklarınız nelerdir?
Seçilirsem öncelikle kadınlarla ilgili evde üretim yapan kadınlarımızın emekliye ayrılabilmeleri için, erkeklerin eline bakmamaları ve ekonomik özgürlük kazanmaları için kadınlar nasıl güçlendirilebilir noktasından çalışmalar yapılmalı. Çağlayan çocuk yurdu dışında da her bölgede çocuk yurdu olması ve her bölgede uzman psikologlarla çocukların psikolojisiyle yakınen ilgilenilmeli ve çocuklarımıza sevgi ile desteklemeliyiz. Çevre alanında projeleri hayata geçirmeyi hedeflemekteyim. Apartmanlarda park alanlarıyla ilgili çalışmalar yapmak gerekmektedir. Bütçenin önemli bölümünü yatırımlara harcanması için ve yerli istihdamı destekleyen projeler üretmek istiyorum.
Ekonomi, sosyal, kültürel ve çevresel yaşam ile ilgili öngörüleriniz nelerdir?
Herşeyin temeli eğitimdir. Öncelikte tam gün eğitime nasıl geçilir ve nasıl geliştirilebilir noktalarında uzman kişilerden destek alınması gerekmektedir.
Bugün Finlandiya’da eğitime verdiği önemden sonra ekonomileri de daha iyi duruma gelmiş ve gelişmeye başlamıştır. Biz de artık yatırım adına alanında uzman ve bilir kişilerden daha güzel bir çevre planı için imar planları hazırlanmalı ve yardım alınmalıdır.
Bunun dışında, düz lise yerine meslek okullarının açılması ve geliştirilmesi ve buradan çıkarak ara elamanların yetiştirilmesi ile ilgili çalışmalara öncülük etmek istiyorum. Halkımızın büyük çoğunluğu üniversite mezunu ve herkes haklı olarak kamu sektöründe yer almak istiyor. Özel sektörü güçlendirip gençleri burada da çalışmaya teşvik edecek çalışmalarda yer almak istiyorum. Devlette olan sosyal hakların özelde de yer alması için bir takım planlamaların yapılması gerektiğini düşünüyorum.
Kıbrıs sorununun nasıl çözülebileceğini düşünüyorsunuz? Sizce neler yapılmalı?
Uzun zamandır iki devlet ve garantör devletler eşliğinde birçok oturum yapılmış fakat bir sonuca varılamamıştır. Güney kıbrıs yeni bir takım taleplerde bulunmuş ve masada kendi haklılıklarını diretmekten kaçmamışlardır. En son Crans Montana’da bir harita verilmesine rağmen bir sonuç elde edilememiştir. Kıbrıs sorununu artık dünyaya anlatabilmemiz gerekmektedir. KKTC’nin tanınması ve ambargoların kaldırılması yönünde de bir yol haritası çizip bunun uygulanması gerektiğini düşünmekteyim.
Türkiye ile ilişkilerde nasıl bir yol yöntem izlenmeli?
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu kurulalı Türkiye Cumhuriyeti, gerek finansal gerek diğer konularda her zaman yanımızda olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti ile yan yana yürümek lazım. Bizim yanıbaşımızda her zaman yanımızda olan, bizi destekleyen bir ülke var ve ilişkilerimizi iyi tutmalıyız. Sıkıntılar oluyor fakat ben her zaman aile ilişkilerine benzetiyorum. Aile içerisinde yaşanan sıkıntılar dünyaya yansıtılmamalı çünkü aile içi sıkıntıları dünyaya yansıtmak bu aile ilişkisini bozmak isteyen ülkelere karşı elimizi zayıflatacaktır. Türkiye ile ilişkiler her zaman sıcak, sıkı ve ilişkileri daha sıklaştırmak gerekir diye düşünüyorum. Omuz omuza yan yana yürümeliyiz. Özellikle KKTC’yi tanıtma , ambargoların kaldırılması açısından Türkiye Cumhuriyeti’nin desteği olmazsa olmaz.